34,4667$% 0.06
36,3817€% 0.18
43,5918£% 0.29
2.864,15%0,97
2.586,50%0,95
9.389,62%-0,33
24 Haziran seçimlerinin ardından, suların durulmadığı İYİ Parti’de, cumhurbaşkanı adayı olarak aldığı oy, partisinin altında kalan Genel Başkan Meral Akşener’in olağanüstü kurultay kararı ve ikinci kez genel başkan adayı olmayacağı açıklamasının ardından, partide, “en kötü senaryo” olarak gösterilen “dağılma süreci”ne karşı önlem arayışları tartışılıyor. Siyasi kulislerde, kimine göre “duygusal tepki”, kimine göre “taktik”, kimine göre de “seçim başarısızlığı” gerekçesiyle genel başkanlığı bırakma kararı aldığı konuşulan Akşener’in, partiyi bırakmasının siyasi sonuçlarına ilişkin sorulara da yanıt aranıyor.
İYİ Parti’nin 12 Ağustos’ta yapılacağı kesinleşen olağanüstü kongresinde Akşener’in, dün ikinci kez “genel başkanlığa yeniden aday olmayacağı” açıklamasının ardından, partinin bundan sonraki yol haritasına ilişkin dile getirilen olasılıklar ve yanıtı aranan sorular şöyle:
MERAL AKŞENER İKNA OLUR MU?
Akşener’in Afyon kampındaki “istifa” çıkışı da, olağanüstü kurultay çağrısının ardından “aday olmayacağım” açıklaması da, kendisine muhalif kesimlerce, “taktik” olarak nitelendirilmiş ve partide “mutlak gücü” sağlamak için “rest” olarak yorumlanmıştı. Ancak Akşener’i yakından tanıyanlar, “inatçı” ve kararlı kişiliğine dikkat çekerek, “dönmeyeceği”ni savunuyordu. Akşener’in ikinci çıkışının ardından, partide bir grup yönetici ve partili Akşener’in artık “dönmeyeceği” ve partinin önüne bakması gerektiğini savunuyor. Bu görüşü dile getirenler, daha çok Akşener’in partiyi bırakma kararında etkili olan, seçim sonuçlarını “başarısız”, yapılan vekil listelerinin “hatalı” olduğunu dile getiren kesimler.
Akşener’in bırakma kararıyla şoke olan kendisine yakın parti yöneticileri ise Akşener’in, büyük güçlüklerle kurduğu partiyi, bırakmaması gerektiğini, aksi taktirde partinin “dağılma sürecine” gireceğini dile getiriyor. Üst düzey bir parti yöneticisi, “Akşener’in bırakma kararı taktik olsaydı endişe etmezdik, ama böyle değil. Ancak tepkisini de anlıyoruz. Genel Başkan’ın mutlaka ikna edilip partinin de ‘kurumsallaşma’ sürecini başlatması gerekiyor” görüşünü dile getiriyor.
İYİ PARTİ DAĞILIR MI?
Akşener’in ikna olmaması halinde, en çok dile getirilen olasılık partinin dağılması. Seçimden sonra bazı milletvekillerinin ve partililerin AK Parti’ye yönelik “ılımlı ve olumlu” mesajları anımsatılarak, partide kopuş süreci başlaması halinde bazı milletvekillerinin AK Parti’ye geçebileceği, bazılarının da MHP’ye dönebileceği yorumu yapılıyor. Parti fiziken veya bir grup milletvekiliyle birlikte varlığını sürdürse de “Akşener’siz” bir yapının, geçmişte yine MHP’den ayrılan Büyük Birlik Partisi konumunda kalacağı vurgusu yapılıyor.
Kulislerde yanıtı aranan en önemli sorulardan birisi de bu. 24 Haziran seçimleri öncesinde ve sonrasında da MHP ile ittifakı sürdüren AK Parti’de, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve partililerin kimi taleplerinin rahatsızlık yarattığı uzun süredir konuşuluyordu. Seçim sonrasında Bahçeli’nin yaptığı, “Artık denge-denetleme” görevi üstlenecekleri yönündeki açıklamaları da bir anlamda AK Parti’ye yönelik “ipler benim elimde” mesajı olarak yorumlanıyor. Kulislerde, parlamentoda tek başına çoğunluk için yaklaşık 10 milletvekiline gereksinim duyan AK Parti’nin yeni hükümet sistemine üye vermeyen MHP’ye mecbur kalınmaması için İYİ Parti’den transferlere kapıları açık tutabileceği ifade ediliyor. Parti kaynakları, Akşener’in aday olmama kararının ardından Bahçeli’nin, “Hanımefendiyi ikna edin” çağrısının altında da AK Parti’nin İYİ Parti’li vekilleri transfere yöneleceği ve partisini devre dışı bırakacağı endişesinin yattığını savunuyorlar.
MERAL AKŞENER’İN ALTERNATİFLERİ KİMLER?
Parti kurulduğundan bu yana iki isim; “ülkücü” gelenekten gelen Genel Başkan Yardımcıları Koray Aydın ve Ümit Özdağ, Akşener’e alternatif olarak gösteriliyordu. Hatta sürekli olarak bu isimlerin, parti içinde ilerleyen süreçte “liderlik” mücadelesi başlatacağı konuşuluyordu. Akşener , parti kurulduğunda, “teşkilatlanma” işini Aydın’a vermişti. Aydın’ın teşkilatlar ve delege üzerinde etkin olduğu ifade ediliyor. Her iki isim de, Akşener’in ayrılma kararının ardından, “tek adayımız Akşener” açıklamaları yaptı ve şu an için bir liderlik mücadelesi içine girmeyeceklerinin mesajını verdi. Akşener’in kongre tarihine kadar “ikna olmaması” halinde, bu iki ismin adaylığının gündeme geleceğine işaret ediliyor. Ancak, her iki ismin de “MHP kökenli” olmasının merkez sağ kesimden gelenleri rahatsız edeceği ve partide “yol ayrımlarının” kaçınılmaz olacağı vurgusu yapılıyor. Partide dile getirilen “üçüncü seçenek” ise Akşener’in genel başkanlığa bir dönem ara vermesi, iç dengeyi sağlayacak “üçüncü” isimle birlikte “geçiş dönemi” yönetimini belirlenmesi.
DANIŞIKLI DÖVÜŞ MÜ?
Bir grup yakın kurmayı, Akşener’in kendisinin yokluğunda partinin “dağılacağı”nı öngörebileceği ve dağılmaya göz yummayacağı için partinin başına yeniden geçeceği görüşünde ısrarlı. Akşener’in bütün bunları görerek dönmemesi durumunda; 24 Haziran seçimlerinde muhalefetin “çatı aday” belirlenmesine kesin karşı çıkması ve “millet ittifakı”na gönülsüz olarak girmesi nedeniyle kulislerde dile getirilen “AK Parti ile anlaştı” iddialarına haklılık kazandırması anlamına geleceğine dikkat çekiliyor. İYİ Parti’nin kuruluşu öncesinde, Akşener’in Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile “aracılar” kanalıyla görüştüğü iddia edilmiş, ancak Akşener bu iddiaları kesin bir dille yalanlamıştı. Akşener’i yakından tanıyanlar, her ne kadar sonuçları itibarıyla partinin dağılması halinde bu durumun AK Parti’ye yarayacağı üzerinden “danışıklı dövüş” iddiaları konuşulsa da; Akşener’in AK Parti ile böyle bir pazarlığın içine girmeyeğine dikkat çekiyorlar. Bazı parti yöneticileri de Akşener’i ikna etmek için, “Partinin başına geçmezseniz, parti dağılır” kozununun kullanılması gerektiği görüşünü dile getiriyor.
Recep beyin bedellisi… Dün ve bugün
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.