Graham Füller’in yıllar önce söylediği ” Bizim Ortadoğu’da çalışacağımız gruplarda aranacak özellikler şu dördüdür. Bir, İslam ülkelerindeki siyasi hareketler bir seçimle iş başına gelmiş olacak. İki, reformcu olacak. Üç, dini köklerden geliyor olacak, yerli daha doğrusu. Dört, ABD’nin menfaatlerine ters düşmeyecek” şeklindeki sözlerini hatırlatan Eliaçık hoca, ” Adam yıllar önce bunu yazdı. 22 ülkede Ak Parti gibi iktidarlar olacak. Suriye o açıdan baktığında eski rejim. İran da öyle. Formata uymuyorlar. O nedenle gitmeleri gerekiyor. Onun yerine aynı Türkiye’deki gibi bir iktidarın gelmesi ve İsrail’in daha güvenli olması gerekir. Suriye ön planda ama arka planda İran var. 1979 devriminden beri ABD’nin dediklerine ters işler yapıyor. Onun da tasfiye olması lazım” dedi.
MÜSLÜMANLAR MI GÜÇLÜ OLACAK ERDOĞAN MI?
Müslüman kitlenin mevcut çelişkileri görmediğini ve özellikle haram, helal, alın teri ve emek konusunda bu iktidarın son derece duyarsız olduğunu belirten Eliaçık hoca, ” AKP oraya oturdu. Haram, helal, alın teri, emek konusunda acayip duyarsızdır. Bir kadının saçının teli, binlerce işçinin emeğine bedeldir. Bir tek saçının teli görünmesin ama binlerce işçinin alın teri emeği yensin önemli değil. İslamın ana meselesini bırakmış, teferruatı İslam’ın direği haline getirmiş. Böyle bir Müslümanlık anlayışı var. Biz bunla mücadele ediyoruz. AKP iktidarı maalesef kapitalizme abdest aldırıyor. Türkiye tarihindeki rolü budur. Dini kırıp geçirerek meşrulaştıran bir harekettir. ‘Dünyayı Siyonist güçler, Yahudi para babaları yönetiyor, güçlü olmamız lazım’ deniyor. İyi de kim güçlü olacak? Müslümanlar mı yoksa Tayyip Erdoğan’ın şahsı mı? Adnan Menderes’ten beri gelen klasik sağcı muhafazakar politikalar bunlar. Güç hiçbir mahallede aç ve yoksul bırakmamaktır” diye konuştu.
KURTLARLA BERABERLER…
Eliaçık hoca, iktidarın mazlumdan yana değil güçlüden yana tavır aldığını da kaydederek, sözlerini şöyle noktaladı: ” Kuzu ve Kurt tanımını yapıyorum hep. Kurtlar ABD’liler, NATO ülkeleri. Türkiye de NATO ülkesi. Mesela Libya müdahalesine önce karşı çıkıyor, sonra saldırıya destek veriyorlar. Sonra da Libyalı Müslümanların katıldığı kongrelere katılıp ‘Birlik olmalıyız’ diyorlar. İsrail’le arası açıkken de iptal edilmiş hiçbir anlaşma yok. Çelişkiyi görün işte.” (BAĞIMSIZ DERGİSİ)