CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, Konak Belediyesi tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle düzenlenen konferansa katılmak için gediği İzmir’de Saadet Mirci Semt Merkezi’nde kadınların hazırladığı ev yemeklerini yedi, onlarla sohbet etti. Tarhan, basın mensuplarının sorularını yanıtlarken, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik operasyonun İzmirli’yi pes ettirmek amacını taşıdığını öne sürdü. Tarhan, şöyle konuştu:
“Hukukçu olarak bu süreci yakından izliyorum. Bu sürecin Türkiye’nin genel durumundan bağımsız değerlendirilemeyeceğini düşünüyorum. Çünkü muhaliflere baskıların çok yoğun olduğu, arttığı, Özel Yetkili Mahkemeler tarafından toplumun dizayn edilmeye çalışıldığı bir süreçte, ana muhalefet partisinin başarılı belediyelerinin bundan ayrı tutulması beklenemezdi. Şaşırtıcı değil, ancak çok antidemokratik. Bu şekilde İzmir’in Büyükşehir Belediyesi üzerinden pes ettirilmeye çalışıldığını, dönüştürülmeye çalışıldığını düşünüyorum. Ancak İzmir pes etmeyecek buna eminim.”
Emine Ülker Tarhan, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın İzmir için koyduğu en az yüzde 47 oy hedefi için de şunları söyledi: ”Her alanı fethedilmesi gereken bir kale burcu olarak görmek ve o kaleye bir bayrak dikmek anlayışından kaynaklanan sözler. Ben bunu ilkel bir anlayış olarak görüyorum. Her yer bizim olsun her yer benden olsun. Yargıya, orduya, toplumun tüm kesimlerine sivil topluma medyaya nasıl bakıyorsa bu zihniyetin kendinden farklı düşünen kesime de bu şekilde bakmaya devam etmesini şaşırtıcı bulmuyorum. Bu bizim için kabul edilemez. Ben ‘gavur’ İzmir’in ‘gavurluk’ konusundaki kararlılığını sürdüreceğini düşünüyorum. Gavur sözü tırnak içinde tabi ki.”
“BEBEK ÖLÜMLERİ ARTAR”
CHP Grup Başkanvekili Tarhan, 4+4+4 eğitim sistemine karşı anneleri tepki göstermeye davet ederek, çocuk gelinlerin, erken doğumların ve bebek ölümlerin artacağını öne sürdü. Tarhan, “Bu sistemde eğitimin zenginlere özgü bir hak haline geldiğini görüyoruz. Çünkü yoksul kesim dört yıldan sonra çocuklarını okula göndermeyecekler. Bir süre sonra da çocuk gelinlerin sayısının arttığını göreceğiz. Belki erken doğumların çocuk ölümlerinin sayısı artacak. Hem laik eğitim sisteminin delinmesi tehlikesi hem kız çocuklarının geleceğinin ipotek altına alınması tehlikesi var. Bu yasaya karşı çıkmak gerekiyor” diye konuştu