Emine Ülker Tarhan, yaptığı yazılı açıklamada, sanatçıların, sanatlarını koruma refleksiyle hareket ettiğini belirtti. Tarhan, açıklamasında, ”Başbakan, ‘susun, yoksa biber gazıyla, copla sustururuz’ demek istemiş, ‘özelleştireceğiz, buyurun oynayın’ diye eklemiş. Ne demekse ‘muhafazakar’ sanatının saray soytarılarını yaratmak uğruna ‘devlet eliyle tiyatro mu olurmuş’ diye buyurmuş. Bir sonraki fetvasının ‘devlet eliyle nikah mı olurmuş’ olması beklenen Başbakan” ifadelerine yer verdi.
”Tiyatro eserlerini, film ve dizi senaryolarını da yasaklayıp, yayınlanmamış olanların da imhasının sinyalini veren bir ‘ileri demokrat’ zihniyetin polis şefliğiyle yetinmeyip ülkenin ahlak bekçiliğini de yapma kararlılığını artık gizlemediğini” iddia eden Tarhan, şu görüşleri savundu:
”Devlet eliyle halkın bayramını yasaklayıp, devlet eliyle dindar nesiller yetiştirmeye, devlet eliyle resimleri duvarlardan birer birer indirmeye, devlet eliyle özel yetkili sır küpünü korumaya, devlet eliyle yargıyı, polisi özel yapıların eline teslim etmeye, devlet eliyle heykel yıkmaya, devlet eliyle dizi filmleri ve parklardaki ağaç altlarını ‘takibe almaya’, kimin ne yeyip içeceğini belirlemeye, sanatın içine tükürenleri yüceltmeye meyilli bir zihniyetten, devlet eliyle sanata destek vermesi beklenemezdi zaten.
İktidarını, tüm nesillere müdahaleye yetkili altın nesil olarak gören bu zihniyetin, güçten kamaşmış gözlerini açıp, kibrin alabildiğine yükselttiği seslerini gürültü kirliliği nedeniyle kısmalarını diliyor, değiştirdiklerini söyledikleri gömleği aslında hiç çıkarmadıklarını da bir zahmet itiraf etmelerini temenni ediyoruz ve artık çok sıkıldıkları anlaşılan takiyyeden vazgeçip gömleklerinin gerçek rengini açıklamalarını bekliyoruz. Başa dönersek eğer, söyleyin peki siz kimsiniz Başbakan?”