DOLAR

35,2680$% 0.3

EURO

36,7936% 0.22

STERLİN

44,2607£% 0.12

GRAM ALTIN

2.986,35%0,30

ONS

2.633,21%-0,02

BİST100

9.949,01%0,33

a

KAFALAR İYİCE KARIŞTI…

Suriye'de düşen uçakla ilgili her yeni açıklama kafaları daha da karıştırıyor. Son açıklama kaza olasılığını gündeme getirdi.

 Akdeniz ’de düşen Türk savaş uçağının nasıl düştüğüne dair kafalar hepten karıştı. Bugüne dek Başbakan, Genelkurmay Başkanı , Dışişleri Bakanı uçağın Suriye tarafından düşürüldüğünü defalarca açıkladıkları halde dün Genelkurmay Başkanlığı, düşen uçaktan bahsederken “22 Haziran 2012 tarihinde, Doğu Akdeniz ’de, uluslararası hava sahasında, görev uçuşu yaparken, radar ve telsiz teması kesilen ve müteakiben Suriye resmi makamlarınca kendileri tarafından düşürüldüğü iddia edilen Hv.K.K.lığımıza ait RF-4 uçağımız” ifadesini kullandı. Genelkurmay açıklamasında uçağın bulunan parçalarında herhangi bir mühimmat izine rastlanmadığı vurgulandı. Bu düşen uçakta sadece füze değil uçaksavar izine de rastlanmadığı anlamına geliyor. 

Özel’e ‘Kamuoyunu aydınlatın’ talimatı 
Başbakan Tayyip Erdoğan dün il başkanları toplantısında basına açık konuşmasında “Uçağımıza yapılan saldırı öncesinde hiçbir uyarı yapılmamıştır. Şimdi bu parçalar çıkarıldıktan sonra bu bir füze vuruşu mudur yoksa bir uçaksavar mıdır, bunlar daha net yapılacak incelemelerden sonra ortaya çıkacaktır” dedi. Erdoğan, muhalefeti ve basının bir bölümünü uçağın Suriye hava sahasında vurulduğunu iddia etmekle suçladı ve saldırının uluslararası hava sahasında yapıldığını yineledi. Erdoğan daha sonra Başbakanlık Konutu’nda Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özel ile görüştü. Görüşmede Akdeniz ’de düşen uçakla ilgili son durum ele alındı. Kamuoyuna seslenirken “Bize değil ABD gazetesine inanıyorlar” diye yakınan Erdoğan’ın Özel’e bu güven sorunun ortadan kalkması için bütün bulguların kamuoyu ile hızlı ve şeffaf bir şekilde paylaşılması talimatı verdiği öğrenildi. 
Açıklama kafa karıştırdı 
Erdoğan-Özel görüşmesi bittikten kısa bir süre sonra Genelkurmay Başkanlığı resmi sitesine bir açıklama konuldu. Uçakla ilgili bilgilerin kamuoyu ile “tam bir şeffaflık” içinde paylaşıldığının ve bundan sonra da paylaşılacağının vurgulandığı açıklamada, son gelişmeler hakkında bilgi verildi. Uçağın “Suriye resmi makamlarınca kendileri tarafından düşürüldüğü iddia edilen RF-4” olarak tanımlandığı açıklamada şöyle denildi: “Arama ve kurtarma faaliyeti sırasında su yüzeyinden toplanan malzemeler, Jandarma Kriminal Daire Başkanlığınca incelenmiş ve tanzim edilen rapora göre; malzemeler üzerinde petrol türevi herhangi bir yangın başlatıcı ve hızlandırıcı madde profiline, organik ve inorganik patlayıcı madde artığına ve herhangi bir mühimmata ait olduğu değerlendirilen bir bulguya rastlanmamıştır. Ayrıca, Hv.K.K.lığı tarafından, elde mevcut parçalar ile halen deniz dibinde bulunan parçaların kamera görüntüleri üzerindeki teknik inceleme devam etmektedir.” 
Daha önceki açıklamalarında, hatta dünkü açıklamanın Genelkurmay sitesinin açılış sayfasındaki duyurusunda ‘düşürülen uçak’ ifadesini kullanan Genelkurmay’ın bu kez ‘düşürüldüğü iddia edilen’ ifadesini kullanması, hepten kafaları karıştırdı. Açıklamadaki ‘mühimmat izine rastlanmadı’ ifadesi de uçağın düşürülmeyip, düştüğü iması olarak yorumlandı. 
“Düşürülmedi, düştü” demek de zor 
Mevcut bulguları ve Genelkurmay Başkanlığı’nın son açıklamasını değerlendiren bazı askeri yetkililer, “Bu verilere bakarak ne (uçak düşürüldü) ne de (düşürülmedi, düştü) diyebilirsiniz. Uçak gövdesinin diğer parçalarını da bulmak gerek. Bulunan parçalarda olmayan iz, su altında olan parçalarda olabilir” görüşünü dile getirdiler. 
Hep ‘düşürüldü’ denmişti 
22 Hazİran 2012: Başbakanlık resmi açıklaması: İlgili kurumlarımızın sağladığı verilerin değerlendirilmesi ve Suriye ile yürütülen ortak arama kurtarma faaliyetleri çerçevesinde elde edilen bilgiler neticesinde uçağıın Suriye tarafından düşürüldüğü anlaşılmıştır. 
24 Hazİran 2012: Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu : Uçağımız uluslararası karasularında vuruldu. Bir saldırı söz konusu. 
25 Hazİran 2012: Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç : Uçağımız uluslarası hava sahasında vurulmuştur. Suriye’nin uçağımızı kasıtlı olarak hedef aldığı kesindir. Suriye tarafından hiçbir uyarı olmaksızın vurulmuştur. “Uçaksavarlarla vuruldu” iddiasının gerçeklerle alakası yok. Lazer yada ısıya güdümlü füze ile vuruldu. 
26 Hazİran 2012: Başbakan Tayyip Erdoğan : 22 Haziran 2012 tarihinde Suriye’nin 13 deniz mili açığında Doğu Akdeniz ’in uluslararası hava sahasında bir F4 askeri uçağımıza saldırı düzenlendi ve uçağımız Lazkiye’nin 8 deniz mili açıklarında Suriye karasularına düştü. Bunun altını çizerek söylüyorum, Suriye karasularında uçağımız vurulmamıştır, uluslararası sularda vurulmuştur. Vurulduktan sonra Suriye sularına düşmüştür. 
08 Temmuz 2012 Pazar: Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz : Şu ana kadar çıkan parçalarda yapılan incelemelerde herhangi bir füze ve mermi izine rastlanmamıştır 
09 Temmuz 2012 Pazartesİ: Genelkurmay İletişim Daire Başkanı Tuğgeneral Baki Kavun: Bir füze görüntüsü yok 
09 Temmuz 2012 Pazartesİ: Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel : Uçağımız uluslararası hava sahasında düşürüldü. 
NAUTILUS gitti, parçalar çıkarılamıyor 
Genelkurmay açıklamasında uçağın enkazını arama faaliyetlerinin Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ile Sahil Güvenlik Komutanlığı’na 4 askeri gemi ile devam ettiği ifade edilirken, TCG ÇEŞME gemisinin dip taraması yaptığı vurgulandı. Açıklamada, “NAUTILUS gemisindeki arıza nedeniyle bölgeden ayrılmasyla, deniz dibinde tespit edilen parçaların çıkarılması için yeni imkânların araştırılmasına başlanmıştır” denildi.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

14 YAŞINDAKİ KIZLA EVLİLİĞE 8 YIL…

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.