Sezai Şengöl ile gerçekleştirdiği röportajda kendisine yöneltilen soruya ‘Hepsi uydurulmuş şehir efsaneleri” yanıtını veren Eliaçık hoca, siyaseti düşünmediğini söyledi. Eliaçık hoca, ” Aleyhime günde 10 tane yalan uyduruyorlar. Benim CHP’den aday olmam gibi bir şey sözkonusu olamaz. Etrafımızdaki esnaf arkadaşların, gelip giden bizi seven insanların infaklarıyla dönüyor gerçekleştirdiğimiz faaliyetler. Benim şahsıma da yapılmıyor bu tür şeyler. Buradaki yoksullar, evsizler için yapılan infaklar var. Paylaşım bölüşüm üzerine kurulu bir sistem. Şahsım adına bir tek kişiden dahi herhangi bir şekilde kendimi geçindirmek için para almıyorum. Kitaplarımdan gelen kazançla geçiniyorum. Evim yok arabam yok. Üzerimde mülkiyet yok. Mülkiyetsiz öleceğim. Burada en fazla bir vakıf olur. O da kitaplarımın geliriyle kurulur. Kitaplarımın geliri de benden sonra Kuran’da (Tevbe 60) adı geçen 8 sınıfa kalır. Yani bu aynı zamanda benim vasiyetimdir. Vasiyetim budur” dedi.
SİYASETİ DEĞİL KİTAP YAZMAYI İSTİYORUM…
Siyaset yapmak yerine kitap yazmayı düşündüğünü kaydeden Eliaçık hoca, geniş yelpazeli bir katılıma destek verebileceğini belirterek, ” Siyasi bir oluşum söz konusu olduğunda, çok büyük ve geniş yelpazenin katılımıyla bir hareket olursa, mesela yeryüzü sofralarındaki tarza uygun bir siyaset olursa destekleyebilirim. O sofralarda hiç kimse, partisinin bayrağını flamasını getirmemiştir. Hiç kimse ya da zengin birisi tarafından finanse edilmemiştir. Özgür olmuştur. İcabında yere oturmuş, herşey şeffaf olmuştur. Dolayısıyla kapalı kapılar ardında işler olmayacak. Böyle bir tarzda olursa destekleriz tabi. Dedikodu yapıp, karalamak için tezgah kuranlar, yalan-yanlış haber yayanlar var maalesef” diye konuştu.