Son dönemde ülkede yaşananların hem üzücü hem de kaygı verici olduğunu belirten Eliaçık hoca, ” Bakın, dindarlar bu milletin son umudu idi. Onların da birer kurt, çakal ve sırtlan haline geldiğini/getirildiğini görünce daha kime gidecek bu millet. Dindarların içinden adalete iman etmiş, Muhammed gibi dürüst, ceketi ile gelip ceketi ile gidecek, yemeyecek ve yedirmeyecek, geriye hiçbir mülkiyet bırakmadan sadece adalet, dürüstlük, şeref ve haysiyet bırakarak gidecek ve böylece milletin gönlünde ebedîyete kadar yaşayacak, dinu devlet ve mülki millete hep yoksulun durduğu yerden bakacak kamu adamları çıkabilirdi. Böyle bir potansiyel, böyle bir enerji, böyle bir öğreti vardı. Sadece soruyorum; peki çıktı mı?” dedi.
“AKSİ HALDE HELAK OLACAĞIZ…”
Hala bir umut varsa bunun günümüzün yeni simonlarına ‘hayır’ diyerek olabileceğini kaydeden Eliaçık hoca, ” Zamanın ruhunun” değiştiğini ne zaman göreceksiniz? Dine karşı dinin artık Ali Şeriati’nin kitaplarında kalmadığını, basbayağı ete kemiğe bürünüp meydan aldığını ne zaman fark edeceksiniz? Yeni sınıfın simonlarının çoktan milleten koptuğunu, servet ve iktidar cazibesiyle sarhoş olduklarını, fanusun içinde yaşadıklarını, artık alttakileri görmelerinin, duymalarının imkânsız olduğunu, mevsimin döndüğünü, iklimin değiştiğini, artık gidenlerin geri dönmeyeceğini ne zaman anlayacaksınız? Simonlar çıkaran bu iklim, saf kamu adamları da çıkarabilir. Bunu göstermek, dindarların bu ülkeye artık namus borcudur. Hatta belki de son borcu! Aksi halde topyekün helak olacağız” dedi.