Olay, geçen mayıs ayında, Karabağlar İlçesi Eskiizmir semtinde, meydana geldi. Mustafa G., işten eve geç geldiği için kıskandığı eşi Şeyda G.’nin üzerine uyurken kovayla kaynar su dökerek haşladı. Bununla yetinmeyip eşini döven ve yorganla boğmaya çalıştığı iddia edilen Mustafa G., eşinin kendisi hakkında şikayetçi olmayacağını söylemesi üzerine işkenceye son verdi. Geçen yıl da eşine şiddet uyguladığı gerekçesiyle aldığı ceza 5 yıl ertelenen Mustafa G., olayın ardından polise teslim oldu. Vücudu ve yüzünde 3’üncü derece yanık oluşan ve hayati tehlikesi bulunan Şeyda G., Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yanık Ünitesi’nde yoğun bakıma alındı. Cezası 5 yıl ertelenen fakat tekrar eşine karşı şiddet uygulayan Mustafa G., tutuklandı. Sanık Mustafa G., hakkında ’Kasten eşini öldürmeye teşebbüs’ suçundan, ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle yargılanamsı için Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açtı.
KAHVE SUYU DÖKÜLDÜ
İzmir 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan ilk duruşmaya, Şeyda G., avukatı Aytekin Baltalı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı Müjgan Bilgen Özen ile tutuklu yargılanan sanık Mustafa G. ile avukatı Ali Rıza Öztürk katıldı. Daha önceki evliliğinden 5 çocuğu bulunan sanık Mustafa G., eşinin üzerine kovayla su dökmediğini, kahve makinesinin suyunu döktüğünü söyledi. Mustafa G., ifadesinde, şöyle dedi:
“Olay günü telefonla aradım. Sürekli telefonunu meşgule aldı. Saat 03.00’de eve geldi. Kendisini getiren arabada, bir kadın bir erkek vardı. Erkek ile öpüştü. Ben balkondan olanları seyrettim. Üzerini değiştirdi. Cebinden 2 prezervatif çıktı. ’Seni kim getirdi?’ diye sordum. Bana iki çocuğunun üzerine yemin edip, bir kadının getirdiğini söyledi. Tartıştık, küfür etti. Elimde bulunan kahve suyunu üzerine döktüm. Kendisini alıp hastaneye götürdüm. Eşim daha önce yanımda çalışıyordu. 6 yıldır birlikte yaşıyorduk, 2.5 yıl önce resmi nikah kıydık. Eşimi kesinlikle dövmedim. Evlendikten sonra kendisi bir masaj salonunda çalıştığını söyledi. Bunu duyunca boşanmak için dava açtım. Daha sonra barışınca davayı çektim. Açık görüşte cezaevine yanıma geldi. Bana ereklerle 150 lira karşılığı birlikte olduğunu söyledi. Yaptığımdan çok pişmanım.”
“MASÖR OLARAK ÇALIŞIYORUM”
Şeyda G., ise, eşinin olay günü kendisini telefonla aradığını, işi olduğunu söylediğini anlattı. Şeyda G. şöyle dedi:
“Eve gelince kahve içmek istediğini söyledi. Kahveyi içtikten sonra birlikte uyuduk. Kendisi çalışmıyor, sürekli benden para istiyor. Çalıştığım işi de kendisinden izin alıp yapıyorum. Ayrılmak istediğimi söyledim. Beni sevdiğini ayrılmak istemediğini söyledi. Ben evde yokken iki çocuğuma da işkence uyguluyordu. Daha öncede bana şiddet uyguladı. Bu yüzden ceza aldı. Bunun kini olabilir. Artık dayaklarından bıktım. Olay günü yorgundum. Yatağa uzanıp yattım. Geceyarısı gözümü açtığımda, elinde kova vardı. Kovanın içerisinde ne olduğunu bilmiyordum. Birden kovadaki kaynar suyu üzerime döktü. Ardından da yorganla yüzümü kapatıp, yumrukla vurmaya ve boğmaya çalıştı. Şikayetçi olmayacağımı söyleyince, işkenceye son verdi. Bunu yapan insan olamaz. Elinden nasıl kurtuldum bilmiyorum. Allah yardım etti. Yakmadan önceki gün bana şahane mesajlar attı. ’Aşkım, bebeğim, yoğunsun, çalışıyorsun galiba. Aşkım sigaram yok, gelirken sigara al’ diyor. Bu insan nasıl vicdana sahip? Yaktıktan sonra boğazını sıkmak, yumruklar neydi peki? Artık yarım bir insanım. Vücudumun her yeri yanık içerisinde. Kadınlığımdan ve insanlığımdan utanıyorum. Beni bu hale getiren kocamdan şikayetçiyim.”
Sanığın avukatı tahliye talebinde bulundu. Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verip, duruşmaya aralık ayına erteledi.