34,7624$% 0.05
36,6826€% 0.28
44,2088£% 0.09
2.957,49%-0,04
2.649,01%-0,03
9.886,05%0,60
Türkiye Patent Enstitüsü önünde toplanan grup, ”Savaşa, Krize, Ayrımcılığa, Şiddete Hayır”, ”Alınterime Patent İstemez”, ”Kadın Cinayetleri Durdurulsun” pankartları taşıyarak, ”Hergün 8 Mart Hergün Mücadele” sloganları attı.
DİSK Kadın Kolları Komisyonu Üyesi Evrim Aydoğan Aydın, burada yaptığı basın açıklamasında, 8 Mart’ın 101. yılında, Türkiye işçi sınıfı tarafından kutlanılacak, övünülecek yüceltilecek bir gelişme bulamadıklarını ifade ederek, ”her gün yeni bir emek sömürüsü her gün yeni bir işten çıkarılma ile karşı karşıya kalındığını” savundu.
Aydın, bugün DİSK Kadın Komisyonu olarak kadın emekçilerinin gücüyle Türk Patent Enstitüsünde iş akitleri fesh edilen işçilere destek olmaya geldiklerini söyledi.
Türkiye Patent Enstitüsünde işten çıkarılan 110 işçiden 64’ünün kadın olduğunu belirten Aydın, ”Ne yazık ki arkadaşlarımız 8 Mart’ta yani Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde işsiz kaldılar” dedi.
DİSK Kadın Komisyonu olarak taşerona, güvencesizliğe, kadın emeğinin sömürülmesine ”hayır” demek için burada toplandıklarını dile getiren Aydın, şöyle konuştu:
”Biz, buraya Patent Patent Enstitüsü çalışanlarının haklarını savunmalarına sonuna kadar onların yanında olacağımızı, bu durumun takipçisi olacağımızı duyurmak için geldik.
Patent Enstitüsü tarafından işten çıkarılan sadece buradaki 110 arkadaşımız değildir. Onlarla beraber iş güvencemiz de tehlikededir ve bizler her alanda, her platformda güvencesizliğe ve taşeronlaştırmaya karşı sonuna kadar mücadeleye devam edeceğiz.”
STK’LARDAN AÇIKLAMA
Sivil toplum kuruluşları, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle, kadın sorunlarına ilişkin açıklamalarda bulundu. DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası’ndan yapılan yazılı açıklamada, 8 Mart’ın 101. yıl dönümünün kutlandığı ifade edilerek, ”Kadın erkek eşitsizliğinin olmadığını iddia eden, işsizliği çözmek için kadınlara 3 çocuk doğurarak eve dönmesini isteyen, cop darbeleriyle hamile bir kadının bebeğini öldüren bir zihniyetle uğraşmaktayız” denildi.
Birleşik Kamu-İş Sendikasının açıklamasında ise bir toplumun medeni dünyadaki yerinin o toplumdaki kadınların medeni ve sosyal yaşama katılması, çalışma ve üretim yaşamındaki rolü, gücü ve etkinliği ile belirlendiği vurgulandı. Aynı açıklamada, kadına yönelik şiddetin artarak sürdüğü, TÜİK verilerine göre cinsel saldırı suçlarında 2005-2010 yılları arasında 100 binin üzerinde kadının cinsel saldırıya uğradığı kaydedildi.
Türk Büro-Sen’in açıklamasında ise Dünya Ekonomik Formu 2010 yılı raporuna göre Türkiye’nin kadın-erkek eşitliğinde 134 ülke arasında 126. sırada olduğuna işaret edildi. Açıklamada, aile içi şiddetin yüzde 87’sinin kadına karşı işlendiği, şehirdeki evli kadınların yüzde 18’inin, köylerde ise yüzde 76’sının eşleri tarafından dövüldüğü de kaydedildi.
KADIN CİNAYETLERİNİ PROTESTO ETTİLER
İstanbul Feminist Kolektif üyesi bir grup, eşleri veya yakınları tarafından işlenen kadın cinayetlerini protesto etti.
Bahariye Caddesi’ndeki Kadıköy Adliyesi önünde toplanan grup üyeleri, üzerinde, ”Kadınlar en yakınındaki erkekler tarafından öldürülüyor. Bu katliamı durdurmak için daha ne bekliyorsunuz?” yazılı pankart ve cinayetlere kurban giden kadınların resimlerini açtı.
Grup adına basın açıklaması yapan Filiz Karakuş, adli süreçlerin kadınları erkek şiddetine karşı güçlendiren, kadınları koruyan, katilleri ”haksız tahrik indirimi” ile kollamayacak şekilde işletilmesini istediklerini, sonuçsuz kalan suç duyurularını arkalarında bırakarak öldürülmek istemediklerini söyledi.
Karakuş, ”Bugün 8 Martta kadınların artık şiddete uğramadıklarını söylemek isterdik. Kadınların şiddete uğradığında gidebilecekleri sığınak sayısının, Avrupa Birliği standartlarına uygun olarak, her 7 bin 500 kadın ve çocuğa bir tane düşecek şekilde açıldığını söylemek isterdik. Kadınların şiddetten uzaklaşmak istediklerinde ekonomik güvencelerinin sağlandığını, erkek şiddetinin artık meşru olmadığını duyurmak isterdik. Oysa, şu anda elimizde 8 Mart öncesi acele açıklaması yapılan yasa tasarısından başka bir şey yok. Kağıt üzerinde kalması muhtemel yasalar değil, acil önlem istiyoruz” şeklinde konuştu.
Basın açıklamasının ardından grup olaysız dağıldı.
AÇILIŞ GONGU KADINLAR İÇİN ÇALDI
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.