Raporda ”Asgari ücret ekonomik büyüme oranında bir artış kaydetseydi, bugün brüt 2.754 TL, net 1.973 TL ve 789,2 Euro olacaktı” denildi.
DİSK-AR’ın Aralık 2011 Asgari Ücret ve Ekonomik Büyüme Raporu’nda Türkiye ekonomisinin 2009’da yüzde 4 küçüldüğü, 2010 ve 2011’de ise yüksek büyüme oranlarına ulaştığı hatırlatılarak, ancak ne kriz öncesinde ne de sonrasında ekonomik gelişmenin halka yansımadığı kaydedildi.
Bu durumun, üretilen katma değerin adil bir biçimde dağılmadığının bir göstergesi olduğu ifade edilen raporda, ”Asgari ücret örneği bu açıdan son derece çarpıcıdır. Asgari Ücret Tespit Komisyonu kararlarında, enflasyon hedefleri esas alınmakta, işçilerin geçim düzeyi ihmal edilirken, ekonomik gelişme bu kararlara yansıtılmamaktadır” görüşü savunuldu.
Verimlilikteki artışın da asgari ücretliye yansımadığı dile getirilen raporda, şu ifadelere yer verildi:
”2005-2010 yılları arasında krize rağmen çalışan kişi başına verimlilik yüzde 14 artarken, asgari ücret reel olarak neredeyse yerinde saymıştır. Yine 2005-2011 yılları arasında, vergi iadesi ve asgari geçim indirimini esas alarak hesapladığımız net asgari ücrete göre, asgari ücrette reel gelişmenin 2011 tahminleri ile birlikte sadece yüzde 4 düzeyinde kalacağı beklenirken, aynı dönem için ekonomik büyümenin yüzde 26 olarak gerçekleşmesi beklenmektedir. Bu hesapla sadece 2005 yılından bu yana ekonomik büyümenin asgari ücrete yansımamasının işçilere bedeli net 138 TL’lik gelir kaybıdır.
Bunun yanında, asgari ücretin uzun gelişme seyrine bakıldığında 33 yıllık bir dönem için (1978 yılından bu yana) ekonomi (1977-2006 GSMH ve 2007 sonrası GSYİH) sabit fiyatlarla 3,51 kat, dolar bazında yaklaşık 5 kat büyürken, asgari ücretin yüzde 6’lık gelişme ile neredeyse yerinde saydığı görülmektedir.”
Raporda, 1999 yılına kadar 1978 yılındaki ekonomik gücüne ulaşmayan asgari ücretin, bu yılda ulaştığı düzeyi, yüksek enflasyon ortamında yaşanan iki krizle ciddi bir biçimde kaybettiği, 1978 ve 1999 seviyesine ancak 2004 yılında yeniden ulaşabildiği belirtildi. 2005 yılından bu yana ise asgari ücretin yerinde saymaya devam ettiği dile getirilen raporda ”Hâlbuki asgari ücret ekonomik büyüme oranında bir artış kaydetseydi bugün brüt 2.754 TL, net 1973 TL ve 789,2 avro olacaktı. Komşumuz Yunanistan’da asgari ücret brüt 876,62 avro düzeyindedir” ifadelerine yer verildi.
Birleşmiş Milletler İnsani Gelişmişlik İndeksine göre Türkiye’nin insani gelişmişlik açısından 187 ülke içerisinde 92. sırada olduğuna işaret edilen raporda, ekonomik gelişmenin, herkesin zenginleştiği, kaynakların adilce bölüşüldüğü, çevreye dost, insana yakışır bir çalışma yaşamının hakim olduğu bir gelişme olması gerektiği vurgulandı.
Sosyal Güvenlik Kurumu verilerine göre sigortalı ücretlilerin yaklaşık yarısının asgari ücret düzeyinde gelire sahip olduğu, bu nedenle asgari ücret zammının aileleri ile birlikte 20 milyon kişiyi doğrudan etkilediği belirtilen raporda, asgari ücretin, işçinin ailesi ile birlikte tüm zorunlu ihtiyaçlarını karşılayacak biçimde tespit edilmesi, tespit komisyonuna emek örgütlerinin de katılımının sağlanması, asgari ücret üzerindeki vergilerin kaldırılması, herkese aynı oranda belirlenmesi, asgari ücretin gelir dağılımını düzenleyici yönde belirlenmesi ve ekonomik büyümeden pay alması gerektiği ifade edildi.