Kim ki kadınlara ve kızlara yönelik ayrımcılık yapıyorsa o insanlıktan nasibini almamıştır. Kız çocuklarıyla erkek çocukları arasında tek bir ayrımcılıktan söz edebiliriz. Oda pozitif ayrımcılıktır. Biz de bunu yapıyoruz.
Çocuklarımıza şu çok önemli hususu hatırlatmak istiyorum. Sorunlarımıza yurt dışından ithal kavramlar üretmek zorunda değilşz. Çözümlerini ithal kavramlarda aramamalıyız. Biz millet olarak, takipçi değil, vagon değil öncü olmak zorundayız. Takip edenler hep arkada kalır. Kendi özlerine bakıp oralardan çözüm üretmek yerine taklidi tercih edenler, toplumda doku uyuşmazlığına neden olur.
Bizim sorunlarımızı dışardan birileri gelip çözmeyecek. Kız çocuklarımızın, hanım kardeşlerimizin sorunlarını da biz çözeceğiz. Eğitim sorunların çözümünde ilk adımdır. Ve en önemli adımdır. Okumamış, okuyamamış her kız çocuğu ülkesi için çok büyük bir kayıptır. Okutulmamış, bir kız çocuğu, doğacak çocuklarının istikbali içinde büyük bir kayıptır. Bir toplum sadece zengin olmakla değil iyi bir eğitim almakla kalkınmış olur.
4+4+4 KIZ ÇOCUKLARINI TEŞVİK EDİYOR
Zorunlu eğitimi 12 yıla çıkartırken sosyal gerekçeleri ön plana çıkarttık. 4+4+4 sstemi kız çocuklarını daha çok okumaya teşvik eden bir sistemdir. 11 yıldır hükümete verdiğimiz önem kadar kız çocuklarımızın okullaşmasına da büyük önem verdik. 2002’de kız çocuklarının okuma oranı yüzde 72 iken şimdi bu oran yüzde 92’ye çıktı. “Haydi Kızlar Okula” kampanyasıyla 350 bin çocuğu okula kavuşturduk.
Orta öğretimde erkek öğrencilere 45 lira kız öğrencilere 55 lira para ödüyoruz. Kız çocuklarımızın okuması, okutulması erkekler kadar, hatta onlardan çok daha fazla önemli. 2013 yılına kadar her alanda ayrımcılığı ortadan kaldıracak, kız çocuklarının istihdam alanını rekor seviyeye çıkaracağız.
İKNA ODALARINDAKİ ZİHNİYET TEDAVÜLDEN KALKTI
10 yıllarca devlet ile vatandaş arasında nasıl bir soğukluk oluştuysa öğrenci ile okul arasında böyle bir soğukluk oluştu. Kız çocuklarımıza kendi inançlarını çiğnemesi yönünde baskı yapıldı. Kız çocuklarını okutmayan anne babalar hep eleştirildi. Ama kız çocuklarını okul kapılarından çevirenler görülmedi. Kız çocuklarına ikna odalarında işkence yapanlar görülmedi. Bugün artık bu çarpık zihniyet tedavülden kalkmıştır.
Bu ülkede artık ulusalcı diye bir şey yok, artık bu ülkede bir millet gerçeği var. Bu ülke ne kadar erkeklerin ülkesiyle okdar da kadınların ülkesidir. 76 milyon, hepimiz bu ülkenin sahibiyiz. Hepimiz bu ülkede birinci sınıfız. Hiçbir alanda hiçbir meselede ayrımcılığı kabul etmiyoruz. Bu ülkede artık hiç kimse kız çocuklarının kıyafetine bakıp “sen okuyamazsın” diyemez. Meslek liselerinde okuyan tüm kardeşlerimiz istediği okula, kazadığı okula girip okuyacaktır.
Benim kızlarım başörtülü olduğu kendi ülkemde okuyamadı. Yurt dışına göndermek zorunda kaldım. Bunlar başındaki bir örtüyle uğraşacak kadar cahil ve zavallı.
Siz mücadelede ettikçe bu ülkede eğitimsizlik azalacak. Siz mücadele ettikçe bu ülkede kadına şiddet kalkacak. İstikbali şekillendirecek olan hiç şüphesiz sizlersiniz. Yetiştireceğiniz çocuklarla geleceğin Türkiye’sini siz belirleyeceksiniz. Siz umudunuzu kaybederseniz bilin ki toplum da umudunu kaybeder.
11 Ekim Dünya Kız Çocukları günü kutlu olsun. Bu günü kız çocuklarına armağan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nu kutluyorum.