Kendisine geçmiş olsun telefonu açan Erdoğan ile görüşen Gülen, Başbakan Erdoğan’a övgü dolu sözler söylemiş.
Gazeteci yazar Ekrem Dumanlı, bugünkü köşesinde AK Parti ile gülen cemaati arasındaki kavga iddialarına yanıt veriyor.
Gülen’i ziyarete giden Zaman gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, Gülen’in rahatsızlığıyla ilgili ilginç ayrıntılar aktardı.
Gülen’in hastaneye kaldırılışı ve müşahede altında tutulduğu 12 saat boyunca nelerin yaşandığını Dumanlı böyle anlatıyor:
AMBULANSA BİNERKEN NE OKUDU?
“İnsanın içi burkuluyor, boğazı düğümleniyor böyle durumlarda. Karanlık bir dünya. Derin bir boşluk. Ardı arkası kesilmeyen sorular, yıldırım gibi geliyor üzerinize. Ayrıntıları dinliyorsunuz şahitlerinden. Ani bir ritim bozukluğu, tansiyon, nabız ve ambulans. Ve endişe içinde bekleşenler…
Neyse ki hastaneden müspet haberler geliyor, “Durumu kontrol altında” deniyor. Kaygıları gidermek mümkün değil yine de. Arayan arayana. Merak, endişe, ıstırap…
Sabaha kadar bekleniyor Hocaefendi, gelmiyor; gelemiyor. Alelacele kaldırıldığı hastanede çile dolu bir gece. İlerleyen günlerde, bir perde ile ayrılmış yan taraftaki hastanın iniltisini kendisinden dinliyoruz. O mustarip ve yaşlı insana dua ettiğinde o temenniye ortak olurken Hocaefendi’nin yaşadıkları ile içiniz eziliyor, yüreğiniz ağzınıza geliyor. Müşahede altındayken Hocaefendi’nin en büyük arzusu: Abdest, namaz, ibadet. Ambulansa binerken Yasin ve Tebareke’yi okuduğunu kendisinden dinliyoruz daha sonra. “Belki son dualarım…” diye düşünmüş. Oysa daha hastaneye sevk edildiği duyulur duyulmaz dünyanın dört bir yanından hatimler yağıyor, cevşenler kaynıyor coşkun yüreklerden. Tam da o saatlerde acil kaldırıldığı hastanedeki imkânsızlıkla karşı karşıya Hocaefendi. Neyse ki insan ruhunu daraltan o binaya yeryüzünün dört bir yanından dualar sızıyor. Dualar! Yana yakıla yapılan dualar. Iztırar haliyle yapılan yakarışlar…”
GÜLEN: SESİ ÇOK GÜZEL GELİYORDU
Erdoğan ile Gülen’in telefon telefon görüşmesine tanık olan yazar, o anları böyle anlatıyor:
“İlk arayanlardan biri Başbakan Tayyip Erdoğan’dı. Zarif bir ses tonuyla ‘geçmiş olsun’ dileklerinde bulundu. Hocaefendi de aynı zarafetle Sayın Başbakan’ın hatırını sordu, “Zahmet buyurdunuz…” dedi. Söz sırası dualaşmaya gelmişti. İkisi de hem dua istedi birbirinden, hem dua ettiler birbirlerine. Görülmeye, duyulmaya, düşünmeye değer bir tabloydu. Uzaktan bu manzarayı izleyebilseydiniz, eminim, “Yahu işgüzarlar! Artık aradan çekilin ki fitne ateşi sönsün!” diyecektiniz. Öyle samimi, öyle halisane bir iletişim vardı ortada…
Görüşme bitince Hocaefendi, “Sesi çok güzel geliyordu…” dedi. O sesteki duruluk ve içtenliği birkaç kez anlattı arkadaşlarına. Sonra dua etti bol bol…”