KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Cemil Bayık, Fetullah Gülen cemaatinin Kürt sorununun çözümüne karşı olduğunu savunarak, “Bu karşıtlığını yıllardır zaten televizyon dizileriyle işliyor. Bunu birçok Samanyolu dizisinden görmek mümkündür” dedi.
Yüksekova Haber internet sitesine açıklamalarda bulunan Cemil Bayık, röportajında son dönemde Kürt sorunu ve süreç konusunda Fetullah Gülen cemaati tarafından yapılan açıklamaları değerlendirdi. Bayık, cemaatin Kürt sorununun çözümüne kesinlikle karşı olduğunu savunurken, Gülen’in PKK ve Kürtlere karşı “kökü kazılmalıdır” deyimini kullandığına öne sürdü Bayık son dönemlerde yaşanan söylem değişikliklerinin cemaat ile AK Parti arasındaki çelişkilerin derinleşmesine bağlı olduğunu ifade etti.
İKTİDAR KAVGASI
AK Parti ile Fetullah Gülen arasındaki çelişkinin hem iktidar kavgasından hem de uluslararası güçlerden kaynaklandığını belirten Bayık, şunları kaydetti: “Dikkat edilirse bir dönem ittifak halinde yürüyorlardı. İktidar mücadelesi yürütüyorlardı. Bu mücadelede önemli ölçüde sonuç aldıktan sonra kendi aralarında iktidar mücadelesine girdiler. Çünkü iktidar mücadelesi yürüten her güç mutlaka kirlenir. Bugün eğer AKP ile Fethullah Gülen arasındaki çelişki, çatışma derinleşiyorsa bu iktidar kavgasından kaynaklanıyor ve kirlenmeden kaynaklanıyor. Bir boyutu bu iken diğer bir boyutu ise uluslararası boyutudur. Bugün AKP, Ortadoğu’da, Suriye’de izlediği politikalarla ABD’nin, Avrupa’nın ve bazı Arap devletlerinin karşısına düşmüştür.
Onun için Türkiye ile bu güçler arasında belli bir soğuma söz konusudur. Davutoğlu bile son Amerika gezisine giderken bu gezinin amacının Türkiye ile Amerika arasındaki soğukluğu gidermeyi amaçladığını söylemiştir. Çünkü Türkiye, Suriye’de Cehetül El Nusra, Devletül Irak-Şam güçlerini bütün yönleriyle destekliyor. Bu belgeleriyle beraber uluslararası basına da yansıdı. Bunu destelemek demek savaşı derinleştirmek, ABD ve ABD-Arap devletlerinin politikalarıyla Suriye’de ve Ortadoğu’da karşı karşıya gelmek demektir. İşte bundan ötürü bunun iç politikaya yansıması da söz konusudur. Eğer AKP-Fetullah Gülen ittifakı sorun yaşıyorsa bir de işin bu yanı var. Uluslararası politikanın yansıması ve iktidar mücadelesidir.
“FETULLAH GÜLEN KÜRT SORUNUNUN ÇÖZÜMÜNE KESİNLİKLE KARŞIDIR”
Çözüm sürecine cemaatin destek vermediğini dile getiren Bayık, “Fetullah Gülen Kürt sorununun çözümüne kesinlikle karşıdır. Bu karşıtlığını yıllardır zaten televizyon dizileriyle işliyor. Bunu birçok Samanyolu dizisinden görmek mümkündür. Yine Gülen’in yaptığı toplantılarda konuşmaları var. PKK’ya karşı, Kürtlere karşı kökü kazılmalıdır diyor. Gülen, son zamanlarda AKP ile kendi aralarında çelişkiler derinleştikçe bazı söylem değişikliklerine gidiyor. AKP’yi Kürt meselesinden vurmak istiyor. Sanki AKP Kürt meselesini çözmek istemiyormuş da kendileri çözmek istiyormuş gibi bir hava yaratarak buradan AKP’yi sıkıştırmak ve Kürtlerin desteğini almak istiyor. Çünkü Fetullah Gülen örgütlenmesi esas Kürtlerin yaşadığı bölgelerdeki örgütlenmedir” dedi.
Cemaatin Türkiye’de ciddi bir örgütlenmesinin olmadığını ifade eden Bayık, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Çok zayıftır. Kürt şehirleri bütünüyle Fetullah Gülen’e teslim edilmiştir. AKP ile çatışırken elbette ki Kürtlere seslenmek zorundadır. Kürtlerin desteğini alarak AKP’ye karşı durmak zorundadır. Eğer son dönemlerde çözüm yanlısı gibi kendisini gösteriyorsa bundan ötürüdür. Bu da çok iğrenç bir politikadır. Daha düne kadar PKK’nın, Kürtlerin kökünün kazılmasını isteyen bir Fetullah Gülen hareketi bugün Kürt yanlısı gibi görünmeye çalışıyor. Bu ikiyüzlü bir tutumdur. Bu aldatmaya yönelik bir tutumdur. Sadece bu değil. Kürt şehirlerinde fuhuş geliştiriliyor, eroin, hırsızlık geliştiriliyor. Her türlü ahlaksızlık geliştiriliyor. Bunların içerisinde kim var? En çok da Fetullahçı geçinenler geliştiriyor.
Polis eliyle bilmem devlet memurları eliyle bunlar yaygınca Kürt kızları, gençleri arasında geliştirilerek Kürt toplumu ahlaken çökertilmek isteniyor. Kendini de topluma nasıl gösteriyorlar, sanki ahlaka sahip çıkıyorlarmış gibi gösteriyorlar. Bunlar söylemdir. Bu söylemlerin neyi örtpas ettiğini pratikte görmek gerekiyor. Bütün alanlarda fuhuşların, eroinlerin, hırsızlıkların geliştirilmesinde Gülen cemaatinde yer alanların izlerine rastlıyoruz. Bu konuda MİT’le, emniyetle Gülen’in iç içe çalıştığını biliyoruz. Belki bunu propaganda böyle söyleyebilirler ama bizzat bu işlere bulaşan insanlar bunun bizzat Fetullahçılar tarafından yapıldığını söylüyorlar. Bu konuda kanıtlar da var.”
“DERSHANE MESELESİ İŞİN PERDESİDİR”
Dershaneler tartışmalarına da değinen Bayık, “Bence sorun dershanelerin kapatılıp kapatılmaması sorunu değildir. AKP ile Fetulah Gülen çelişkileri, onun uluslararası boyutları o tarzda kendisini ortaya koyuyor. Bunun üzerinden aslında çelişkiler, çatışmalar sürdürülüyor. Dershane meselesi işin perdesidir. Bu dershanelerin çoğu nerededir, Kürt şehirlerinde. Aslında Gülen o dershanelerle bu bölgelerde kendisini örgütlemiş durumda. Devlet, Gülen’le kendisini örgütlemiş durumda. O dershanelerin kapatılması Fetullah Gülen hareketine büyük bir darbe oluyor.
Türk devletine büyük bir darbe oluyor. Bunu kendileri de izah ediyor aslında. Mesela basını izleyelim, bazı Gülen yanlıları diyor ki; ‘bu dershaneleri kapatmak demek, PKK’ya başarı imkanı sunmak demektir. Bu dershaneler işte Kürtleri asimile ediyor, Kürtleri devletle bütünleştiriyor, siz niye kapatıyorsunuz, bunu yapmakla asimilasyonunun önünü alıyorsunuz. Kürtlerin Türkleşmesinin önünü alıyorsunuz, PKK’ya de en büyük hizmeti sunuyorsunuz’ diyerek AKP’yi suçluyorlar. Doğrudur bu dershaneler hepsi asimilasyonu gerçekleştiriyor. Kürtleri değirmen taşı gibi öğütüyor, bitiriyor Türkleştiriyor. Gülen cemaati onun için dershanelerin kapatılmasını istemiyor.”