35,1787$% -0.14
36,7198€% 0.08
44,1315£% -0.29
2.979,76%0,57
2.634,79%0,71
9.949,01%0,33
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, seçim çalışmaları kapsamında Konya’ya geldi.
Konya’nın Ereğli ilçesinde partisinin ilçe başkanlık binasında basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Özdağ, 14 Mayıs seçimlerini bir darbe girişimi olarak nitelendiren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya tepki gösterdi.
“SİYASİLERİ Mİ ÖLDÜRECEKSİNİZ?”
Soylu’nun açıklamalarını gördükten sonra dehşete kapıldığını kaydeden Özdağ, bunun demokratik yaşamı tehdit olduğunu söyledi.
Türkiye’nin hiçbir seçimde bu kadar ağır tehditle karşılaşmadığını belirten Ümit Özdağ, şunları söyledi:
*Buraya gelirken Süleyman Soylu’nun bir açıklamasını izledim ve dehşete kapıldım. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu 14 Mayıs seçimlerini bir darbe girişimi olarak nitelendirmiş. Bu ülke olarak ne kadar vahim bir durumda olduğumuzu gösteriyor.
*Soylu, ’15 Temmuz fiili darbe girişimiydi. 14 Mayıs 2023 Türkiye’yi tasfiye etmeye yönelik hazırlıkların her birini bir araya getirerek oluşturulabilecek siyasi bir darbe girişimidir.’
*Türkiye 14 Mayıs 1950’de demokratik yaşama geçtiğin günden bugüne hiçbir genel ya da yerel seçimde bu kadar ağır bir tehditle karşı karşıya kalmadı. İnanılır gibi değil…
*İçişleri Bakanı halkın oy kullanmasını darbe girişimi olarak nitelendiriyor. Yani Süleyman Soylu, oy kullanmaya gelenler darbeciler mi? Bu nasıl bir yaklaşım?
*Bu demokratik yaşamın tehdit edilmesidir. Sandıklar açıldığında ve Cumhur İttifakı kaybettiğinde ‘bu darbe girişimidir’ diyerek Türk halkına mı saldıracaksınız?
*Siyasileri mi öldüreceksiniz? Ne yapacaksın Süleyman
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve diğer siyasi parti liderlerine de çağrıda bulunan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, şunları söyledi:
*Bu açıklama ancak bir şekilde tasfiye dilebilir. Süleyman Soylu ya bugün Erdoğan tarafından görevinden alınır ya da istifa eder.
*Bu durumu başka şekilde düzeltmek mümkün değildir. Süleyman Soylu Türk halkını tehdit etmiştir.
*Süleyman Soylu seçimlerin güvenliğini sağlamak değil, aksine seçimleri tehdit eden bir İçişleri Bakanı konumundadır.
*Zafer Partisi Genel Başkanı olarak seçimlere katılacak siyasi partilerin genel başkanlarına çağrıda bulunuyorum, buna Erdoğan dahildir.
*Süleyman Soylu’nun seçimlere yönelik açıklamasının Türk demokrasisi üzerinde oluşturduğu tehdit küçümsenemez ve hiç kimse Türk halkını darbeci olmakla suçlayamaz.
*Türk halkı seçimlerde demokratik oy hakkını kullanacak ve iktidarı değiştirecektir.
“BEKA SORUNUDUR”
ATA İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Sinan Oğan, ise “Demokratik bir seçimi darbe girişimi olarak niteleyen bu şahıs İçişleri Bakanlığı koltuğunda 1 dakika bile oturamaz, oturmamalıdır. Onuru varsa istifa etmeli, yoksa da Cumhurbaşkanı tarafından görevden alınmalıdır. Bu şahısın İçişleri Bakanı olarak gireceğimiz bu seçim ve sonrasında yaşanacaklar ülkemiz için tehdittir, tehlikedir, beka sorunudur” diye konuştu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ordu Milletvekili Seyit Torun, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “15 Temmuz onların fiili darbe girişimiydi. 14 Mayıs 2023, Türkiye’yi tasfiye etmeye yönelik hazırlıkların her birini bir araya getirerek oluşturabilecek siyasi darbe girişimidir” açıklamasını değerlendirdi.
Torun, şunları söyledi:
*Bu darbeci kafanın ifadesi. Demokrasiye inanmayanların, halkın iradesine saygı göstermeyenlerin, baskıcı zihniyetin bir ifadesi bu.
*Sonuçta 14 Mayıs’ta vatandaşımız hür iradesiyle sandığa gidecek ve bundan sonra ülkeyi kimin yöneteceğini, Meclis’te kimin olacağına karar verecek.
*Bunu siz ‘darbe’ olarak ifade ediyorsanız, demek ki sizin vatandaşın iradesine hiç saygınız yok. Vatandaş sizi destekliyorsa sorun yok ama sizi desteklemiyorsa, eğer size onay vermiyorsa darbe ve farklı şekilde ifade edilmesi. Bu anlaşılır gibi bir şey değil.
*Şu anda devletin bütün imkanlarını kullanıyorlar. Kamunun bütün imkanlarını kullanıyorlar. Yetmedi, şimdi 14 Mayıs’ta milletin iradesine hakaret ediyorlar.
*Milletin iradesini gasp etmeye çalışıyorlar, milletin iradesini tehdit ediyorlar. Bunların anlayışı bu.
Torun, yurttaşların AKP’ye destek vermeyeceğini ifade ettiğini aktararak, “Kaybetmenin verdiği bir panik ve korku hali. Kaybedeceklerini bildikleri için de bunu o seçim gününü, milli iradenin tecelli edeceği, vatandaşın hür iradesiyle oyunu darbe olarak nitelendiriyor” dedi.
“SEÇİMİ KAZANMAK İÇİN İNSAN HAYATINI HİÇE SAYIYORLAR”
Torun, Ankara- Sivas Hızlı Tren Hattı’nın sinyalizasyonu tamamlanmadan açılmasını da yorumladı. Torun, şunları kaydetti:
*21 yılda yapamadıklarını, 21 günde yapmaya çalışıyorlar. Yani 21 yıldır sanki iktidar başkasıydı da yeniden iktidara gelecek sürekli vaatlerde bulunuyorlar. Yetmedi, yarım kalmış ve tamamlanmamış birçok yatırımı da hayata geçiriyorlar.
*İnsan hayatıyla oynuyorlar. Bu da onlardan biri. Daha tamamlanmamış bir yatırımı, sırf seçimde bir siyasi propaganda aracı kullanabilmek için, alelacele hemen açılışını yaptılar, devreye aldılar.
*Umarım bir olumsuzlukla karşı karşıya kalmayız. Ama bunlar seçimi kazanabilmek için insan hayatını bile hiçe sayacak kadar pervasızlar. Hiçe sayacak kadar basiretsizler.
*Temmuz’da yapılacak olan Teknofest’i de bu ayda gerçekleştiriyorlar. Düşünebiliyor musunuz, artık ne yapacaklarını şaşırdılar. Bir savunma sanayiinde yapılan yatırımı veya o sektörde özel sektörün yaptığı işi bile kamu zihniyeti ile anlatıp, bundan bile medet uman bir iktidar.”
“SON 20 GÜN KALA MI AKLINIZA GELDİ?”
Torun, son günlerde bakanlıkların yaptığı personel alımını da değerlendirerek, “21 yıldır iktidardasın, biz 100 bin öğretmen atayacağız dedik. Hemen arkasından ‘45 bin öğretmen alacağım’ dedi. Biz engellilerle ilgili söyledik, hemen onu gerçekleştirdi. Biz hangi vaadi ortaya koyduysak, Sayın Genel Başkanımız hangi vaadi açıkladıysa arkasından hemen bunlar da vaat açıklamaya başladılar. Bu zamana kadar neredeydiniz? Elinizi tutan mı vardı, bugüne kadar bütçeyi siz yönetmiyor muydunuz? Bu kadroların alımlarını siz yapmıyor muydunuz? Son 20 gün kala mı aklınıza geldi, öğretmen ve engelli öğretmen ataması” diye konuştu.
“HER ŞEYE RAĞMEN BİZ KAZANACAĞIZ”
Torun, seçimlere de eşit koşullarda gidilmediğini uluslararası kuruluşların da beyan ettiğini belirterek, “Valisinden kaymakamına kadar bütün kamu görevlilerini de kullanarak bir propaganda süreci yapıyor. Havuz medyası her gün kara propaganda içinde, yalan ve dolanla, yönetici ve bakanları da büyük bir kara propaganda içindeler. İftira kampanyası içindeler. Ama her şeye rağmen biz kazanacağımıza eminiz. Milletimiz her şeyin farkında. Onlar ne derse desin milletimiz birebir süreci yaşıyor” dedi.
Taşerona kadro şartları neler ve kimleri kapsıyor?
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.