İslami kesimin yakından tanıdığı gazeteci Levent Gültekin, AK Parti’yi sarsan ve dört bakanın istifasına neden olan yolsuzluk ve rüşvet iddiaları üzerinden, geçmişten günümüze İslami hareketin yolsuzluk iddialarına bakış açısını ortaya koydu. Necmettin Erbakan’dan, Cübbeli Hoca’ya, Fethullah Gülen’den, Deniz Feneri’ne uzanan yolsuzluk iddialarını tek tek sıralayan Gültekin, İslam’ın büyük bir yenilgi aldığını söyledi.
İslami kesimin yakından tanıdığı gazeteci Levent Gültekin, yolsuzluk iddialarının dindarlar tarafından 40 yıldır sineye çekildiğini belirtip, çarpıcı ifadeler kullandı. Gültekin “İslamcılar, dindar cemaatler, yapılar evrensel ahlak anlayışından farklı bir ahlak ürettiler.” dedi.
“YOLSUZLUK İSLAMCILIK HAREKETİNİN İSKELETİ”
Egemen Bağış’ın Meclis’teki Yüce Divan oylamasında verdiği pozun İslamcıları neden ayağa kaldırmadığını da sorgulayan Gültekin, yolsuzluk ve adam kayırmanın son 40 yıldır İslamcılık hareketinin iskeleti olduğunu söyledi. “40 yıldır hem hayallerimizi çaldılar hem de o temiz inancımızı” diyen Gültekin, İslamcılığın büyük bir yenilgi aldığını söyledi.
“DİNDARLAR BÜYÜK BİR KAZIK YEDİ”
“Bugün İslam’ın aldığı yaraya, Türkiye’nin geldiği noktaya, dindarların durumuna bakınca büyük bir kazık yediğimizi görüyorum. Temiz inancımızı kirli hesaplarına malzeme yaptılar. Para toplamayı, oradan iktidar olmayı bize dindarlık olarak pazarladılar.” ifadelerini kullanan Gültekin, bu sözlerinin çok ağır ithamlar olduğunu söyleyip, “Tüm parçalar bir araya geldiğinde ortaya çıkacak fotoğrafa eminim ki siz de çok şaşıracaksınız.” dedi.
İşte İnternethaber.com’dan Levent Gültekin’in; Necmettin Erbakan’dan, Cübbeli Hoca’ya, Fethullah Gülen’den, Deniz Feneri’ne uzanan geçmişten günümüze derlediği dindar kesimin yolsuzluk iddiaları:
İSLAMCILAR YOLSUZLUKLARA NEDEN DUYARSIZ?
Uzun zamandır bu soruya cevap arıyordum.
Ortalama ahlaki standarda sahip hiç kimsenin kabul edemeyeceği iddiaları sineye çekiyorlar.
Mesela Egemen Bağış’ın Meclis’teki oylamada verdiği o poz (Ne olduğunu bilmeyenler gazetelerden bakabilirler) normalde herkesi ayağa kaldırırdı.
Özellikle İslamcıların, “Sen bizim 100 yıllık emeğimize böyle bir lekeyi nasıl sürersin” diyerek isyan etmeleri gerekirdi.
Fakat etmediler.
Niçin?
Bu sorulara cevap ararken bir şey fark ettim:
İslamcılar, dindar cemaatler, yapılar evrensel ahlak anlayışından farklı bir ahlak ürettiler.
O ahlaka göre tutum belirlediler. O ahlaka göre işler yaptılar. O ahlaka göre insanları eğittiler. O ahlaka göre varlıklarını sürdüler.
Şimdi de o ahlak anlayışına göre de olup biteni sineye çekiyorlar.
Helal- haram dairesinde üretilen bu ahlaki anlayışına göre yolsuzluklar tolere edilebiliyor.
Çünkü herkes helal- haram tanımını kendi çıkarına göre yapıyor.
Tüm bu olup biten karşısında şöyle düşünüyorum: Yolsuzluk, adam kayırma özellikle son 40 yıldır İslamcılık hareketinin iskeleti oldu.
Bu hareket bir anlamda yolsuzluk hareketiydi.
Biliyorum çok ağır bir itham.
Fakat tam olarak ne dediğimi açıkladığımda çok abartılı olmadığını göreceksiniz.
Dört bakan hakkındaki yolsuzluk iddiaları ve bu iddiaların sineye çekilmesi dindarlar arasındaki ilk olay değil.
Şimdi geçmişten günümüze bazı olayları size anlatmak istiyorum.
Tüm parçalar bir araya geldiğinde ortaya çıkacak fotoğrafa eminim ki siz de çok şaşıracaksınız.