Ö.Ü., avukatı ile savcılığa gidip Türk kaptan V.E. (39) hakkında suç duyurusunda bulundu.
Mısır eski Merkez Bankası Başkanı, ABD- Mısır Başkanlar Konseyi üyesi, Ulusal Demokrat Parti üyesi Tahir S. Helmy’nin, yakınlarıyla Temmuz ayı ortalarında Marmaris’ten kiraladığı İngiliz bayraklı ‘Fresca’ isimli 27 metrelik lüks yat, geçen 4 Ağustos’ta Yunanistan’daki Paila Marina’ya demirledi. Mısırlı bürokrat ve ailesinin üç gün Atina’da tatil yapıp, buradaki bir otelde kalacak olması üzerine, teknenin kaptan ve aşçısı dışındaki diğer 6 mürettebatı da karaya çıktı. Türk kaptanı V.E., iddiaya göre saat 01.00 sıralarında, teknede başbaşa kaldığı bir çocuk annesi, Bodrumlu kadın aşçı Ö.Ü.’nün kamarasına gidip, birlikte olma teklifinde bulundu. Ö.Ü.’nün anlatımına göre V.E., teklifi geri çevirmesine rağmen kendisine cinsel tacizde bulundu ve dövdü.
Olayın ardından Ö.Ü., önce avukatı Nazlı Aydoğan Kaplan’ı, ardından da Türk Sahil Güvenliği’ni arayarak yardım istedi. Bunun üzerine irtibata geçilen Dışişleri Bakanlığı, durumu Türkiye’nin Yunanistan Başkonsolosluğu’na iletti. Konsolosluk yetkilileri aracılığıyla marinadaki Yunan polisi Ö.Ü.’yü alıp bir otele yerleştirdi. Teknenin marinadan ayrılmasına izin verilmezken, kaptan V.E. gözaltına alındı.
MISIRLI’LAR TATİLİ İPTAL ETTİ
Ertesi sabah otelden Yunan polisi tarafından alınıp, Atina’daki Türkiye Başkonsolosluğu’na götürülün Ö.Ü. ifade verdi. Yatı kiralayan Mısırlı Tahir S. Helmy olayın duyulmasının ardından yakınlarıyla birlikte tatilini iptal edip, İngiltere’ye döndü.
Yunanistan’daki bürokratik işlemleri tamamlayan Ö.Ü. Bodrum’a döndü. Öğle saatlerinde adliyeye giden Ö.Ü., kaptan V.E. hakkında suç duyurusunda bulundu.
‘TAZMİNAT DAVASI AÇACAĞIM’
O anları DHA muhabirine gözyaşları içinde anlatan Ö.Ü. şu iddialarda bulundu:
“Yatta, görevimin dışında benden taleplerde bulunan ve isteklerine yanıt vermediğim kaptan Vahdettin Esenbahar çılgına döndü, bana tekme tokat ve tabakları fırlatarak saldırdı. Kamara kanlar içinde kaldı. Bacaklarım çürük içinde. Ölümle tehdit edildim. Daha önce de başka kadın personele aynı davranışlarda bulunduğunu öğrendiğim kaptanın en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum. Kamaradaki kan izlerini, parçalanan tabak ve bardakların fotoğraflarını çektim. Bunları da delil olarak savcılığa verdim. Yatta yaşadığım kabus nedeniyle psikolojik tedavi görüyorum. İleri de hakkımı aramak için maddi ve manevi tazminat davası da açacağım.”
Avukat Nazlı Aydoğan Kaplan da, kaptan V.E. hakkında ‘taciz ve darp’tan şikayetçi olduklarını belirtip, adli tatilin kalkmasıyla birlikte davanın açılacağını düşündüklerini söyledi. Av. Kaplan, Dışişleri Bakanlığı’nın ve Atina Konsolosluğu’nun olay günü hızlı hareket etmesi ile müvekkilinin canını kurtarabildiğini de öne sürdü.
KAPTAN: OLAY GEREĞİNDEN FAZLA BÜYÜTÜLDÜ
DHA muhabirinin telefonda görüştüğü Kaptan V.E. ise olayın gereğinden fazla büyütüldüğünü öne sürerek şöyle dedi:
“Ö.Ü., servise hazırlamasını istediğim yemeği yapmayı unutunca aramızda tartışma çıktı. Tartışma sırasında, hakaret edince, sinirlendim ve kendimi kaybettim. Mutfak dolaplarını yumrukladım ama kendisine vurmadım ve taciz etmedim. Ö.Ü. çok hoş ve iyi bir insan ama, özel bir yatta çalışıyoruz ve verdiğim talimatın yerine getirilmesi gerekirdi. 19 yıllık evliyim, bugüne kadar böyle bir olay yaşamadım. Resmi makamların çağırması halinde ben de bildiklerimi anlatacağım. İfade vermekten çekinmem çünkü suçlu değilim.”