Görmez, başka dinlere ait sembol değerlere saygısızlığın birtakım provokasyonlara yol açtığını vurgulayarak, “İsrail hükümetini aklıselime davet ederek başka bir dinin mabedine karşı yapılacak böyle bir saygısızlığa tevessül etmemesi gerektiğini ifade etmek istiyorum” dedi.
Prof. Dr. Mehmet Görmez, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın da katılımıyla Ali Emiri Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Çin’de İslam Kültür ve Sanat Eserleri” programının açılış töreninde konuştu. Çin ve Türkiye arasındaki ilişkilerin tarihi süreç içinde pek çok olumlu gelişmeye sahne olduğunu belirten Görmez, bilhassa hoşgörü ve birlikte yaşama başarısı adına kıymetli tecrübelerin ortaya konulduğunu dile getirdi. Görmez, “Bu tecrübeler bir yandan Çin’de var olan kadim İslam medeniyetinin halkımızın dikkatine sunulması, diğer yandan da Çin’de yaşayan milyonları bulan Müslüman’ın dini eğitim, din hizmetleri alanlarındaki ihtiyaçlarının karşılanması için ortak çalışmalara belki de tarihimizde ilk defa zemin hazırlanmıştır. Böyle mümbit bir zeminde buluşan ve kaynaşan iki ülke kültürü açısından bakıldığında protokol ile tazelenen ilişkilerimizin geleceği son derece umut verici olmuştur” diye konuştu.
İki ülke arasındaki ilişkilere değinen Görmez, “13. asırdan, 19. asra kadar Çin topraklarında yaşayan Müslümanların tıpkı Osmanlı tarihinde oluğu gibi farklı din ve kültürlerle barış içinde birlikte yaşama tecrübesi, medeniyetler çatışmasını yaşayan günümüz dünyasına verilecek en güzel cevaptır” dedi.
Prof. Dr. Mehmet Görmez, konuşmasının sonunda ise İsrail ve Almanya’da yaşanan iki gelişmeye değindi. Dünyanın artık çok dinli ve çok kültürlü bir dünya olduğunu dile getiren Görmez, “Globalleşen dünyada artık bütün dünyada, her ülkede farklı din mensupları birlikte yaşamaktadır. Çağdaş dün yanın geldiği nokta bütün dinleri ve din mensuplarını farklı kültür mensuplarını ve farklı medeniyetleri birlikte barış içinde yaşatmaktır. Bütün bunlar için, bütün dünyanın özellikle ötekiye saygı, ötekinin inançlarına saygı, çoğunluğun, azınlığın inanç değerlerine saygı esastır. Söz konusu iki gelişme birisi İsrail’de, birisi de Almanya’da. İsrail’de özellikle önümüzdeki hafta içerisinde tarihi bir Osmanlı camisinin içerisinde 30 kadar alkollü içki tüketen firmanın bir festival düzenlemeye kalkışması, ötekinin inançlarına ve inanç değerlerine saygı, mabet masumiyeti, başka dinlere ait sembol değerlere saygı ve o sembol değerlere saygısızlığın, birtakım provokasyonlara yol açtığını, özellikle çağdaş dünyanın ve dünyadaki bütün insanların bilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
İsrail hükümetini aklıselime davet ettiğini belirten Prof. Dr. Mehmet Görmez, şöyle devam etti;
“Ben bilhassa bu konuda İsrail hükümetini aklıselime davet ederek başka bir dinin mabedine karşı yapılacak böyle bir saygısızlığa tevessül etmemesini, sadece her gün okudukları Tevrat’ın ve kutsal metinlerin ilkelerine göre riayet edildiğinde dahi başka bir dinin mabedine böyle bir saygısızlığın yapılmaması gerektiğini ifade etmek istiyorum.”
Görmez, son zamanlarda genelde Avrupa’da, özelde Almanya’da yaşayan Müslümanlara ve İslam’a karşı siyasi, sosyal, kültürel, entegrasyon gibi bütün prensipleri bir tarafa bırakarak güvenlik odaklı yaklaşımın kabul edilemez olduğunu, bunun doğru olmadığını, bunun insanlık ailesinde barışa ve huzura hizmet etmediğini vurguladı. Görmez, “Birtakım afişler ortaya çıkararak ötekileştirmek marifetiyle aşırılığı önlemenin asla mümkün olmadığını, ötekileştirerek sadece güvenlik odaklı bakarak bütün bu meselelerin üstesinden gelinemeyeceğini ifade etmek istiyorum. Sadece sözünü ettiğim ülkeler değil, kendimiz de dahil bütün dünya ailesi özellikle diğer dinleri, farklı dinleri, kültürleri ve medeniyetleri barış ve huzur içerisinde birlikte yaşatma konusunda çok daha dikkatli olmak durumundadır” dedi.