TBMM Genel Kurulu’nda HSYK’nın yapısında değişiklik öngören kanun teklifi görüşülmeye başlandı. Kanun teklifinin 1 ila 24. maddelerden oluşan birinci bölümü üzerinde TBMM’de grubu olan siyasi parti milletvekilleri konuşma yapmaya başladı.
Bu arada Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da TBMM Genel Kurul Salonu’na elinde dosya ve çanta ile gelerek komisyon üyelerinin bulunduğu alanda yerini aldı.
CHP’Lİ TEZCAN: BU BİR YETKİ GASPIDIR
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, teklif hakkında söz aldı ve hükümeti eleştirdi. Tezcan, “Şimdi siz anayasadan kaynağını alan yargıyı doğrudan doğruya yürütmenin kontrolü altına sokmaya çalışıyorsunuz. Anayasal düzeni cebren ifa suçudur bu. Darbecisiniz, top yekun darbecisiniz. Bu bir yetki gaspıdır. Bu bir yetki tecavüzüdür. TBMM’yi tecavüze yardım ve yataklık etmeye teşvik ediyoruz. Bu meclis tecavüze yardım ve yataklık etmeyecek ve etmemelidir” dedi.
Tezcan, 17 Aralık tarihindeki operasyonda ayakkabı kutulardan çıkan dolarlar, yatak odalarında bulunan kasalar ve para sayma makineleri, yolsuzluk çukuruna dönük operasyonundan sonra bu kanun teklifi Türkiye’nin gündemine gelip oturduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Bu görüştüğümüz kanun teklifinin üzerine ayakkabı kutusunun gölgesi düşmüştür. Ne yazık ki bu kanun teklifinde hırsızın ayak izleri vardır. Hırssızın ayak izlerini TBMM’ye getirerek kanun teklifine soktunuz ve geç vakitlere kadar bunu görüştürüyorsunuz. Büyük bir pişkinlikle hırsızlığın, arsızlıkla üstünü örtmekle karşı kaldığımız bir kanun teklifi ile karşı karşıyayız. Günlerden bu yana bir tartışma devam ediyor. İktidar eliyle başlatılan ve başbakanın başını çektiği bir tartışma. Paralel devlet ve kumpas tartışması. Sayın başbakana ve sizlere şunu soruyorum. Ne istediniz de vermedik diyen kim. Ne istedikte vermedik sözünü başbakan söylemedi mi. Ne istedilerde verdi. Bu alışveriş hangi alışveriş. Ne verdin de bugün anlaşmazlık noktasına düştünüz ve başlarına kakıyorsun verdiğiniz şeyleri. Ortada gayri meşru bir münasebet var. Bu iktidar gayri meşru münasebetin çocuğudur. TSK, Türkiye’nin aydınlarına, siyasetçilerini bu güne kadar kumpas kuran iktidar paçanızı kurtarabilmek için Türkiye’yi sürüklemek için maceraya ittiniz. Hep beraber izliyoruz ve buna müsaade etmeyeceğiz. Demokrasiyi ayakta, hukuku ayakta tutmak için hep beraber bu kanun teklifine dur demek zorundayız.”
BU BİR YETKİ TECAVÜZÜDÜR
“Demokrasilerde egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” diyen Tezcan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Milli irade sadece hükümetin temsil ettiği irade değildir. Milli irade iktidarıyla, muhalefetiyle bütün parlamentonun iradesidir. Milli irade kaynağını bir taraftan halktan alır, öbür taraftan anayasadan alır. Şimdi siz anayasadan kaynağını alan yargıyı doğrudan doğruya yürütmenin kontrolü altına sokmaya çalışıyorsunuz. Anayasal düzeni cebren ifla suçudur bu. Darbecisiniz,top yekun darbecisiniz. Bu bir yetki gaspıdır. Bu bir yetki tecavüzüdür TBMM’yi tecavüze yardım ve yataklık etmeye teşvik ediyoruz. Bu meclis tecavüze yardım ve yataklık etmeyecek ve etmemelidir.”
BAKAN BOZDAĞ SORULARI YANITLADI
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, TBMM Genel Kurulu’nda milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasına değinen Bozdağ, “17 Aralık operasyonları süreciyle ilgili şunun altını çizmekte fayda var. Soruşturmalar başlamıştır. Başlayan soruşturmaların üzerenin kapatılması, örtülmesi kesinlikle mümkün değildir. Soruşturmalar hukuk çerçevesinde işleyecektir ve sonuçta yargının ön gördüğü mekanizmalar çerçevesinde karara bağlanacaktır. Bizim arzu ettiğimiz bunların hukukun gereklerine uygun olarak sürdürülmesi ve neticelendirilmesidir. Bunun dışında herhangi bir şey yoktur. Adalet Bakanlığı’nın hakim ve savcıları değiştirme yetkisi de yoktur.Biliyorsunuz HSYK 1’nci dairesi bu noktada yetkili ve görevlidir.Kurul Başkanı olarak Adalet Bakanının buraya katılması söz konusu değildir” dedi.
“TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ DE HÜKÜMETİ DE TERÖRÜN VE TERÖR ÖRGÜTLERİNİ KARŞISINDADIR”
Bakan Bozdağ, Türkiye’nin Suriye’de yaşanan insanlık dramı karşısında insanların yaşamasından yana tavır koymasından daha doğal bir şey olamayacağını belirterek şunları söyledi:
“Gerek El-Kaide gerek El-Nusra terör örgütü veya başkaca terör örgütleri, adı ne olursa olsun kim tarafından örgütlendirilir, yapılandırılırsa yapılandırılsın Türkiye Cumhuriyeti devleti de hükümeti de terörün ve terör örgütlerini karşısındadır. El-Kaide’ye de diğer terör örgütlerlerine karşı alması gereken tavrı almıştır ve vermesi gereken mücadeleyi de vermiştir. Bundan sonra da verecektir. Ama birileri Türkiye Cumhuriyeti devletinin ve hükümetinin terör örgütlerine yardım ediyormuş gibi gayret ve çabanın içinde giriyorlarsa onlarda bilsinler ki beyhude çabalardır. Böyle bir yardım asla yapılmamıştır ve yapılması da söz konusu değildir. Türkiye Cumhuriyeti masum Suriye halkının yanında olmuştur ve bundan sonrada yanında olmaya devam edecektir.”
Amasya’da gerçekleşen soruşturma hakkında da açıklama yapan Bozdağ, “Amasya’da başlayan soruşturmaya ilgili bir bilgi sahibi olmam mümkün değil. Orada yürüyen gizli bir soruşturma var. Kaç kişi bunlarla ilgili ifade verdi, tutanaklar nedir bununla ilgili bilgim yok. Olmayan bir bilgiyi sizlerle paylaşma imkanım yok. Soruşturma tabi gene hukukin içinde yürüyecek ve mahkeme veya savcılık kararıyla bir noktaya gelecektir. Biz soruşturmanın sağlıklı yürümesini ve neticelenmesini arzu ederiz” diye konuştu.
ADANA’DA DURDURULAN TIR
Adana’da arama yapılmak istenen TIR’la ilgili görüntülerden fevkalade rahatsız olduklarını belirten Bozdağ, “Türkiye Cumhuriyeti’nin hiçbir döneminde MİT böylesi bir olayla karşılaşmamıştır. Bir ülke düşünün ki kendi Milli İstihbarat Teşkilatını kendi ülkesinin içerisinde yasalarla verilmiş rutin görevlerini yapma noktasında böylesi bir muameleye maruz kalsın. Herkes söylüyor, devlet MİT’in güvenliğini sağlayamaz mı? Elbette devlet gerekli tedbirlerini alır. Yasalar ne görev veriyorsa o görevler yapılıyor” dedi.
Bozdağ, sözlerini şöyle tamamladı:
“Kimsenin görevini engellemesi gibi bir durum söz konusu değildir. MİT kanununun 26’ncı maddesi gayet açıktır. Bu maddeye karşı çiğneyenlere karşı yapılması gereken işlemlerde bellidir. Onun için o TIR’larlara ilgili Milli İstihbarat Teşkilatı’nın yaptığı görevle alakalı dış dünyaya nasıl bir algı oluşturmak istenmesi de ortadadır. Biz bu nedenle diyoruz ki, herkes hukuka uymalı, uygulamalı ve çiğnememelidir.”
TBMM’DE ‘DİNSİZ OLMUŞSUNUZ’ GERİLİMİ
TBMM Genel Kurulu’nda CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya’ya dönerek, “Tam dinsiz olmuşsunuz” dedi. Bu sözler ise kurul salonunda tartışmalara yol açtı.
HSYK’nın yapısında değişiklik öngören kanun teklifinin görüşüldüğü TBMM Genel Kurulu’nda söz alan CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç, komisyon üyelerinin oturduğu yerde bulunan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya’yı dinsizlikle suçladı. Kamer Genç, “Hırsızlığınızla suçüstü yakalanmış bir iktidarsınız. Bu hırsızlığınızı örtbas etmek için ne yapıyorsunuz. Kapatmak için hakimleri kendi statünüz içerisine almak istiyorsunuz. 12 senelik iktidarınız da yolsuzluklardan kaynaklanan lağımlardan teşekkür etmiş bir bataklık var. O bataklığının içine bir çok yöneticiniz girmiş ve batmış. Bu kanunu getiriyorsunuz o lağım bataklığından nasıl çıkarız diyorsunuz. Dozerleri getirseniz bunu çıkartamazsınız. Bu lağım, bu bataklık çok büyük bir bataklık. Bu sizi kurtaramaz” dedi. Bu sözlere Ak Partili milletvekilleri ise tepki gösterdi.
BAKAN BOZDAĞ MAHKEMEYE VERECEK
Kendisine sataşma olduğunu belirten Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, söz alarak kürsüye çıktı ve Kamer Genç’e tepki gösterdi. Bakan Bozdağ, “Hem şahsımı hem de İyima’yı dinsizlikle itham eden bir ifade kullandı. Sayın Genç’i herkes tanıyor. İyimaya’yı ve Bekir Bozdağ’ı da tanıyor. Ben eminim ki duyanlar buna dair akıllarına pek çok atasözü gelmiştir. Ama ben o atasözlerinin hiç birinin söylemek istemem. Bilmesini isterim ki benim dinimi, benim imanımı tartmaya Kamer Genç’in kıratı yetmez. Hiç birisi bunu tartamaz. Ben sayın İyimaya’nın da dininin, imanının sayın Kamer Genç tarafından tartılabileceğine inanamıyorum. Bütün bunları milletimiz değerlendiriyor. Benim dinime pek çok laf geliyor, ama ben bunların hiç birisini burada ifade etmek istemem. İnsanları itham ederken lütfen herkes diline hakim olsun. Doğru şeyler söylesin, edebiyle üslubuyla, güzelliğiyle burada konuşulması lazım. Ben burada kalkıp başka başka laflar elbette söylerim. Ama benim edebim, ahlakım, yetişme tarzım buna izin vermez. Ben hiç kimsenin imanını, dinini burada tartışmasını doğru bulamam. Bununda hesabını mahkemede soracağımı ifade etmek isterim” dedi.
Ardından, TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya söz aldı. İyimaya, “Biz sadece kimlik ve kişilik değiliz, büyük milletin tarihi değerleri ile günümüzün değerleri ile ve gelecekteki beklentileri ile temsilcileriyiz. Dil beynin komutandan kurtulmuş canlı bir sözlük değildir. Milletvekilinin anlamları dile dökerken vasat bir insanın asgari üslubuna sahip olması lazımdır. Ahmet İyimaya olarak kendimi yüksek kurula tarif etmek, tanıtmak gibi bir ihtiyaç içinde değilim. Beni de küçük sözcüklerle ve manalarla herhangi bir arkadaşın tarif etmesi mümkün değil. En az onların inançsızlığı kadar veya inancı kadar benim inancımda değerlidir, benin inancıma beklediğim saygıyı, onların inançsızlığına da saygı duyabilirim. Kamer bey ile ben yıllarca siyaset yaptım, ama kişiselleştirme yapmadım” diye konuştu.
CHP’Lİ TARHAN İLE AK PARTİLİ MİLLETVEKİLLERİ ARASINDA SÖZLÜ TARTIŞMA
CHP Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan, Genel Kurul’da söz alarak konuşma yaptı. Konuşma sırasında söylediği bazı sözler AK Partili milletvekillerini kızdırdı. Bunun üzerine Tarhan ile bazı AK Partili kadın milletvekilleri kısa süreli sözlü tartışma yaşandı. Ardından da CHP’li milletvekilleir konuşurken AK Partili milletvekilleri, AK partili milletvekilleri konuşurken de CHP’li milletvekilleri masaya vurarak tepki gösterdi. TBMM Başkanvekili Seadık Yakut ise, tartışmalar nedeniyle oturuma 10 dakika ara verdi.
1. MADDE METİNDEN ÇIKARILDI
TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen HSYK yapısında değişiklik öngören kanun teklifi metninin 1’nci maddesi, metinden çıkartıldı.
MADDE NEYDİ? Yargıtay Kanunu’nun 30’ncu maddesini yeniden düzenliyordu. Madde uyarınca Yargıtay 1’nci Başkanı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı seçilebilmek için Yargıtay üyeliğinde geçen en az 4 yıl görev yapmış olmak şartı 8 yıla, Birinci Başkanvekili, daire başkanı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı vekili seçilebilmek için öngörülen 3 yıllık görev süresi şartı 6 yıla çıkarılacaktı.
Kanun teklifinin 2,3,4 ve 5’nci maddeler ise kabul edildi.
Ümit KOZAN- Fırat KESKİNKILIÇ/ANKARA