İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı için dün kendisiyle temas sağlanan Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün 2004’teki ihraç sürecinin aktörlerinden dönemin CHP Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi ve eski Milletvekili Ergün Aydoğan, ret oyu vermesi için rüşvet teklif edildiğini ileri sürdü. Sarıgül’ün ihracının, bugünkü bazı yöneticilerin ifade ettiği gibi, normal bir ihraç olmadığını söyleyen Aydoğan, “Adı geçen şahsın ihracı hakkındaki yolsuzluk ve rüşvet iddialarına dayanmaktadır” dedi.
ÇİKOLATA PAKETİ GİBİ BİR ŞEYDİ
Akşam gazetesinin haberine göre; Aydoğan teklifin nasıl yapıldığını şu sözlerle anlattı: “İstanbullu YDK üyesi bu iki arkadaş Balıkesir’e beni ziyarete geldiler. Sarıgül dosyası üzerinde sohbetler yaptık, onlar ihraca benim gibi bakmıyorlardı. Gece ayrılırken ‘Bu senin için’ diyerek bir hediye paketi verdiler. Çikolata paketi gibiydi, şüphelenmedim. Arabanın arka koltuğuna atıp evime gittim ve uyudum. Paketi ertesi sabah açtığımda deste deste dolarları görüp irkildim. Paraları saymadan kutuyu kapattım.” Aydoğan, “Sabah işlettiğim dükkâna geleceklerdi. Geldiklerinde dolarlı paketi arabalarının bagajına fırlattım. ‘Bu nasıl iş, ne demek oluyor arkadaşlar’ diye sordum, ‘Ya Ergün sen bizim arkadaşımızsın, anla ve idare et’ dediler” şeklinde konuştu.
SORUMLUSU KILIÇDAROĞLU OLUR
Bu şahıs geldiğinde yaşanan yolsuzluk-rüşvet iddialarıyla birlikte partimizi olumsuz etkileyecektir. Ciddi bir kimlik krizine sebep olacaktır. Sorumlu önce genel başkan, ardından yöneticiler olur. Çünkü bu ihraç kararının altında CHP üyelerinin ve toplumun ret ettiği bir çürümüş anlayış vardır.