Nizipli baba, kayıp oğlunun Suriye’de savaştığını emniyete gidince öğrendi. Baba, oğluna kavuşmak için polisten yardım beklerken bir de gözaltına alındı. Halep’teki oğlundan telefon alan baba, geri dönmesini istediğinde çocuğundan “Artık çok geç. Ben buraya kendi isteğimle geldim. Bir daha geri dönmeyeceğim” yanıtını aldı.
Adıyaman, Bingöl, Batman, Urfa, Diyarbakır, Gaziantep ve Bitlis’ten gençlerin Suriye’ye savaşmaya götürülmesine sivil toplum kuruluşlarından tepki yağıyor. Yaklaşık 18 ay önce oğlu El-Kaide’ye katılan Cemal Kılıçparlar da isyanda: “Oğlum Mehmet Yılmaz El-Kaide’ye katıldıktan sonra üç kez Türkiye ’ye giriş çıkış yapmış. Ancak emniyet oğlumu yakalamak için hiçbir girişimde bulunmadı. Sesimi duyurmak için Ankara Güven Park’ta açlık grevine girdim. Emniyet oğlumu bulacağına beni gözaltına aldı. Açıkçası oğlumdan umudumu kestim. Ama başka gençlerin de kandırılıp götürülmemesi için devlet harekete geçsin.”
‘Neden uyarmadınız?’
Radikal gazetesine konuşan Gaziantep Nizipli Cemal Kılıçparlar, oğlu Mehmet Yılmaz’ın Suriye gidişini şu sözlerle anlatıyor: “İki yıl önce oğlum buradaki bir derneğe sık sık gitmeye başladı. Bir ara bilmediğim bir sebepten dolayı Ankara’ya gidip 20 gün kaldı. Daha sonra Kutlu Doğum Haftası etkinliklerine katılmak için Gaziantep’e gitti. Bir daha kendisinden haber alamayınca emniyete başvurdum. Emniyet bana oğlumun gittiği derneğin El-Kaide ile bağlantılı olduğunu söyledi. Ben de kendilerine neden bu konuda beni uyarmadıklarını sorduğumda bana, ‘Antep bölgesinden 170 kişinin Suriye’ye gittiğini tespit ettik. Ancak bu çocuklar kendi isteğiyle gittiği için hiçbir şey yapamayız. Bu tarz şeylerden aileleri uzak tutmaya çalışıyoruz’ dediler. Bunu duyunca kendimi damdan düşmüş gibi hissettim. Nasıl olur da oğlum El-Kaide bağlantılı bir derneğe giderken emniyet bana haber vermiyor?”
‘Birçok kez gelip gitmiş’
Cemal Kılıçparlar, El-Kaide’ye katıldıktan sonra oğlunun birçok kez Türkiye’ye giriş çıkış yaptığını, ancak oğlunun tutuklanması için emniyetin bir girişimde bulunmadığını öğrenmiş:
“Bir gün oğlum arayıp Suriye’de olduğunu söyledi. Halep kentindeymiş. Geri gelmesini istediğimde, ‘Artık çok geç. Ben buraya kendi isteğimle geldim. Bir daha geri dönmeyeceğim’ dedi. Ben de savcılığa başvuruda bulundum. Savcılık bana oğlumun üç kez Türkiye’ye giriş çıkış yaptığını ve bir kez de kolundan yaralandığını söyledi. Türkiye’ye giriş çıkış yapan oğlumu neden tutuklayamadıklarını sorduğumda bana bir cevap vermediler. Sesimizi duyurmak için annesiyle Ankara Güven Park’ta açlık grevi yaptık. Ama biz grevin 38. saatinde emniyet tarafından gözaltına alınarak Terörle Mücadele Şubesi’ne götürüldük. İfademiz alındıktan sonra serbest bırakıldık. Şu anda perişan haldeyiz. Sesimizi duyurmaya çalıştık ama kimse duymadı. Benim oğlum uçuruma gitti. Açıkçası ben artık oğlumdan umudumu kestim ancak başka çocukların kandırılıp Suriye’ye götürülmemesi için yetkililerin bir an önce üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi lazım.”
CHP ’den soru önergesi
Adıyaman, Bingöl, Batman, Urfa, Bitlis, Gaziantep ve Diyarbakır gibi illerde gençleri örgütleyerek Suriye’ye götüren gruplarla ilgili Meclis’e soru önergesi vereceklerini söyleyen CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise şöyle dedi:
“Türkiye’de faaliyet gösteren bazı derneklerin gençleri Suriye’ye götürdüğüne yönelik değişik sivil toplum kuruluşlarından bilgi aldık. Bu yönde bize bizzat başvuran iki aile var. Bu gençlerin kimin tarafından ne şekilde Suriye’ye götürüldüğünü öğrenmek için bir soru önergesi hazırladık. Bu konuyla ilgili hükümet üzerine düşen görevi bir an önce yerine getirmeli.”
‘İstihbaratın bilgisi dahilinde’
İnsan Hakları Derneği Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Güneydoğu Bölgesi’ndeki gençlerin Suriye’ye götürülmesinin istihbaratın bilgisi dahilinde olduğunu öne sürüyor:
“Yasadışı radikal İslamcı örgütlerin gençleri din adına örgütleyip Suriye’ye götürdüğü yönünde elimizde birtakım başvurular var. Bazı grupların Suriye’deki iç savaş için açık bir şekilde asker topladığı ortadayken emniyet ve istihbaratın bu grupların faaliyetlerine göz yumması bizi şaşırtıyor. Bize başvuran aileler emniyete ve savcılığa başvurmalarına rağmen gerekli işlemler yapılmamıştır. Türkiye kökenli örgütler bu kadar rahat çalışamazken nasıl oluyor da Suriye kaynaklı bu örgütler bu kadar rahat çalışabiliyor? Bu noktada bölgede ciddi bir güvenlik zafiyeti olduğu kanaatindeyiz. Türkiye’den Suriye’ye asker toplayan örgütlerin çökertilmesi ve giden çocukların geri getirilmesi için olayı parlamentoya taşıyacağız.”
Mazlum-Der Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal da Suriye’ye savaşmaya götürülen gençlerin bir an önce geri getirilmesi için yetkililere çağrıda bulundu.