Taraf’ın yayımladığı, Ağustos 2004’teki Milli Güvenlik Kurulu’nda alınan Fethullah Gülen cemaatine yönelik kararı gösteren belge hakkında hükümet kanadı ve bakanlar, “Yok hükmündeydi, karar uygulanmadı” diyor. Taraf gazetesi ise bu ifadeleri yalanlar nitelikte yeni belgeler ortaya çıkardı.
Taraf gazetesinde Mehmet Baransu imzalı haber şöyle:
MGK’dan bir yıl sonra CHP Iğdır Milletvekili Yücel Artantaş’ın verdiği soru önergesini cevaplayan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Başbakanlık Uygulamayı Takip Koordinasyon Kurulu’nun (BUTKK) her ay toplanıp, irticai unsurlara yönelik takibat denetimleri yaptığını, bunları raporladıklarını, ayrıca kanuni düzenlemeler ve idari tedbirler aldıklarını resmî yazıyla itiraf etmiş.
CHP’NİN SORU ÖNERGESİ
İşte 2005 yılında yaşanan o yazışmaların ayrıntısı. CHP Iğdır Milletvekili Yücel Artantaş, 11 Temmuz 2005 tarihinde, MGK’nın İrticai unsurlar ve Fethullah Gülen’le ilgili eylem planları hazırlamasını istediği BUTKK’la ilgili Başbakan’ın cevaplaması istemiyle Meclis’e yazılı bir soru önergesi sunuyor. Meclis, bu yazılı soru önergesinin cevaplanması için Başbakanlığa resmî yazı gönderiyor. Gelen yazıya Başbakan adına Müşteşar Yardımcısı Mustafa Çetin 28 Temmuz 2005’te cevap veriyor. Çetin yaptıkları faaliyetleri soru önergesinde tek tek cevaplıyor; “Başbakanlık Uygulamayı Takip Koordinasyon Kurulu, Ağustos ayında verilen ara dışında, her ay mutad olarak toplanmıştır.
Kurul 2033 yılı başından bu yana, Temmuz 2005 itibariyle 29 kere toplanmıştır. Bu toplantılarda, çalışmalar dosya bazında değil, kurulun görev alanı içerisine giren konularla ilgili her türlü tedbirin alınmasını sağlamak, uygulamaları takip etmek ve kontrol etmek yönünde kararlar alınmaktadır.
Başbakanlık Uygulamayı Takip Korodinasyon Kurulu’nun genel gündeminde;
a: Devletin güvenlikle ilgili kuruluşlarının rejim aleyhtarı irticai faaliyetler ile mücadele konusundaki tespit ve değerlendirmeleri,
b: Bakanlık ve kurumların söz konusu faaliyetlerle mücadele konusundaki tespitleri, bu faaliyetlere karşı aldıkları tedbirler, yaptıkları uygulamalar, aldıkları sonuçlar ile bu konulardaki görüş ve önerileri,
c: Gerek duyulması halinde davet edilen bakanlık ve kurum yetkililerinin konu ile ilgili uygulama, değerlendirme ve önerilerine ilişkin sunumları yer almaktadır.
d: Başbakanlık Uygulamayı Takip ve Koordinasyon Kurulu’nun kaldırılması gündemimizde bulunmamaktadır.”
YÜZLERCE SAYFALIK RAPORLAR
Müsteşar Yardımcısı Çetin’in verdiği bu cevap yazısı aynı gün Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin’e gönderiliyor. Şahin de aynı gün TBMM’ye bir yazı yazarak, cevap yazısını iletiyor. Konuyla ilgili soru önergesini veren CHP eski Milletvekili Yücel Artantaş’a ulaştık. Artantaş, soru önergesini hatırlamadığını, arşivine bakıp, sürecin devamıyla ilgili nasıl bir çalışma yaptığını bizlerle paylaşacağını açıkladı. Müşteşar Yardımcısı Mustafa Çetin’in verdiği cevaplarda ilginç olduğu kadar önemli detaylar var. Bunlardan biri Bakanlık ve tüm kurumların rejim aleyhtarı irticai faaliyetlerde bulunan kişi ve kurumlarla ilgili çalışmalarının, kurulda ele alınıp, tedbirler alındığını ve uygulamalar yapıldığını itiraf etmesi. Taraf’ın elinde kurulun yaptığı fişleme belgerinin yanı sıra toplantılarında ele aldıkları raporlar da var. Raporlarda “tedbirlerin özeti”, “yapılan işlem” gibi ayrıntılı bilgiler mevcut.
Yüzlerce sayfalık raporlarda devletin bütün kurumlarının irtica başta olmak üzere, cemaat okullarını, dershanelerini denetlediği, fişlediği açıkça belirtiliyor. 7-20 Eylül 2005 tarihli belgede ise kurulun Milli Eğitim Bakanlığı’na yazmış olduğu yazının ardından bakanlığın talımatıyla “başörtüsü takan iki öğrencinin okuldan uzaklaştırıldığı” raporlara girmiş.
Kurulun bir başka raporunda ise 2005 yılında Kuran kurslarında 89 kişinin, 2006 yılında ise 76 kişinin gözaltına alındığı raporlara girmiş. 2004 yılında 11, 2005 yılında 2, 2006 yılında ise 6 Kuran kursunu irticai sebeplerle kapattıkları raporlaştırılmış.
Bunlar kurulun yaptığı binlerce fişleme ve uygulamadan sadece birkaçı. Taraf’ın elindeki belgelerde binlerce buna benzer uygulama var.
MANİPÜLASYON AÇIĞA ÇIKTI
ORTAYA çıkan her belgeyle zor durumda kalan hükümet, kendisine yakın kalemlerle MGK kararının “yok hükmünde olduğunu” kanıtlamaya çalışıyor. Ancak bunu yaparken de çeşitli manipülasyonlara giriyor. Dün, Sabah ve Yeni Şafak gazetelerinde bu manipülasyonun bir örneği sergilendi. Daha önce Ömer Dinçer, 2004 MGK kararını 2010 tarihinde kaldırdıklarını açıklamasına rağmen, Taraf 2012 ve 2013 belgelerini ortaya koymuştu. Dün de Yeni Şafak gazetesinden Abdulkadir Selvi ilginç bir manipülasyona imza attı. “Yeni Şafak’ın ele geçirdiği belgeler” diyerek, bir belgeye yer verdi. Bu belge Taraf’ın 30 Kasım 2013 günü manşetten okurlarına duyurduğu belgeydi. Selvi’nin manipülasyonu bununla da sınırlı kalmadı. Yeni dediği Taraf’ın yayımladığı belgedeki bir satırı öne çıkarıp, “MGK’nın hükmü iki ayda sona erdi” dedi. Peki gerçek böylemiydi?
2004 MGK’sı, “İrticai faaliyetlere karşı yürütülecek mücadele stratejisi” başlığıyla toplanmıştı. Bu başlık adı altında onlarca konu konuşuldu. Fethullah Gülen cemaatiyle ilgili hazırlanan belge de bu kapsam adı altında hayata geçirilip, eylem planları hazırlanması istendi. O MGK’da, irticayla ilgili eylem planlarının hazırlanması tavsiye kararı olarak hükümete sunuldu. İşte bu kararın ardından onlarca plan hazırlandı. Selvi’nin manşete taşıdığı belge de işte o eylem planlarından sadece biriydi. Belgeye bakıldığında da “ek eylem planı” olduğu açıkça yazıyor. Selvi bunu okurlarından saklayarak, MGK kararının kaldırıldığı, eylem planlarının “dini motifli terör örgütleri” kapsamında yapıldığını idida etti. Oysa Taraf ’ın beş gün önce yayımladığı, Yeni Şafak’ın dün “ele geçirdik” dediği belgede, Ömer Dinçer’in ek eylem planı olarak bunun hayata geçirilmesini ilgili kurumdan istediği açıkça görünüyor. Yani, belge MGK kararında alınan ek eylem planlarından sadece biri.