34,5467$% 0.18
36,0147€% -0.62
43,3470£% -0.52
3.005,41%1,48
2.705,79%1,29
9.549,89%1,94
Van’da düzenlenen 3 günlük ”Siyasette Barışı Stratejisi Çalışması” sonrası açıklamalarda bulunan Kemal Kılıçdaroğlu, toplantıda sadece Doğu ve Güneydoğu’da Kürt sorununun ele alınmadığını, Doğu ve Güneydoğu’nun ekonomik sorunları, faili meçhuller, kadın ve kadına yönelik şiddet, yoksulluk ağırlı olarak ele alınan konulardan ve CHP’nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki örgütlenmesi, örgütler halkla nasıl daha fazla iç içe almalı” gibi konuların ifade edildiğini kaydetti.
Seçim barajı konusunda aşağı yukarı ortak bir kararın egemen olduğunu gözlediklerini belirten Kılıçdaroğlu, ”(Seçim barajı yüzde 5 olsun) diye bir düşünce var. Haksız gözaltı ve tutuklamalar tartışılan konulardandı. CHP’nin uzun süre bölgeye gelmemesi, bölge insanıyla diyalog kurmaması, kopukluğun oluşması ve bu sürecin uzun devam etmesi CHP’nin bu bölgede kan kaybetmesine yol açmıştır. CHP’den istenen bölgeye daha fazla gelin, yurttaşlarla daha fazla iç içe olun. Daha fazla diyalog kurun, sorunlarını çözecekseniz doğrudan gelin bu bölgede halka anlatın. Doğu ve Güneydoğu Anadolu insanıyla daha fazla buluşmayı önerdiler bize” şeklinde konuştu.
VANLI KADINLARLA KAHVALTIDA BULUŞTU >>>
CHP ALGISI
Bölgede, bazı kesimlerce ”CHP algısının” negatif olduğunun konuşmacılar tarafından ortaya konulduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, bu algıyı değiştirmek açısından CHP’ye görev düştüğünün de vurgulandığını ve bunun CHP’nin üzerinde düşünmesi gereken konulardan birisi olduğunu belirtti.
Anadilde eğitim tartışmasına ilişkin soruyu da yanıtlayan Kılıçdaroğlu, toplantıda bu konunun da gündeme geldiğini, ”Anadilde eğitimin olması gerektiğini, öğretimin olması gerektiğini, anadilde eğitimin olmasının sakıncalarının” tartışıldığını söyledi.
KÜRT SORUNU
Kılıçdaroğlu,”bölgeyle söylem birliği adına CHP, soruna ‘Kürt sorunu’ adını koyuyor mu?” sorusuna şu yanıtı verdi:”3. yol ile ‘Kürt sorunu’ farklı arkadaşlar. Kürt sorunu, bizim gördüğümüz sorunların bir parçası, az önce söyledim. Kürt sorunu da orada tartışıldı ama olayın ekonomik, siyasal, toplumsal yönü, kültürel yönü onlar da tartışıldı. Bir 3. yol dediğimizde olayı bir bütünlük içinde görüyoruz ve 3. yolda bizim hedefimiz şu, ondan vaz geçmiş değiliz. ‘Etnik temele dayalı siyaset, inanç temeline dayalı siyaset doğru değildir’ diyoruz. Biz kişilerin etnik kimliğine de inancına da saygılıyız ama biz var olan sorunların çözülmesini istiyoruz. O sorunlar çözülürken de olayı tek pencereden görmeyi yanlış olduğunu görüyoruz, yanlış olduğunu düşünüyoruz. Etnik temelli siyaset olayı sadece etnik pencereden görür, inanç temelli siyaset sorunu sadece din penceresinden görür, olay bu kadar basit bir olay değildir, olayın pek çok boyutu var. o boyutta burada tartışıldı.
Gerçekten ekonomik, sosyal, faili meçhuller, geçmiş ile hesaplaşma, şiddet, din, idari reform, yerel yönetimlerdeki reform, özerklik şartı, kadına yönelik şiddet, yoksulluk, parti örgütlenmesi, bütün bunların tamamı tartışıldı. 3. yolda biz, AKP ve BDP dışında bölgeye evrensel haklar, evrensel özgürlükler, demokrasi açısından biz bu bölgeye geliyoruz. Herkese ekonomik güvence vermek, herkesin dünya ile bütünleşik bir ortamda bir hukuk sisteminde yaşamasını istiyoruz. bizim istediğimiz bu…”
ANADİLDE EĞİTİM
Kılıçdaroğlu, ”Anadilde öğretime sıcak bakıyoruz, anadilde eğitimin bugün için çözülebilecek bir sorun olduğuna inanmıyoruz” dedi.
”Anadil yasağının kaldırılmasıyla ilgili ilk teklifi veren CHP’dir. Herkesin kendi anadilini öğrenmesi bir insanlık hakkıdır. Onu teslim ediyoruz. Ayrıca biz, asimilasyona karşıyız, entegrasyondan yanayız. Bu da bizim parti programımızda var, kurultay tarafından kabul edilen programımızda var. Temel hak ve özgürlükleri genişletmek, bizim temel hedeflerimizden birisidir.”
Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin ”Anadilde öğretimde zaten sorun yok ama Milli Eğitim bünyesinde böyle bir ders konulması ve kamuda Kürtçe’nin kullanılması asıl tartışma bu” sözleri üzerine de ”Onlar tartışılıyor, tartışılmasından herhangi bir üzüntü de kaygı da duymuyoruz. Ülkede demokrasi var, özgürlükler var, bunlar tartışılmalı, toplum bir şekilde bu tartışmalara katılmalı, görüşler oluşmalı, olgunlaştırılmalı. Bunlardan herhangi bir şekilde kaygı duymuyoruz, tam tersine bunların tartışılması gerekiyor, demokrasi içinde…” dedi.
KOMUTAN EŞLERİ ATA’NIN HUZURUNDA
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.