İşte Erdoğan’ın açıklamasından satır başları:
50 milyon TL’ye malolan bir yatırımı yaptıktan sonra buraya geldik. Üniversite yurtlarının ücretsiz internetle donatılması için adımı attık. Bu bizim gençlikle nasıl bir bağ kurduğumuzun göstergesi. 2013 yılı ilk çeyreğine ilişkin büyüme rakamlarını hem sizlerle hem bizi izleyenlerle paylaşmakta fayda görüyorum. Türkiye ekonomisi yüzde 3’lük bir büyüme kaydetti. Milli gelirimiz de 805 milyar dolara ulaştı. En yüksek büyüme hızı şu an Türkiye’de. .İspanya ve Yunanistan ekonomileri yüzde 0.5 daraldı, Hollanda ve Finlandiya ekonomileri yüzde 0.1 daraldı. En yüksek büyüme Litvanya’ya ait o da yüzde 1.3. Avrupa’da ortalama – 0.2. Japonya yüzde 0.9 Amerika yüzde 0.6 büyüme kaydetti. Türkiye gücünü muhafaza etti. Bu güzel gelişmenin ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olmasını rabbimden temenni ediyorum. Mayıs ayına rekor rakamlarla Havalimanı, üçüncü köprü ihalelerini yaptık. Borsa tarihi rekorlar kırdı. Gösterge faiz tarihinin en düşük seviyesini gördü. Yüzde 4.5’i gördü. Merkez Bankası 135 milyar doları gördü. Türkiye geçtiğimiz ay IMF’ye olan borcunu tamamen bitirdi.
ÜLKEYE BARIŞ GELDİ
Ekonomideki bu güzel gelişmelere ek olarak başka gelişmeler yaşadık. Çözüm süreci Mayıs ayı içinde daha bir ivme kazanarak sonuca doğru kararlı adımlarla yürüyor. Akil insanlar heyetimiz 7 coğrafi bölgede halkımızı dinledi. Terör örgütü mensupları toprklarımızı terk ederken vatandaşlarımız on yıllardır uzak kaldığı köylerine gitmeye yaylalarına çıkmaya başladılar. İş adamlarımız bölgeye akmaya başladı. Diğer bölgelerde helalleşmeler yaşandı. Adeta umutlar fışkırmaya başladı. Her zerreye barış hakim olmaya başladı.
ÖNCE REYHANLI SONRA TAKSİM
Tarihi anları yaşadığımız bu anlarda önce Reyhanlı saldırısı gerçekleştirildi. Ardından da malum taksim olayları meydana geldi. Reyhanlı’da 53 sunni vatandaşımız şehit edildi. Peki bu tezgahın arkasında ne var. En son saldırının bir numarası yakalandı. Bu kişi malum Beşar Esad’la adeta kol kola olan ve ne yazık ki bu ülkede Ana Muhalefet Genel Başkanı’nın adamlarının getirilip götürülmesi gibi başka bir versiyon.
ANALİZLERİ YAPTIK
Bir kere şunu tekrar vurgulamam lazım. Bu olayların ortaya çıkışıyla ilgii analizleri yaptık yapıyoruz yapacağız. Tabi olayları her boyutuyla analiz ederken zaman zaman gerek bakan arkadaşlarımın ve şahsımın açıklamaları olur. Yapılması gerkenleri de hiç teredüt etmeden yaparız yapacağız.
Halkın iradesi kimden yana tecelli ettiyse onların atacağı adıma da saygı gösterilmelidir. Ülkemizde 4 yılda bir seçim yapılıyor. Daha önce bu 5 yıldı. O dönemde önümüzde 4 yılı getirdi. Cumhurbaşkanlığı seçimleri önündeki engelleri kaldırmak için bu adımları attık. Biz 4 yıla evet diyeceğiz dedik ama siz de sözünüzde durun dedik. Ve dört yıla indirdik. Bu arada da yine kamuoyu araştırmaları yaparak adımlarımızı atıyoruz.
DÜĞMEYE DIŞARIDAN BASILDI
Taksim’de Gezi Parkı bahanesiyle büyük bir açık hava tiyatrosu kuruldu. Gerçekten masum insanlar da var. Gençlerimiz de var yanlış bilgilendirme yanlış olabilir ama o sahnede ön tarafta samimi duygularla orada olmuş olanları biliyoruz. Art niyetli kişilerin özellikle de olayları provoke edenlerin hazırlıklı donanımlı olduklarını biliyoruz. Bunlar terör örgütleriyle iç içe olan kişilerdir. Bu öndeki sahnenin arkasında çok farklı bri tablo var. Hem Türkiye’ye hem dünyaya sürekli olarak sadece bu tiyatronun sahnesi gösteriliyor. Gezi Parkı bu işin sadece kullanılan bir resmidir. Düğmeye dışarıdan basıldı. Arka plandaki şiddet ve vandallık gizlenmeye çalışıldı.
O PAÇAVRALARI KONUŞSANIZA
Bazı siyasetçiler, bazı ulusal ve uluslararası medya kuruluşları sahneyi göstermek suretiyle perde arkasını gizlediler. AKM’ye asılan o paçavraları konuşsanıza, niye konuşmuyorsunuz? Niye susuyorsunuz? Gazi Mustafa Kemal’in ve Türk bayrağının bir araya gelemeyeceği paçavralara karşı niye tavır almıyrosunuz?
3 TANE YALAN HABERLE SARSILMAYIZ
Ulusal medyaya açık açık şunu söylüyorum: Biz böyle bir medyaya karşı şerbetliyiz. Bizim buradan vurmak isteyenler geçmişte defalarca karavana attılar bugün de sadece karavana atarlar. Aynı tavır içindeki uluslararası medyaya sesleniyorum: Onlar Türkiye’yi tanımıyor olabilir ama biz uluslararası bazı medya kuruluşlarının karalama kampanyalarına asla eyvallah demeyiz. Nasıl destek verdiklerini biliyoruz bunların hepsi iyot gibi ortaya çıktı. Türkiye’nin itibarı üç tane yalan haberle sarsılacak değil. Benim ülkemde bu operasyonlar sökmez benim ülkemde bu ameliyatlar yapılamaz. O güneşi hiç kimse balçıkla sıvayamaz.