SOYUNARAK ÖZGÜR OLDUM…

Geçtiğimiz yıl Playboy'a soyunan Sıla Şahin, “Soyunarak özgürlüğümü kullanmak istedim” dedi.

BEĞENDİM

ABONE OL

News

ALMANYA’da geçtiğimiz yıl magazin dünyasının en çok konuştuğu isimlerden olan dizi oyuncusu Sıla Şahin, Playboy dergisine soyunan ilk Türk kızı olma unvanını kazandı. Şahin’in fotoğrafları Kasım 2011’de Playboy’un Amerika baskısında da yayınlandı. Sorularımıza samimiyetle cevap veren Sıla Şahin, Türkiye’den gelecek ciddi ve önemli rol tekliflerini de değerlendirebileceğini belirterek kendine uygun olan her rolün üstesinden başarıyla gelebileceğini söyledi. Ülkenin en çok satan dergilerinden TV Digital tarafından 45 aday arasından 2011’in en iyi kadın oyuncusu da seçilen Şahin sorularımıza şu yanıtları verdi:

Sıla Şahin’i bize tarif eder misiniz?

Sıla Şahin aslında içinizden biri. Çocukluğumdan beri bale ve tiyatro hevesiyle yaşıyorum. Hobilerim bale, tiyatro ve film izlemek kitap ve müzikle ilgilenmek. Ayrıca moda ile ilgilenmek de vazgeçilmezlerimden biri. Genelde hafta sonları ailemle birlikte oluyorum ve boş zamanlarımı onlarla geçirmeyi çok seviyorum. Oyunculuğun yanı sıra ara sıra mankenlik de yapıyorum.

Geçtiğimiz yıl özellikle Almanya’da çok konuşuldunuz. Bu şöhret sizin hayatınızda neler değiştirdi?

Öncelikle söylemeliyim ki bu kadar çok konuşulmak ve gündeme gelmek açıkçası bana çok stres getirdi. Ancak yaptıklarım büyük kitleler tarafından kabul gördü ve beğenildi. Bu sayede çok iyi iş teklifleri aldım ve hala da alıyorum.

Playboy dergisine soyunma fikri nereden çıktı ve buna nasıl karar verdiniz?

Özgürlüğümü kullanmak istedim. Verdiğim kararlarda hiç kimseye danışmam ve kendim gerekli gördüğüm, inandığım her şeyi yapabilirim, zaten bilincim de buna yeterli.

Amerika hikayenizi de anlatır mısınız?

Derginin Amerika baskısı fotoğraflarımı Almanya’dan istedi ve ‘Türk Lokumu’ başlığıyla Kasım 2011’de Amerika’da yayınlandı. Ayrıca Amerika’dan da önemli teklifler aldım. Örneğin ülkenin en ünlü şov programlarından David Lettermann davet etti ancak çekimlerim dolayısıyla katılamayacağımı bildirdim. CNN, BBC ve FOX gibi büyük televizyon programları benimle röportaj yapmak için ajansımı aradı ancak bağlı bulunduğum şirketim buna izin vermedi.

Kendinize fotoğraflarda ya da aynada bakınca en çok beğendiğiniz şey nedir?

Aslında bunun için aynaya bakmama gerek yok çünkü kendimi çok iyi tanıyorum. Kendimde en çok beğendiğim yönüm beynim ve fantezilerim.

En son Miss Soap seçildiniz. Yarışma hakkında bilgi verir misiniz? Bu yarışmayı kazanınca neler hissettiniz?

Bu yarışma dizi oyuncuları arasında yapılıyor. İnternetten yapılan oylamada izleyiciler en çok beğendiği oyuncu lehine oy kullanıyor. Geçtiğimiz yıl en fazla oy benim için verildi. Bu durum beni çok mutlu etti ve sizin aracılığınız ile beni destekleyen herkese çok teşekkür etmek istiyorum.

Şu an oynadığınız dizi hakkında ve oynadığınız rol hakkında bilgi verir misiniz?

Dizinin ismi ‘Gute zeiten schleche zeiten’ (iyi zamanlar kötü zamanlar). Bu dizi her gün saat 19.40’da RTL de yayınlanıyor. Bu dizi Alman televizyonlarında gösterilen en uzun dizi olma özelliğini taşıyor ve 20 yıldır devam ediyor. Ben bu dizide iki yıldır Ayla Özgül isimli Türk kökenli fizyoterapisti oynuyorum.

Gelecekte Türkiye’de de bir dizi ya da filmde rol almak ister misiniz? İsterseniz nasıl bir rol olmalı?

Tabi burada gelecek tekliflerin ciddiyetine bağlı. Ciddi ve güzel bir teklif gelirse tabiki olabilir neden olmasın? Kafamın yattığı her rolü layıkıyla başarabileceğime inanıyorum. İyi bir projede güzel bir rol teklif edilirse kabul ederim.

Eğer size teklif edilecek projede kamera karşısında soyunmanız gerekirse kabul eder misiniz?

Ben bir sanatçıyım. Sanatçılığımda rolüm ne gerekiyorsa onu yaparım. Bu tür bir durumda oynayacağım rolde soyunmam gerekiyorsa soyunabilirim. Bunun hesabını yapma lüksüne sahip olmadığımı düşünüyorum.

Almanya’daki Türk kızları hakkında neler düşünüyorsunuz? Kendilerini yeterince ifa edebiliyor mı ve sizce yeterince özgürler mi?

Bence sadece Almanya’daki Türk kızları değil, dünyada hangi kadın erkek egemen bir toplumda kim özgürce yaşadığını iddia edebilir ki? Bence her birey yetiştirildiği kadar özgürdür.

Kendinizi Almanya’ya uyum sağlamış hissediyor musunuz? Sizce uyumun sırrı nedir?

Bence uyumun sırrı yaşadığınız yeri sadece benimsemektir. İnsan her yerde yaşamayı becerebilmelidir. Ben bunu başardığıma inanıyorum.

Örnek aldığınız kişiler kimler? Hayranı olduğunuz sanatçı ve şarkıcılar kimler?

Tabiki benim de hayranlık duyduğum ve beğendiğim çok sayıda bayanlar var. Şuan ilk aklıma gelen isimler Audrey Hepburn, Meryl Streep, Josephine Baker, Frida Kahlo, Madame de Pompadour ve tiyatro hocam Rüchan Tolgay bunlardan bazıları.

Geleceğe yönelik projeleriniz ya da hedefleriniz hakkında bilgi verir misiniz?

Bu meslekte zirveye ulaşmak istiyorum. Bu da benim küçük bir isteğim (Gülüyor). Beni sevenler Facebook sayfamdaki http://www.facebook.com/SilaSahinFansite adresimden takip edebilirler.

Mesut ZEYREK- ALMANYA