APA’ya konuşan Grigoriu, bu kez Ermenilerin kendisini, ASALA (Ermenistan’ın Kurtuluşu için Ermeni Gizli Ordusu) isimli terör örgütüyle tehdit ettiklerini söyledi.
Ayrıca kendisinin ve avukatının Ermeniler tarafından takip edildiğini belirten Grigoriu, “Aynı zamanda, EDİTURA STATİSTİCA devlet teşkilatı, benim kişisel avukatlık büroma karşı yasadışı bir baskı kampanyası başlatıp, faaliyet süremde ofisin işletmesini durdurdu. Teşkilatın başındaki isim, bu adımın benim Erivan’da yaptığım konuşmayla bağlantılı olduğunu saklamıyor. Bu kişilerin idari sorumluluğuna ilişkin itirazlarım değerlendirmeye alınmamıştır. Tüm bu durumlar, resmi dairelerin, haklarımı iade etme niyetinde olmadıklarını gösteriyor” dedi.
Moldova Başsavcılığının bu meselenin soruşturulmasına ilişkin talimatına gelince, Grigoriu, bu duruma dair bir ceza davası açılması yönünde bir kararın alınmadığını söylüyor. Grigoriu, “Bu sebeple, güvenliğimin devlet tarafından temin edileceğine dair resmi bir dayanak bulunmuyor. Başsavcı, Kişinev idari savcısını, Rishkan komiserlik müfettişi Michael Vasluya tarafından bana ve anneme karşı yapılanlara ilişkin şikayetimi soruşturmakla görevlendirdi. Bildiğim kadarıyla, İçişleri Bakanlığı ve idari savcı, bir izleme yürüttüler ve sonuç olarak, o müfettiş artık annemi rahatsız etmiyor” dedi.
Ayrıca Grigoriu, kendisine Azerbaycan’a siyasi iltica hakkı verilmesi yönünde Alliance For Free Karabakh’tan (Özgür Karabağ İçin Birlik) gelen teklife de değindi. Azeri ulusuna destek için teşekkür eden Grigoriu, “Umarım buna gerek kalmayacak. Fakat, polisin, yerel yönetimin ve devlet organlarının yetersiz faaliyetleri, bu meseleyi düşünmeme yol açıyor. Ayrıca bazı organlar, bana karşı suçlayıcı kanıtlar aramaya başladılar. Burada bir soru ortaya çıkıyor: Kim ve neden? İşte bu yüzden, nihai kararımı vermedim. Fakat baskıların ve yasadışı faaliyetlerin devam etmesi halinde Azeri hükümetinin yardımına başvurma meselesini göz ardı etmem” dedi.