Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nin, işkence suçundan yargılanan eski Hava Kuvvetleri Askeri Hakimi Albay Ahmet Zeki Üçok’a verilen 7,5 yıl, hipnoz uzmanı emekli Yarbay Gürol Doğan’a verilen 9 yıl hapis cezasının onanmasına ilişkin kararının gerekçesi belli oldu.
Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nin gerekçesinde, işkencenin ulusal hukukta olduğu gibi uluslararası sözleşmelerle de yasaklandığı belirtilerek, Anayasa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS), İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ve Türkiye’nin taraf olduğu diğer uluslararası sözleşmelerle işkencenin yasaklandığı ve işkencenin önlenmesi için önlem alınmasının hükme bağlandığı vurgulandı.
İşkence suçunu oluşturan eylemlerin Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) tek tek sayılmadığı, onun yerine “bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel veya ruhsal yönden acı çekmesine, algılama veya irade yeteneğinin etkilenmesine, aşağılanmasına yol açacak davranışlar”ın işkence suçunun kapsamına alındığı belirtildi.
İşkence suçunun birden çok hukuksal yararı koruyan bir suç olduğu, korunan hukuki değerin, karma bir nitelik taşıdığı ifade edilen gerekçede, bu suçla insan onuru, vücut dokunulmazlığı, adliye ve kamu yönetiminde disiplini sağlama amacının korunduğu vurgulandı.
İşkenceyi oluşturan fiillerin beden ve ruh sağlığını bozduğu, işkence gören kişinin irade özgürlüğünün ortadan kalktığı, algılama yeteneğinin etkilendiği, duyduğu acı ve üzüntü sonucu, gerçek dışı açıklamalarda veya kabullenmelerde bulunduğu vurgulanan gerekçede, böylelikle adaletin gerçekleşmesi ve ceza yargılamasının maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasına yönelik amacının engellediği, gerçeğe ulaşmanın geciktiği anlatıldı. Gerekçede, ancak asıl korunan hukuki yararın insan onuru olduğuna işaret edildi.
TCK’nın işkence suçunu düzenleyen 94. maddesinin gerekçesine de yer verilen daire gerekçesinde, bir fiilin işkence olabilmesi için bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel, ruhsal yönden acı çekmesine, algılama veya irade yeteneğinin etkilenmesine, aşağılanmasına yol açacak davranışlarda bulunulması gerektiği kaydedildi.
İşkence teşkil eden fiillerin kasten yaralama, hakaret, tehdit, cinsel taciz niteliği taşıyan fiiller olduğu belirtilen ancak bu fiillerin ani olarak değil, sistematik bir şekilde ve belli bir süreç içinde işlendiği vurgulanan gerekçede, “Bir süreç içinde süreklilik arz eder bir tarzda işlenen işkencenin en önemli özelliği, kişinin psikolojisi, ruh sağlığı, algılama ve irade yeteneği üzerindeki tahrip edici etkilerinin olmasıdır. Bu etkilerin uzun bir sürede hatta hayat boyu devam etmesi, işkencenin bu kapsamda işlenen fiiline nazaran daha ağır ceza yaptırımı altına alınmasını gerektirmiştir” denildi.