Alışılagelen ‘şiddet mağduru kadın’ ve ‘evden uzaklaştırılan erkek’ profili İstanbul’da yaşanan aile içi bir kavgayla adeta yeni bir boyut kazandı.
Benzerine az rastlanır olay Avcılar’da 18 Şubat 2013 tarihinde meydana geldi. Ancak yaşanan olayın mağdurları verilen savcılık kararıyla birlikte sadece erkek tarafını değil, bu kez kadın tarafını da mağdur etti.
Avcılar’da eşi, kayınbabası ve kayınbiraderinin evde şiddet gördükleri iddiasıyla şikayetçi oldukları 11 yıllık evli ve bir çocuk annesi Ayça S.’ye 6 ay evden uzaklaştırma cezası verildi. Savcılığa sevk edilmeden talimatla verilen cezaya isyan eden Ayça S, “Bana ‘evden git’ dedi ve ben de ‘siz gidin bu evden’ dedim. Benim tepki vermem onları rahatsız etti. Bu kağıtta ben şüpheli konumundayım. Bana ilgili kağıtta kanunları sıralamışlar ve bunda da bir şey yok. Yani eğer bir söz, bir hakaretse evden uzaklaştırılmamın nedeni, ben bunu o evin içinde her gün yaşıyorum” dedi.
Eşiyle uzun süredir sorunlar yaşadığını ifade eden Ayça S. “Eşimizle uzun süredir aramızda sorun var. 11 senedir ailesiyle beraber yaşıyoruz, bundan da kaynaklanan sorunlar var. O gün de sabah biraz tartışmamız olmuştu. Tabii bu da akşama yansıdı. Ben işten geldikten sonra başladı her şey” dedi.
Kayınpederinin kendisine bardak fırlattığını ileri süren Ayçe S., “Babamla (kayınpeder) ufak bir atışmamız oldu. Ondan sonra bardak fırlatmaya başladı kayınpederim. Ondan sonra bilgisayarı kırması gibi olaylar yaşandı ve (ben) polis çağırdım. Kayınpederim şikayetçi oldu, sonra üçümüz birlikte karakola gittik. İşlem yapıldı. Ben önce şikayetçi olmadım, sonra kayınpederim ve hepsi birlikte şikayetçi oldular” diye konuştu.
Evden uzaklaştırma kararına bir anlam veremediğini ifade eden Ayça S. “Ortada bir darp da yok. Polisler bizi hastaneye de götürmediler. Ben ilk başta şikayetçi olmadığımdan dolayı bana uzaklaştırma çıktı. Yani bu söylediklerim yarım saat içerisinde bile olmadı. Ben savcılığa gitmedim. Biz hepimiz karakoldaydık. İfademi alan bayan polis memuru savcıyla görüştü. Ardından bende şikayetçi oldum. Hani ne yapacağım nereye gideceğim. Ortada hiç darp izi yok. Nasıl iki dakikada (evden) uzaklaştırma alabiliyorum aklım almış değil” şeklinde konuştu.
“ÜÇ ERKEK DURURKEN BİR BAYAN NASIL EVDEN UZAKLAŞTIRILIR”
Evine gidemediği için çocuğunu da göremediğini ifade eden Ayça S., “Çocuğumu göremiyorum, yanına bile yaklaşamıyorum. Böyle bir hakları yok. Ben Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi’ne de başvurdum. Beni Şiddet Önleme Merkezi’ne de yönlendirdiler ve raporu görünce de onlarda çok şaşırdılar. Nasıl olur üç tane erkek dururken bir bayan evden uzaklaştırılır” dedi.
“İSTİYORLAR Kİ HİÇ SES ÇIKARMAYAYIM, HİÇ LAF ETMEYEYİM”
Elinde tehdit unsuru bir şey bulunmadığına dikkat çeken Ayça S., “Elimde raporumda var, herhangi bir öldürücü ve kesici alette yok bende. Benim ifademde de onların ifadesinde de var, terlik atım çünkü. Babası oradan bana ağır hakaretler ediyor, ‘defol git evimden’ diyor. Eşim hiçbir tepki vermiyor. Onlar sadece beni tutuyorlar. Bu arada kayınpederim sağı solu arıyor, beni şikayet ediyor. Benden şunu istemiyorlar; yani öfkemi kusamıyorum, bağırıp çağırdığım zaman da edepsiz oluyorum. İstiyorlar ki hiç ses çıkarmayayım, hiç laf etmeyeyim. Yani ben insan değilim miyim” diye sordu.
“TEK BAŞIMA MAĞDURUM, ÇOCUĞUM DA VAR NEREYE GİDECEĞİM?”
Polis merkezinden çıktıktan sonra ne yapacağını şaşırdığını ifade eden Ayça S., “Yani düşünün bu karar çıktı gecenin ikisinde. Tek başıma mağdurum, çocuğum da var nereye gideceğim. Savcıyla tekrar görüşün, benim mağduriyetimi tekrardan anlatın, hani üç tane adam bu saate eve giderken ben ne yapacağım ne edeceğim diye. O zaman beni bir yere yerleştirin. ‘Olay bizden çıkmıştır, artık mahkemeliksiniz’, ‘neyse işinizi dışarıda görün’ diyerek karakoldan gönderdiler” dedi.
TV programlarındaki kadına şiddet programlarına dikkat çeken ve savcılığın verdiği karara tepki gösteren Ayça S., “Evet, televizyonlarda kadına yönelik şiddeti önleme programları var. Aslında bunun böyle olmadığının en güzel örneğiyle ben oldum. Çünkü dediğim gibi; yarım saat bile değil, 15 dakikada bu karar nasıl çıkıyor ve 6 ay evden uzaklaştırma kararı alıyorum. Ben itiraz etmek için mahkemeye de gittim. Oradan bana ‘iki hafta sonra gel’ dediler” şeklinde konuştu.
“ÇOCUĞUM DA VAR DEDİM AMA KENDİMİ KAPININ ÖNÜNDE BULDUM”
Kendisini bir anda kapının önünde bulduğuna dikkat çeken Ayça S. “Ben şimdi komşumda kalıyorum sağolsun beni dışarıda bırakmadı. Ama ben bu olanların onların yanına da kalmasını istemiyorum. Darp anlamında çok şey yaşadım ve buna şahit olan kişilerde var. Yine ailemdir dedim sahip çıktım. Çocuğum da var dedim ama şimdide kendimi kapının önünde buldum” diye konuştu.
“BİR KADIN GECENİN BİR YARISI BÖYLE KAPININ ÖNÜNE KONULMAMALI”
Yetkililere seslenen Ayça S. “Devlet bana sahip çıksın. Özellikle bu kişiler hakkında işlem yapılsın. Bir kadın gecenin bir yarısı böyle kapının önüne konulmamalı. Ondan sonra kadın cinayetleri neden oldu, işte bu yüzden… Kadınlar şiddete maruz kalıyor. Elimdeki kâğıtta bile kadına yönelik şiddete rağmen bu kanunla uzaklaştırılıyorum. Sözlü hakaretse o dereceye varan bir hakaretimde yok. Bana ‘evden git’ dedi ve bende ‘siz gidin, bu evden’ dedim. Benim tepki vermem onları rahatsız etti. Bu kağıtta ben şüpheli konumundayım. Bana ilgili kağıtta kanunları sıralamışlar ve bunda da bir şey yok. Yani eğer bir söz, bir hakaretse evden uzaklaştırılmamın nedeni, ben bunu o evin içinde her gün yaşıyorum. Hem maddi anlamda hem de manevi anlamda ben bunu her gün yaşıyorum. Yani gerekçe bu ve ben bunu kime gösterdiysem ağzı açık kaldı. Şiddet Önleme Merkezi’nde ve hatta gittiğim mahkemede bile bana şaşırıyorlar. Avcılar Asayiş Büro Amirliği’nde oldu bu” dedi.
SÜREYİ ÇOK BULAN MAHKEME, SÜREYİ 6 AYDAN 1 AY’A İNDİRDİ
Öte yandan, mahkeme karara itiraz eden Ayça S’ye, verilen cezanın çok olduğunu göz önünde bulundurularak uzaklaştırma kararı 6 aydan 1 aya indirdi. Verilen kararın, önceden verilen 6 aylık cezanın çok bulunması üzerine verildiği öğrenildi.
AVUKAT MİTHAT ÇAKAR: “İYİ BİR YASA FAKAT UYGULAMADA HADDİNİ AŞTI”
Savcılık kararını değerlendiren Avukat Mithat Çeker, “Bu yasa Türkiye’de toplumsal bir ihtiyaçtan doğdu. İyi bir yasa fakat uygulamada haddini aştı. Uygulamada öyle yanlışlar yapılıyor ki; erkek veya kadının, mağdur olmasına neden oluyor” dedi.
Hiçbir yargılama yapılmadan karar verildiğine dikkat çeken Çeker, “Şimdi erkek veya kadın karakola gider, orada bir form doldurur. Şikayetçiyse polis savcıyı arar ve uzaklaştırma kararı verir. Şimdi bu kararın uygulanması da aynı anda olur. Karşı tarafın hiç haberi yok. Hiçbir yargılama yapılmadan bu karar verildiği için mağdur sayısı çoğalmaktadır. Ve şu anda aile mahkemeleri bu işle boğuşmakta. Buna bir sınır gelmeli en azından iki taraf dinlendikten sonra böyle bir karar verilir. Ha kararı beğenmesen git başka aile mahkemesine” diye konuştu.
“BU UYGULAMA YANLIŞ, UYGULAMADA BUNUN ÖNÜNE GEÇMEK LAZIM”
Uygulamanın yanlışlığına dikkat çeken Mithat Çeker, “Türkiye’deki evlilikler malumunuz, isteyen her erkek gece yarısı gider karım tabağımı çömleğimi kırdı. Ardından uzaklaştırma kararı verilir. Bu kanun yanlış mı? Hayır. Bu uygulama yanlış, uygulamada bunun önüne geçmek lazım. En azından emniyet güçlerinin o eve gidip ne olduğunu araştırması lazım. Tabağımı kırdı, tespit et. Bunun düzelmesi mümkün mü? Mümkün” şeklinde konuştu.
Uygulamanın sadece evli kişiler için değil birliktelik yaşayan bireylere içinde geçerli olduğunu ifade eden Çeker, “Şu anda kulaktan kulağa yayıldığı için karı koca veya akrabalar arasında,
birlikte yaşayanlar arasında da en ufak bir şeyde de hemen polise şikayet eder. Uzaklaştırma 6 ay, 3 ay ama bu olayın gerçeği var mı? Nedeni nedir, kimse bunun arkasında değil. Hemen o karar çıkıyor. O karara itiraz et kardeşim. Kanunlar insanları mağdur etmek için değil, kanunlar insanların yararınadır. Toplumsal barışı sağlamak için vardır. Ama bu yasa şu uygulamayla şuanda toplumsal barışın içersine dinamit koyuyor” dedi.