34,4465$% 0.3
36,3032€% 0.16
43,4559£% -0.34
2.836,84%0,10
2.562,19%-0,20
9.389,62%-0,33
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, NTV canlı yayınına konuk oldu. Seda Öğretir ve Ahmed Arpat’ın sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, son olarak CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’in açıklamasıyla gündeme gelen Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı adaylığı konusuna değindi.
“SEÇİMLERİN ZAMANINDA YAPILACAĞI İÇİN BU TARTIŞMA İÇİN ERKEN”
“Seçimler 2023’te. Seçimler bu tarihte olacaksa cumhurbaşkanı adayı kim olacak tartışmasına gerek var mı? Tartışmayı kişi bazına indirirseniz ilkelerden vazgeçmiş olursunuz. Sizin ilkeleriniz kabul edilecek mi edilmeyecek mi? Demokratik parlamenter sisteme dönüş yapmak istiyoruz, yasama yürütme arasında tutarlı bir denge olsun istiyoruz. Biz bunları bir kenara bırakıyoruz, cumhurbaşkanı adayı kim olacak? Bu tartışmayı absürt buluyoruz. Önce ilkeler üzerinde bir mutabakat sağlamalıyız. Hükümetin yönlendirmesiyle bu tartışmalar yapaydır. Türkiye gerçek gündemi olan ekonomiye dönmeli. Abdullah Gül’ün ismi geçince korkuyorlar, neden korkuyorsunuz? Bu tartışılacak bir şey değil. Seçim 4 ay sonra olsa oturup tartışalım. Hem Erdoğan hem Bahçeli seçimlerin zamanında yapılacağın söylüyorlar. O zaman bekleyeceğiz. Beklerken neleri nasıl yapacağımızı tartışmalıyız. Kişiler bazında tartışma doğru değildir. İttifakı yok sayıp aday belirlemeyiz.”
ÖNE ÇIKAN DİĞER BAŞLIKLAR ŞÖYLE:
“Biz bu parlamentoyu eski görkemli günlerine kavuşturmak zorundayız. Onu yapamazsak siyasi görevimizi yapmamış oluruz. Seçimle gelinen her makamın düzgün insanlar tarafından temsil edilmesi gerekiyor. Önümüzdeki seçim bir siyasi parti seçimi değil, sağ sol seçimi değil. Demokrasiden yana olanların ve tek adam rejiminden yana olanların seçimi. Vatandaş istiyorsa onu tercih etsin. Bu ülkede hiçbir çocuk yatağa aç girmesin diyen varsa Millet İttifakı burada gelsin ona oy versin. Önümüzdeki seçim demokrasi tercihi ile demokrasi karşıtının seçimidir.
MUHARREM İNCE’NİN MEMLEKET HAREKETİ
Bizim partimizin bir üyesidir. Gayet güzel, bir itirazımız yok. Türkiye’nin içindeki sorunları anlatabilir. CHP’de bölünmelere neden olabileceğini düşünmüyorum. Bugün gazetelerden okudum, bir parti üyemiz ihraç dilekçesi vermiş. Böyle bir şey yok, söz konusu değil. Birisi dilekçe verdi hemen ihraç edelim, olmaz. Parti içinde asla kavga istemiyorum. Kavga edip partiye zarar vereni partiden ayıracağım.
“BÜTÇE AÇIĞINI KAPATMAK İÇİN BORÇLANMAK ZORUNDAYIZ”
Kriz var diyordum, krizden nasıl çıkarız diye 13 madde sıraladım. 18 Mayıs 2020’de buhran var dedim. 16 maddede buhrandan nasıl çıkabileceğimizi saydım. Bugün buhran var. Bütçe açığını kapatmak için borçlanmak zorundayız. Borcun da faizi var, ilk 7 ayda 80 milyar lira faiz ödendi. Faizi ödemek için bile borçlanmak zorundasınız. Ne yerli ne de milliler. Tamamı… Ortağı dahil, sarayın bekçisi dahil gayri milli. Osmanlı’nın son döneminde olduğu gibi buhranın içerisindeyiz.
HDP’NİN ÇÖZÜM SÜRECİ AÇIKLAMASI
Biz Türkiye’nin bütün sorunlarını çözmeye talibiz. Türkiye bunların çözemediği her şeyi çözeceğiz. Çözümün adresi TBMM. Tüm sorunlar milletin iradesiyle çözülecek. Yeri zamanı gelince konuşacağız. Ama şu anda sorunumuz ekonomi, işsizlik ve yoksulluk.
Biz önümüzdeki ikinci yüzyılı düşünüyoruz. Siyasette güven veren ahlaklı olan bize oy vermediği diye düşman ilan etmeyen bir anlayışla yola çıkıyoruz. Bu ülkenin hapishanelerinde gazeteciler olur mu? Trump Erdoğan beni dinliyor diyor. Papazı vermem diyen adam telefon gelince esas duruşa geçip papazı verdi. 36 askerimiz İdlib’de öldü. Ruslar vurdu. Gitti Putin’in kapısında bekledi. 36 askerin günahı vebali onlardadır.
Suriye’yi kim parçaladı? Erdoğan. Talimatı kim verdi? Obama. Erdoğan BOP’un eşbaşkanıydı. Kendisi söyledi. Neden bu görev için seni seçtiler? Suriye’de bir Amerikan askerinin bile burnu kanamadı, biz şehitler verdik. Suriyelilere 40 milyar dolar harcadık. Kimin parası bu? Bize bunun hesabını vermek zorundalar. 10 milyon işsiz var, resmi rakamlara göre 3 milyon 600 bin Suriyeli var.
“BU ANLAŞMA ONAYLANMAZSA ERDOĞAN O KOLTUKTA OTURAMAZ”
Ekonomide bir buhran yaşıyoruz, dış politikada da aynısını yaşıyoruz. Bozulma Akdeniz’den vatandaşları tekneye bindirip İsrail’e göndermekle başladı. İsrail vurdu, vatandaşlarımız öldü. Erdoğan kıyameti kopardı. İsrail bir vakfa para verdi, her şey bitti. İsrail ben tazminat ödemem dedi. Vakıfa bağış yapacağım dedi. İkincisi Mısır’dır. Mısır’la kavga etmek Türkiye’yi Akdeniz’de felakete sürüklemek demektir. Mısır’la barışın dediğimde darbeci dediler. İhvan’ın logosunu kendi partilerinin logosu yaptılar. İhvan dediğiniz nedir? Sizin için PKK neyse bizim için İhvan odur diyorlar. Neden İhvan’ı destekliyorsun. Ortadoğu’nun halifeliğine soyunuyorsun. Çikolata kutusunda rüşvet alan adamı büyükelçi yaparsan dünya bir şey söylemez mi? Bu Türkiye’nin iradesine darbe vurmak demektir. Mısır kalktı Yunanistan ile anlaşma yaptı. Akdeniz’in güneyinde Mısır kuzeyinde Türkiye var. İki ülkenin anlaşması Doğu Akdeniz’de farklı bir gelişme olurdu. Libya anlaşması güzel, parlamentodan oybirliğiyle çıktı. Ama onlar parlamentoya sunmadılar. Serrac, Macron davetiyle Fransa’ya gitti. Bu anlaşma onaylanmazsa Erdoğan o koltukta oturamaz. Hala gidin Mısır’la anlaşın diyorum.”
Saadet Liderinden Bomba Seçim İddiası!
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.