Kendisinin bin 400 yıldır uygulanagelen İslami kural ve kaideleri bir kenara bıraktığı, sosyal adalet ve paylaşım eksenli söylemleri nedeniyle eleştirildiğini belirten Eliaçık hoca, ” Sanki bunlar daha önce hiç konuşulmamış gibi söyleniyor. Hiç bahsedilmemiş, ilk kez benim telaffuz ettiğim şeylermiş gibi ilan ediliyor. Oysa benim yeni söylediğim yüzde beşidir, yüzde 95’i daha önceki konulardır. Yazdığım kitaplara bakılmalıdır. İslam’ın yenilikçileri diye iki ciltlik bir kitabım var. 80 kişiyi anlatıyorum orada. Yıllarca uğraştım. Sekiz senede yazdım. Fikirlerimin birçoğu orada var. Saraylardan, sultanların onay verdiği yerlerden değil daha çok onlara muhalif olan, bağımsız olan, yaratıcı fikirler geliştiren insanlardan seçtim” dedi.
” Bin 400 yıldır birileri birşey söylemiş ben bunları reddediyorum diye birşey yok” diyen Eliaçık hoca şunları söyledi: ” Peygamberimizin vefatından 100 yıl sonra, şu anda savunduğum fikirleri savunan insanlar var. Birinci yüzyılda yaşamış Hasani Basri var. ‘Her ümmetin bir putu var, bu ümmetin putu da maldır’ diyor. Kuran’ı Türkçe’ye çevirdim, tefsirini yaptım. 10 sene sürdü. Kelimeler üzerine kafa yora yora. Bu sözü Kuran da söylüyor işte. Maalesef Kuran’ın gündemi ile bizim gündemimiz arasında fersah fersah fark var. Bu insanların zihnini, gönül dünyasını saçma sapan şeylerle dolduranlar, Kuran’a ulaşmalarına engel olanlar, arı, duru, berrak söylemini karanlık hurafelerle kapatmaya çalışanlar çok büyük vebal altındalar. Ben halk irfanına inanırım. Ekrana çıkan adamın samimi mi, tüccar mı olup olmadığını hemen anlar bizim halkımız. Ben herhangi bir örgütün yönlendirmesine girmemiş vatandaşa ve onların irfanına güveniyorum. Bizim sesimiz daha çok onlara ulaşıyor. Örgütlü olanlar yönlendiriyor, bizi olmadığımız şekilde gösteriyorlar. Tek başına, alın teriyle yaşayan, hak yemeyen, şeyhin, cemaatin, partinin güdümüne girmemiş yaşayanlara, halka sesimiz ulaşıyor. Bunlar gereken değeri veriyor sözlerimize. Benim bunlarla sorunum yok. Doğru ol, dürüst ol, canımı ye diyor insanlar. Ben de bunu diyorum zaten.”
“ZENGİN OLSAYDIM 30 SENEDİR ZATEN OLURDUM…”
Kitap gelirlerinden de bahseden Eliaçık hoca, ” Bunlar beni zengin eden şeyler değil. 30 senedir olsaydı zaten olurdu birşeyler. Rahmetli babam bilgisayar başında çalışırken bana baktı ve bu yazdıkların nereye gidiyor dedi. Kitap olacak dedim. Peki dedi damlıyor mu? Damlayacak dedim gülerek. Damladığı falan yok yani. Olsa bile ne yapacağım? İhtiyaçtan fazlasını infak edeceksin, biriktirmeyeceksin diyor Kuran. Fakir, fukura, borçlu, gariban diye sekiz sınıftan bahsediyor kitap. Vermediğin zaman karnına ateş doldurmuş oluyorsun. Buna göre yaşamak lazım” ifadelerini kullandı.