35,2759$% 0.23
36,7888€% 0.21
44,2353£% 0.04
2.982,84%0,22
2.633,12%-0,03
9.949,01%0,33
Aynı kaynaklar, NATO’da dün alınan uçuşa yasak bölgenin İttifak bünyesinde uygulanması kararının bu aşamada sadece planlamaya yönelik olduğunu belirtti.
Kaynaklar, BM’nin 1973 sayılı kararının tüm unsurlarının tamamıyla NATO’ya devrinin pazar ya da pazartesi günü olacağını, bu konuda siyasi irade bulunduğunu kaydetti.
NATO kaynakları, operasyonun gelecek haftadan itibaren bütünüyle İttifak’ın komutasına geçmiş olacağını ifade etti.
NATO’DA ANLAŞMA SAĞLANDI
Davutoğlu, Ankara Palas’ta düzenlenen “21. yüzyılda küresel düzeni yeniden düşünmek” konulu konferansa gelişinde gazetecilere açıklama yaptı.
Davutoğlu, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague ve Fransa Dışişleri Bakanı Alain Juppe ile telekonferans üzerinden dört bakanın da katıldığı bir müzakere gerçekleştirdiklerini söyledi.
Libya konusunda kendilerinin baştan beri ilkelerinin belli olduğunu kaydeden Davutoğlu, “İkili bir yapı olsun istemiyoruz. Paris toplantısı sonrası oluşan koalisyonun bütün yetkilerini NATO’nun tek komuta sistemi altında toplaması gerektiğini düşünüyoruz. Aynı anda iki operasyonun doğurabileceği hem askeri hem de hedefler anlamında, BM Güvenlik Konseyi’nin kararının dışına çıkma riski anlamında sakıncaları olduğunu söylüyorduk, bu bizim pozisyonumuzdu. Buna karşı bir direnç vardı. Şu anda prensipte bir mutabakat sağlandı. En kısa zamanda Paris toplantısı sonrası oluşan koalisyon, bu misyonu bırakıp, bütünüyle operasyon tek bir komuta kontrol sistemi altında NATO’ya devredilecek. Dolayısıyla Türkiye’nin bu konudaki kaygıları, talepleri kabul gördü” dedi.
Son görüşmede karşılıklı kaygıların konuşulduğunu ifade eden Davutoğlu, bunları aşma noktasında dört bakan arasında faydalı bir görüşmenin tesis edildiğini dile getirdi.
BİZE SÖZ VERDİLER
Davutoğlu şöyle konuştu:
“En kısa zamanda gerekli teknik hazırlıklar ve alandaki durumla ilgili operasyonel değerlendirmeler yapıldıktan sonra bütün yetki, bu harekat yetkisi ve tabii ki bizim için çok önemli 1973 sayılı kararın sınırları içinde kalarak ve ateşkes sağlama hedefine dönük olarak Libya’nın altyapısına zarar vermeksizin sivilleri korumaya yönelik olarak bu çerçevede kalmak şartıyla NATO’ya bu şey devredildi, devredilme kararı alındı. Teknik çalışmalar yürüyor. Ümit ederiz, en kısa sürede bu tamamlanır ve BM Güvenlik Konseyi 1973 sayılı kararın ruhuna uygun olarak ateşkes hedefine dönük, sivilleri korumaya dönük, Libya’nın altyapısına zarar vermeksizin böyle bir hareket çerçevesi oluşur.”
Bunun en kısa zamanda olmasını istediklerini kaydeden Davutoğlu, “NATO içinde bu çalışma en kısa sürede tamamlanacak, diye bize söz verildi. Bir iki gün içinde ümit ederiz bunlar tamamlanır” diye konuştu.
Davutoğlu, Türkiye’nin desteklerinin NATO’ya teknik düzeyde bildirildiğini belirterek, Türkiye’nin katılımının insani yardım ve silah ambargosunun denizden uygulanması yönünde olduğunu söyledi.
Londra’da yapılacak Libya Konferansı’na da değinen Davutoğlu, “Bizim de katılacağımız formatta. NATO ile bölgesel güçlerin yani Afrika Birliği, Arap Ligi gibi örgütlerin ve bölgesel katılımın da olduğu. Bizim iki şartımız vardı, birisi BM Güvenlik Konseyi’nin ve BM evrensel değerlerinin hakim olacağı bir çerçeve, bunu sağlamaya çalışıyoruz. İkincisi de bölgesel katılım. Londra’daki toplantı da bu çerçevede yapılacak. Bu konuda da istişarelerde bulunduk. Dolayısıyla Londra’daki toplantı Paris’in bir devamı mahiyetinde değil. Bu NATO’nun ve bu harekatın içinde yer alacak BM unsurlarıyla bölgesel unsurların katılımıyla gerçekleşecek” dedi.
OPERASYONLAR BİRLİKTE YÜRÜTÜLECEK
BRÜKSEL – NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, şimdilik uluslararası koalisyon operasyonunun ve NATO operasyonunun birlikte yürütüleceğini ve ilerleyen dönemde tüm sorumluluğun NATO’ya geçebileceğini söyledi.
Rasmussen, NATO büyükelçilerinin toplantısının ardından yaptığı açıklamada, İttifakın Libyalı sivilleri korumak için harekete geçeceğini belirtti.
Fogh Rasmussen, NATO büyükelçilerinin Libya toplantısının ardından yaptığı açıklamada, “Kaddafi rejiminin saldırılarına karşı sivilleri korumak için geniş uluslararası çabanın parçası olarak eyleme geçiyoruz. Bölgedeki ortaklarımızla işbirliği yapacağız ve onların katkılarını memnuniyetle karşılıyoruz” ifadesini kullandı.
NATO’nun bu aşamada sadece uçuşa yasak bölge icrasında bulunacağını anlatan Rasmussen, şimdilik uluslararası koalisyon operasyonunun ve NATO operasyonunun birlikte yürütüleceğini ve ilerleyen dönemde tüm sorumluluğun NATO’ya geçebileceğini belirtti.
Rasmussen “(1973 sayılı) BM Güvenlik Konseyi kararına uygun olarak NATO’nun daha geniş sorumluluk alıp almayacağını değerlendiriyoruz ama henüz bir karara ulaşamadık” dedi.
Bu durumda NATO, uçuşa yasak bölge uygulaması kapsamında sadece meşru müdafaada bulunabilecek. Sivillerin korunması gerekçesiyle yer hedeflerine ateş edemeyecek.
TÜRKİYE’NİN SAVUNDUĞU POZİSYON
Amerikan yönetiminden üst düzey yetkililer, “Türkiye, NATO’nun Libya’ya müdahalesine başlarda karşıydı. Türkiye’nin bu pozisyonundaki değişikliğin nedeni sizce nedir? NATO içindeki tartışmalarda Türkler tarafından herhangi bir koşul masaya getirildi mi?” sorusu üzerine, Türkiye’nin pozisyonunun Türk yetkililere sorulması gerektiğini belirtmekle birlikte, şunları kaydettiler:
“İlk günden beri NATO içinde yürüttüğümüz tartışmalardan bildiğimiz kadarıyla, Türkiye, silah ambargosu, insani yardım ve uçuşa yasak bölge konularındaki bir operasyonu da içerecek şekilde, herhangi bir operasyonun planlamalarına destek vermek istediğini çok açıkça ortaya koydu. İlk başta, ‘eğer NATO bu operasyona, özellikle de uçuşa yasak bölge uygulamasına müdahil olacaksa, bunların tümünün sorumluluğunu NATO’nun alması gerekir’ diyen Türkiye’ydi. Türkiye’nin bir süredir savunduğu pozisyon buydu ve aslına bakarsanız NATO’nun şimdi üstlendiği pozisyon da bunun aynısı”.
Yetkililer, “Bu süreçte Türkiye’deki Amerikan üslerinin kullanılıp kullanılmayacağının” sorulması üzerine de bu tip operasyonel detaylar üzerinde askeri komutanların çalıştığını, kendilerinin bu noktada yorum yapabilecek pozisyonda olmadıklarını ifade ettiler.
NATO’daki mutabakat öncesinde ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın konu üzerinde yoğun çalışma yürüttüğünü kaydeden yetkililer, Clinton’ın önceki gün Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen ile görüştüğünü, dün de önce Fransa Dışişleri Bakanı Alain Juppe ve Davutoğlu ile ayrı ayrı, daha sonra da Juppe, Davutoğlu ve İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague ile telekonferans yoluyla dörtlü olarak görüştüğünü bildirdiler.
Yetkililer, dün duyurulan mutabakatın şeklinin bu dörtlü görüşmede verildiğini aktardılar.
Bunu müteakip, Davutoğlu’nun Clinton’ı geri arayarak, kendisini uzlaşıya varılması için gösterdiği çabalardan ötürü kutladığını kaydeden yetkililer, Fransız bakanın da, dörtlü görüşmenin sonunda, “Bravo Hillary” dediğini anlattılar.
KİLİT UZLAŞIYA DÖRTLÜ GÖRÜŞMEDE ULAŞILDI
Yetkililer, şunları söyledi:
“Uçuşa yasak bölge uygulamasının komuta ve kontrolünün üstlenilmesi kararı alındı. NATO artık, uçuşa yasak bölge uygulamasının komuta ve kontrolünden sorumlu. Alınan diğer temel karar ise, NATO şimdi, sivillerin korunmasının da komuta ve kontrolünü üstlenecek. Bu karar da alındı. Bu konudaki kilit uzlaşı, Clinton’ın, Davutoğlu, Juppe ve Hague ile görüşmesinde sağlandı. Şimdi NATO’nun 28 üyesi arasında, İttifak’ın, misyonuna ve komuta ve kontrolüne sadece uçuşa yasak bölge uygulamasını değil, sivillerin korunması ihtiyacını da dahil etmesi gerektiği yönünde uzlaşı bulunuyor.”
PUTİN DE ABD’YE ÇATTI…
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.