‘KADINLAR SANDALYE’YE OTURAMAZ’

Mahalli’nin aktardığına göre Rakka’da cihatçı militanlar son bildirileriyle kadınların sandalyeye oturmasını yasakladı. Bunun sebebiyse sandalyenin Arapça’da eril kökten gelmesi. Ayrıca açıklanan bildiride; kadınların, kadın doğum uzmanı erkek doktorlara gidemeyeceği, erkeklerin saçlarına kestirmeyeceği gibi yasaklar da bulunuyor.

İşte Mahalli’nin köşesine taşıdğı El Kaide’nin şoke eden yasakları:

‘Arap Baharı’ öncesinde, Esad yönetiminin tüm eksi yönleri ve eksikliklerine rağmen, Suriye halkının ezici çoğunluğu hayatından memnundu. AKP yönetiminde Türkiye ile ilişkilerini her alanda en üst düzeye çıkaran Esad, içte ve dışta büyük açılımlara başlamıştı. İki toplum arasında dostluk ve kardeşlik temelleri hızla atılıyordu. Ama olmadı. Çünkü ‘birileri’ bu dostluktan hoşnut değildi. Çünkü ‘birileri’ Türkiye’nin, kendisine çok benzeyen Suriye ile bütünleşmesinden korkuyordu. ‘Birilerinin’ başında ise Suudi Arabistan yönetimi ve onun bölgesel ve uluslararası müttefikleri geliyor. Suriye’nin çağdaş siyasal, sosyal, etnik, dinsel, mezhepsel ve kültürel zenginliği her zaman Suudileri korkutmuştur. Çünkü; Türkiye’de olduğu gibi Suriye’de; Araplar, Kürtler, Türkmenler, Süryaniler, Hıristiyanlar, Ermeniler, Çerkezler, Aleviler, Şiiler, Sünniler, Dürziler, İsmaililer ve sürekli Filistin topraklarına göç ettikleri için sayıları çok azalan Yahudiler yaşıyor.

Hem de içten gelen sevgi, dostluk ve saygı ile…

Çünkü, Suriye tam anlamı ile laik bir ülke. Suriye’de ‘kamusal alan’ kavramı yok ve türbanlılar, başta bakanlar kurulu ve parlamento olmak üzere, devletin tüm kurumlarında görev alırlar. Nitekim böyle bir ortamı gören birçok Türkiyeli ‘Müslüman’ genç kız, ‘Alevi’ Esad demeden Suriye’de okumaya gitmişti. Hiçbir Arap yönetiminin selam bile vermediği radikal Sünni Müslüman Kardeş Hamas yönetimi bile, bir tek ‘Alevi’ Esad’ın desteği ile bugünlere gelebilmişti. Filistin Davası’na sahip çıkma inancı ile davranan ve bu nedenle uluslararası tüm baskıları göğüsleyen Esad, ‘Hamas’çıların bu denli vefasız, kalleş ve gaddar olacağını bilemezdi!

Peki, bunları neden anlatıyorum?

Anlatıyorum, çünkü; ‘birileri’ yukarda özetlediğim Suriye’deki sosyal ve kültürel doku ve yapıyı yok etmek istiyor. Tıpkı Irak’ta yok ettikleri gibi.

Çünkü; Nazım Hikmet’in dediği gibi, o birileri ‘ümidin düşmanı’…

Suriye’de olup bitenin tek açıklaması budur.

Çağdışı Suudi Arabistan, Katar ve Körfez ülkeleri ile Türkiye desteğindeki İslamcı muhalif grupların amacı; Suriye’yi yıkmaktır. Ama esas yıkımı Nusra, Kaide ve benzeri Radikal İslamcı gruplar yapıyor. Yaptıkları insanlık dışı katliamlar onlara yetmiyor, şimdi de Suriye’yi karanlık çağların düşünce ve sapıklıkları ile yönetmek istiyorlar.

İşte kanıt:

Rakka kentini ve bazı diğer bölgeleri kontrol altında tutan Irak Şam İslam Devleti (Kaide) yayınladığı son bildiri ile kendi yasaklarını açıkladı.

Nusra ve diğer grupların yasakları da bundan farklı değil.

1- Kadınlar, yanlarında yakın akrabaları olmadan tek başlarına sokaklarda dolaşmaz, makyaj kullanamaz ve provokatif olarak sallana sallana yürüyemez.

2- Türü ne olursa olsun, mağazalarda satılan malların ambalajlarında kadın resimleri kullanılamaz. Var olanlar da sökülecektir.

3- Sokaklarda eşi ile birlikte dolaşan kadınlar; onun yanında değil, arkasından gelecektir.

4- Genç kızlar ve kadınlar dar kot pantolon ve kazakla dolaşamaz, onların yerine her taraflarını örtecek İslami kıyafetler giyeceklerdir.

5- İçki, sigara ve nargile yasaktır. Uymayanlar kırbaçlanacaktır. Tekrarlanması durumunda, baş ve orta parmaklar kesilecektir.

6- Erkek berberler kapatılacak ve erkekler saçlarını kısaltmayacaktır.

7- Vitrinlerde kadın iç çamaşırları sergilenmeyecek ve kadınların alışveriş yaptığı yerlerde erkekler çalışmayacaktır. Benzer şekilde, kadın terzilerde erkekler bulunmayacaktır.

8- Kadın kuaförlerinin vitrinlerinde herhangi bir tanıtım levhası ve kadın fotoğrafları asılmayacaktır.

9- Kadınlar, kadın doğum uzmanı erkek doktorlara gitmeyecektir.

10- Genç erkekler saçlarına batı türü model vermeyecek, düşük bel kot pantolon giyemeyecektir.

11- Hırsızların eli kesilecektir.

Şimdi, sıkı durun:

12- Kadınlar kamuya açık yerlerde sandalyeye oturmayacaktır.

Neden mi?

Ben de sizin gibi bu inceliği anlamamıştım. O ruh hastalarını benden daha iyi anlayan bir arkadaşa sordum ve alın size onun cevabı:

Arapçada ‘sandalye’ sözcüğü kadın değil, erkektir.

Yani İngilizcedeki ‘she’ değil ‘he’dir.

İşte, Suudilerin Suriye’de ikame etmeye çalıştığı ideolojinin sapık incelikleri…

Çağdaş Suriye Cumhuriyeti’ni, kapkaranlık Suudi Arabistan’a dönüştürmek…

Peki ya, AKP neyin peşinde?..