Ziya T’nin ifadesinde Sarai Sierra’nın yaklaşık yarım saat kendisine direndiğini söylediği öğrenildi. Olaydan sonra Suriye’ye geçerek muhalif güçlere katıldığını onlarla savaştığını anlatan Ziya T., ayağından vurulduktan sonra 10 gün tedavi gördüğünü, vurulma anından sonra geri dönmeye karar verdiğini anlattı.
Ziya T.’nin sınırı geçtikten hemen sonra polise yakalandığını söylediği öğrenildi.
‘BEN YAKALANMADIM TESLİM OLDUM’
Hatay’da yakalandıktan sonra dün akşam saatlerinde İstanbul’a getirilen Ziya T.’nin Asayiş Şube Müdürlüğü’ndeki sorgusu tamamlandı. Sorgusunun ardından geniş güvenlik önlemleri altında adliyeye çıkarılan Ziya T., “Ben yakalanmadım Teslim oldum.” dedi. Polis soruşturması sonrasında Ziya T.’nin 3 sayfalık ifadesinde cinayeti tüm detayları ile anlattığı belirtildi.
‘ONU ÖPMEYE ÇALIŞTIM’
Şüpheli Ziya T.’nin ifadelerinde şu bilgileri verdiği öğrenildi. Ziya T., olay günü sabah saat 09.00 sıralarında içmeye başladığını saat 14.30’a kadar içmeye devam ettiğini söyleyerek “Rayların önünde otururken karşıdan gelen bir kadın gördüm. Fotoğraf çekerek bana doğru geliyordu.
Tam önüme geldiğinde raylara inerek onu öpmeye çalıştım. Bana direnmeye başladı. Aramızda itişme ve kakışma başladı. Bu sırada elindeki cep telefonuyla alnımın ortasına doğru vurunca, burnumun üzerinden kan boşaldı. Çok sinirlendim. Ona bütün gücümle vurdum” dedi.
‘KENDİMİ KAYBETTİM TAŞLA BAŞINA VURDUM’
Kadına vurduğunda rayların üzerinden yuvarlandığını ve aşağıda bulunan bir dehlizin önüne düştüğünü anlatan Ziya T., “Aşağı düşünce ben de peşinden aşağı indim.
Onu birkaç kez daha öpmeye çalıştı. Ancak direnmeye devam etti. Bunun üzerine onu dehlizin içine doğru çektim. Orada öpmeye çalıştım. Ancak bana direnmeye devam etti.
Aramızdaki mücadele yarım saatten fazla sürdü. Bu sırada yerden aldığı bir taşla bana yine vurmaya başladı. Bunun üzerine kendimi kaybettim. Ben de yerden aldığım bir taşla onun başına birkaç kez vurdum.
Daha sonra onu orada bırakarak dışarı çıktım. Ne yapacağımı bilmiyordum. Dehlize bir kez daha girdiğimde ondan hırıltılar geldiğini duydum. Oradan ayrıldım” dedi.
>> İŞTE LAZ ZİYA’NIN VİDEOSU
‘ARKADAŞIMA TEPEDEN DÜŞTÜM DEDİM’
Oradan ayrıldıktan sonra balıkçılık yapan bir arkadaşı ile karşılaştığını söyleyen Ziya T., ”Yüzümde yara vardı. Beni görünce ’hayrola’ diye sordu. Ona tepeden aşağı düştüğümü önemli bir şey olmadığını söyledim. Gidip elimi yüzümü yıkadım” diye konuştu.
‘BİR GÜN SONRA DÖNDÜĞÜMDE KADIN ÖLMÜŞTÜ’
Olaydan bir gün sonra aynı yere döndüğünü anlatan Ziya T., “Oraya gittiğimde dehlizin önünde bir cep telefonu buldum. Onu yanıma alıp dehlize baktığımda kadının bıraktığım yerde öldüğünü anladım.
Orada bulduğum iki battaniye ile üzerini örttüm. Üzerine kalaslar koyarak cesedi saklamaya çalıştım. Daha sonra kadının cep telefonu ve bilgisayarını alarak oradan ayrıldım” dedi.
‘MONTUNU VE ÇANTASINI ÇÖPE DİĞERLERİNİ DENİZE ATTIM’
Amerikalı kadın Sarai Sierra’nın montunu ve çantasını bir poşete koyarak çöp konteynerine attığını söyleyen Ziya T., “Ondan aldığım cep telefonunu olay günü Sarayburnu sahilinde denize attım. Bende kalan bilgisayarını ise 3 gün sonra aynı yerden denize attım” dediği öğrenildi.
‘KADININ ADINI KAHVEDE ÖĞRENDİM’
Aynı bölgede yaşamaya devam ettiğini anlatan Ziya T., “Bir gün kahvede otururken Amerikalı Sarai Sierra adlı kadının kaybolduğunu haberlerden duydum. Bunun üzerine öldürdüğüm kişinin o olduğunu anladım. Aradan bir süre geçtikten sonra aynı kahvede otururken bu kez cesedin bulunduğunu duydum” dedi.
‘EL ARABAMI VE YATAĞIMI 60 LİRA SATTIM’
Cesedin bulunduğunu duyunca paniğe kapıldığını ve 100 metre uzakta yaşadığı barınaktaki eşyalarını topladığını anlatan Ziya T., ”Önce Küçükpazar’a giderek montumu satmaya çalıştım.
Ancak kimse almayınca barınakta bulunan yatağımı, el arabamı 60 lira karşılığında bir hurdacıya satarak kendime yol parası yaptım. Harem’e geçerek oradan otobüse bindim ve karabük’e gittim. Orada bir gün kaldıktan sonra Hatay otobüsüne binerek oradan ayrıldım” diye konuştu.
Daha önce Ankara’nın ötesine geçmediğini belirten, Hatay’a vardığında bir taksiciye ’sınırı nasıl geçeceğini’ sorduğunu anlatan Ziya T., “Bana yolu tarif ettiler.
Bunun üzerine Reyhan’lıya gidip oradan yürüyerek sınırı geçtim. Orada insanların çoğu Türkçe biliyorlardı. Onlara savaşmaya geldiğimi ve muhalif güçlere katılmak istediğimi söyledim. Beni kabul ettiler”dedi.
‘MUHALİF GÜÇLERLE BİRLİKTE SAVAŞTIM’
Muhalif güçlerle Esad’ın ordusuna karşı savaştığını anlatan Ziya T., bir çatışma sırasında vurulduğunu söylediği ifadesinde “Çatışma sırasında bir kurşun benim sol bacağıma isabet etti. Baldırımı delerek diğer taraftan çıktı. Yaralanınca beni hastaneye kaldırdılar. Orada 10 gün boyunca tedavi gördüm. İyileştikten sonra Türkiye’ye dönmeye karar verdim. Geri döndüğümde sınırı geçer geçmez yakalandım. Ancak ben zaten teslim olmaya geliyordum” dedi.
‘PİŞMANIM’ DEDİ
Polis soruşturması sırasında 1987 yılında hırsızlık, 1995 yılında ise ruhsatsız silah bulundurmak suçlarından Karabük emniyet müdürlüğü tarafından gözaltına alındığı ortaya çıkan Ziya T.’nin ifadesinin sonunda “Bütün yaşananlardan pişmanım.” dediği belirtildi.
DNA ÖRNEKLERİ TUTTU
Öte yandan polis Laz ziya lakaplı Ziya T.’nin kaldığı olay yerine 100 metre mesafedeki barakasından alınan örneklerin, Sarai Sierra’nın göğsünde bulunan erkek kanı ile eşleştiğinin tespit edildiği belirtildi. Kriminal polis laboratuvarında yapılan inceleme sonucunda barakadan alınan kıl, tükürük ve sigara izmaritlerinden el edilen DNA profilinin, Sarai Sierra’nın göğüs bölgesinde bulunan erkek kanı DNA profili ile eşleştiği öğrenildi. İstanbul’da tekrar kan örneği alınan Ziya T.’nin tekrar DNA profilinin çıkarılacağı ve örneklerle eşleştirileceği öğrenildi.
EŞYALAR HALEN BULUNAMADI
Bu arada laz ziya’nın denize attığını söylediği Sarai Sierra’nın cep telefonu ve bilgisayarı ise yapılan tüm çalışmalara rağmen bulunamadı. Aramaların sürdüğü öğrenildi.
CESET BULUNDUĞUNDA ORADAYMIŞ
Savcılık sorgusunda Sierra’yı surlarda gördüğünü, kendisinin ise o sırada tiner kullandığını söylediği belirtilen şüphelinin, Sierra’yı öpmeye çalıştığını ancak kendisine direndiğini ifade ettiği kaydedildi. Bunun üzerine kafasına taşla vurarak öldürdüğünü anlatan Ziya T.’nin olaydan sonra 8-9 gün aynı bölgede yaşamaya devam ettiğini, cesedin polisler tarafından bulunduğu sırada da olay yerinin 200-300 metre yakınında surların çevresinde olduğunu anlattığı öğrenildi.
ANTAKYA’DAN REYHANLI’YA YÜRÜYEREK GİTMİŞ
Şüpheli, isminin basında yer alması üzerine ise Karabük’e gittiğini, ağabeyinden yol parası alarak Suriye’ye gitmek için ayrıldığını anlattığı belirtildi. Antakya’dan Reyhanlı’ya kadar yürüyerek gittiğini belirten Ziya T.’nin kaçak yollardan Suriye’ye geçtiğini ifade ettiği kaydedildi. Suriye’de muhaliflerin kendisine silah verdiğini ifade eden Ziya T. bir çatışma sırasında yaralandığını anlattı.
Öte yandan Suriye’deki muhaliflere, Türk yetkilileri tarafından Ziya T.’nin arandığının iletilmesi üzerine, şüphelinin muhalifler tarafından Türk güvenlik güçlerine teslim edildiği öğrenildi.
TUTUKLANDI
Nöbetçi İstanbul 27. Sulh Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkan Ziya T. ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası öngören TCK’nın 81. maddesinde yer alan ‘canavarca hisle öldürmek’ suçundan tutuklandı. Ziya T. tutuklama kararının ardından Metris Cezaevi’ne gönderildi.