İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik gerçekleştirilen operasyonlar kapsamında adliyeye çağrılan ve serbest bırakılan Başkan Aziz Kocaoğlu’nun Savcılıkta verdiği ifadenin detayları ortaya çıktı. Başkan Kocaoğlu’na, beş sayfalık ifadesinde özellikle, Çankaya Katlı Otopark, Spor Kulübü ihalesi, banliyö tanıtım filmi, kumanya, mandalina ve pide dağıtımları, konser ve kültürel organizasyonlar, Buca Toplu Konut yangın merdiveni ihalesi, personel bilgisayarlarının harddisklerinin değiştirilmesi yönünde sorular soruldu. Başkan Kocaoğlu’nun önüne ayrıca, Genel Sekreter Pervin Şenel Genç’le yaptığı telefon görüşmesinin TAPE kayıtları da konuldu.
Mal varlığı konusunda Büyükşehir Belediyesi’ne beyanda bulunduğunu, buradan tespit edilebileceğini söyleyen Kocaoğlu, “İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak 22 Haziran 2004’ten bu yana görev yapmaktayım. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak benim asıl görevim, ana statejileri belirlemektir. Belediyenin büyük projelerini gerçekleştirmek için kararlar almaktır. Bunların uygulanmasını, ilgili birimler gerçekleştirir. Benim ihale mevzuatını bilmem mümkün değildir. Bu konuda, bu işi bilen görevliler bu çalışmaları yaparlar. İhalelerin bölünerek doğrundan temin gibi yöntemlerle alınması konusunda benim mevzuat açısından bilgim yoktur. Bu tür uygulamalardan da benim herhangi bir haberim bulunmamaktadır. Bunlar teknik konulardır” dedi.
Başkan Kocaoğlu’nun savcılıktaki ifadesi sırasında, Çankaya Katlı Otopark ihalesiyle ilgili Genel Sekreter Pervin Şenel Genç ile yaptığı görüşmenin TAPE kayıtları da önüne kondu. Başkan Kocaoğlu’nun yüzüne okunan kayıtlarda,
“Kocaoğlu: İptal edilmiş zaten
Pervin Şenel Genç: Tabi iptal edilmek için yaptık, öbür firmaların üstünde bıraktık. İZELMAN çekilse iptal itiraz hakkı doğacak diye bu şekilde yakaladık.
Kocaoğlu: Açıpta telefonda konuşma diye şey yaptım.
Kocaoğlu: İptal edelim.
Pervin Şenel Genç: Ha ihaleye çıkarmayalım mı
Kocaoğlu: İhaleye çıkmasın
Pervin Şenel Genç: Tabi tabi tersimi yapacaz” şeklindeki konuşmalar soruldu.
Başkan Kocaoğlu, ihale sürecini detaylı anlattığı cevabında, “Kaldı ki, belediye, vakıflar ve İZELMAN kamu sermayesi ile faaliyette bulunan kurumlardır. Bu nedenle, ihalenin iptalinde kamu zararı söz konusu değildir. Açıklamalarımdan da anlaşılacağı üzere, bu ihalenin iptalinde, ihaleye fesat karıştırılması söz konusu değildir” dedi.
Başkan Kocaoğlu, ayrıca, “Belediye Spor Kulübü’ndeki 15-20 başlık altında tespit edilmiş usulsüzlüklerle ilgili benim herhangi bir bilgim yoktur. İzmir Büyükşehir Belediyesi Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı’nca yapılan personel işe alımı gibi ihalelere, Akdeniz firma temsilcilerinin girmesini engellemeye çalıştıkları iddiasının bana sorulmasını kabul etmiyorum. Bu tür ihalelere kimin gireceğini, kimin girmek istediğini biz belediye olarak bilemeyiz. Personelim de bilmez, ilgilenmez. Büyükşehir Belediyesi olarak 2004’ten bu yana 4 trilyon 750 milyon TL’lik ihale yapılmıştır. Ve bunlarda yüz akı ile yapılmış ihalelerdir. Belediye olarak özel günlerde, hediyeler dağıtırız. Öğretmenlere dağıtılan şal ve kaşkol bu kapsamdadır. Bunların alınması ve ücretlerinin ödenmesi konusunda bir bilgiye sahip değilim. Teslim alınan malların sözleşmeye uygun olup olmadığı konusunda da bilgim yoktur” dedi.
İZBAN’ın yaptığı banliyö ulaşım sisteminin halka tanıtılması ve benimsetilmesi gerektiğini de söyleyen Başkan Kocaoğlu, “Bu filmin kimlere yaptırıldığı ve nasıl yaptırıldığı konusunda bilgim yoktur. Bu alımların bölünerek doğrudan temin ile yapılması hakkında bilgi sahibi değilim. Mahalli seçimler sırasında, seçim bürolarına dağıtılan kumanyalardan bilgi sahibi değilim. Üç adet seçim bürom vardır. Bu bürolara, bu tür kumanyalardan göndertmedim. Bugüne kadar 1 kuruş haksız menfaat sağlamadım. Seçim kampanyası giderlerini ödemekten aciz bir kişi de değilim. Bununda bu şekilde ifadelere geçmesini ve saklanmasını talep ediyorum. Seçim bürolarına, pide dağıtımı iddiasını da kabul etmiyorum. Bu tür dağıtımlara da kesinlikle izin vermem. 2010 yılında mandalinalar dalında kalmıştı. Üreticilere yardım amaçlı bir karar aldık. Grand Plaza şirketine ödeme yapılması konusunda yönetim kurulu olarak karar alındığından benim bir bilgim yoktur. Alınan mandalinaların ücretlerinin ödenmesi konusunda bilgi sahibi değilim” dedi.
Başkan Kocaoğlu, “Seçim startı etkinliğini CHP il teşkilatı yapmış ise ve ücreti ödenmezse bu ücreti bizzat ben karşılayacağımı söyledim. Sonradan bana gelen yazıda, Hakan Say’ın avukatı aracılığıyla 61 bin TL’lik alacak davası açtığını öğrendim. Halen bu dava da devam etmektedir. Mahkeme karar verdiği takdirde bu parayı ben ödeyeceğim. Kırmızı dosyanın mahiyeti de budur. Balkan Halk Dansları festivali, gençlik yaz kampı organizasyonu, Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi’ndeki ihaleler, Şevval Sam konseri, açık hava yaz sinema gösterim ihalelerine fesat karıştırıldığı konusunda bilgi sahibi değilim” dedi. Başkan Kocağlu, Buca Toplu Konut evlerindeki yangın merdiveni ihalesiyle ilgili olarakta, “Yangın merdiveninin tekrar ihale edilmesi konusunda ben sonradan bilgi sahibi oldum. Yönetmeliklerde değişiklik olmuş, bu nedenle yangın merdiveni zorunluluğu getirilmiş. Bu şekilde bana bilgi verilmiştir. Yapılan ikinci ihalenin yanlış olduğu konusunda ben aynı kanaatte değilim” dedi.
Başkan Kocaoğlu, öğleden sonraki ifadesinin devamında da, otobüs duraklarındaki ihalelerle ilgili, “Bu ihalenin nasl yapıldığını ve ihaleden sonra durak yerlerinin değiştirildiği konusunda hiçbir bilgiye sahip değilim. İhaleyi hangi firmanın aldığını bilmiyorum. Şu anda da bu konuda bilgi sahibi değilim” Başkan Kocaoğlu, Sheraton Oteli’ndeki opera binası jüi çalışması, körfezin temizlenmesiyle ilgili gezi yapılması konusundaki masrafların İZFAŞ tarafından ödendiğini, bu konuda da bir usulsüzlük olmadığını, bilirkişi raporlarını kabul etmediğini dile getirdi.
Bir bankada özel bir hesap bulunduğuna dair bilgisi olmadığını söyleyen Başkan Kocaoğlu, “Sait Ersu Hızır’ın, İZULAŞ şirketinin 2008-2011 yılları arasında, araçlarını, cep telefonlarını ve bilgisayarlarını kullanıp masraflarını şirkete ödetmesi konusunda hiçbir bilgim yoktur. İZSU da bazı şikayetler gündeme geldi. Bu şikayetlerin araştırılmasını istedim. Raporun içeriğinde de bu konular yer almaktadır. Fatma Ozan, daire başkan vekilidir. Bu rapora dayanarak görevinden alınmıştır” dedi.
2007 yılında EXPO adaylık sürecinde tanıtımla ilgili ZED tanıtım organizasyon ile Büyükşehir Belediyesi’nin irtibatı olmadığını söyleyen Başkan Kocaoğlu, “ZED tanıtıma, doğrudan belediyenin herhangi bir ödeme yapması söz konusu değildir. Yetkili kurumlarımız tarafından EXPO’nun tayin ettiği yerlere gerekli ödemeler yapılır. ZED firmasının, belediye ile uzaktan yakından ilgisi yoktur” dedi.
Belediyedeki bazı kurum yetkililerinin kullandığı bilgisiyarların işletim sistemlerinin değiştirilmesi konusunda bilgi sahibi olmadığını söyleyen Bakan Kocaoğlu, ifadesinin son kısmında, “Göreve geldiğim günden bu yana, yalanını yakaladığım hiçbir kimse ile çalışmadım. Sait Ersu Hızır, önce ESHOT Genel Müdürü olarak çalışıyordu. Kendisini, Genel Sekreter olarak görevlendirdim. Daha sonra Genel Sekreter Yardımcısı Ferda Eser ile birlikte bir yalanını yakaladım. Ve kendisi ile çalışmaya son verdim. Çete lideri olduğu iddia edilen benim, çetenin ikinci adamı olduğu iddia edilen Ersu Hızır’ı yalanını yakalayıp görevinden alması dahil çete iddiasının yerinde olmadığının en büyük, birinci kanıtıdır. İhaleler, vergi kontrolörleri, bilirkişilerin incelemesine tabi tutulmuştur. Bu raporlar çerçevesinde, bahse konu iddiaların hiçbirisini kabul etmiyorum. Burada bilirkişilerin bilgi eksikliğinden, mevzuatlar çerçevesinde eksik bilgiye sahip oldukları için, raporlarındaki iddialar da uygun değildir. Eksiktir. Ve yerinde değildir. Bilirkişi raporlarının hiçbirisini kabul etmiyorum. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çete suçlamasını şiddetle reddediyorum. Böyle bir iddiada bulunmanın, sadece İzmir Belediyesi’ni değil ve şahsımı değil, 4 milyon İzmirliyi de yaraladığını iddia makamına belirtiyorum. Suçlamaların hiçbirisini kabul etmiyorum” dedi.