‘KARA KAFALI ERDOĞAN…’

İşte Kılıçdaroğlu’nun  konuşmasından satır başları:

Küçük bir kıvılcımla başladı, gençler ağaçlara sahip çıktı. Polis orantısız güç kullandı. Türkiye ayağa kalktı. 3 can gitti. Bu ülkeye ya demokrasi gelecek ya gelecek. O gençlerimizin yanında kapı gibi CHP duracak.

Kızımız annesini aşmazsa bu ülkeye faydası olmaz. Daha iyiyi öğrenecekler. Hiç bir gencin bireysel bir avantaj peşinde olmadığını çok iyi biliyoruz. Kenti için çalışan delikanlıdır. Ülkesi için çalışan delikanlıdır. Halkının çıkarlarını savunan delikanlıdır. Genç onun için halkının umududur. Gençleri dinlemek de her siyasi partinin temel görevidir. Gençlerimize önce apolitik dedik, Türkiye’nind ünyanın sorununu bilmiyor dedik, en iyi biz biliriz dedik ama gençler kendilerini dünyaya da bize de gayet güzel anlattılar. Biz apolitik değiliz dedi. Bu gençlik Türkiye’nin küresel kuşağıdır. küçük bir parkta yeşeren filiz bütün dünyadan ses getirdi. Amerika’dan Japonya’ya kadar. Bu kuşak kürsele bir kuşaktır bu kuşak bizim geleceğimizdir ve bizim güvencemizdir. 

Gençleri hafife almayacağız ve kimsenin de gençleri hafife almaması gerekli. Gençleri dinlemeliyiz ne istiyor bu gençler. Çevreye saygı istiyorlar. Çok şey mi istiyorlar? Bu gençlik daha fazla demokrasi daha fazla özgürlük istiyor. Cumhuriyet gerçekten gereğini yapmış, Mustafa Kemal Cumhuriyeti gençlere emanet etmiş. O kadar ki bizim gençlerimiz dünyayı biliyorlar, sorunları biliyorlarm. Onlar Avrupalı akranlarına göre daha ilerideler. 4 ağaca bunlar sahip çıkıyorlar diyorlar. Bunu söyleyen insanda ağaç sevgisi olabilir mi? Ağaç sevgisi olmayan kişi de insan sevgisi olabilir mi? Bütün dünya onlara sahip çıktı onlara, yerleri temizlediler, kütüphane kurdular ama bir tane kara kafa bunlara karşı çıktı. O istediği kadar karşı çıksın nehir okyanusa mutlaka ulaşacaktır. Toplandılar hiç bir ayrım yapmadılar. Farklı dünya görüşlerine sahipti bu insanlar. Kimi genç kimi yaşlı bir aradaydılar. Siyasal iktidara demokrasi dersi veriyor, sen bizim özel hayatımıza müdahale edemezsiniz diyor. kendisine bir kaç metreden gaz sıkan polise bile el uzattılar. 

Demokrasi sadece sandığa gitip oy kullanmak değildir. Bekleyin 4 yıl sonra oy kullanacaksınız. Bunun adı demokrasi değildir. Bu ülkede 76 milyon vatandaş yaşıyorsa bunların hepsi de vergi öder. Vatandaş ödediği verginin hesabını sorar normal demokrasilerde. Hesap vermek iktidarın bir sorumluluğudur. Türkiye henüz bu aşamaya gelmedi. Vergi ödeyen her vatandaşıma sesleniyorum ödediğin verginin hesabını sor. Demokrasilerde halkı dinleyeceksin onun öncülüğünü de STK’lar yapar. Önümüzdeki yüzyılda siyasal partilerin sonlanacağını yerlerini STK’ların alacağını söyler. 

Türkiye ikinci sınıf demokrasi değil diyorlar, maalesef Türkiye’de üçüncü sınıf demokrasi olduğunu söylüyorlar. Yani diktatörlükten önceki adım. Biz sormayacak mıyız? Bu duruma Türk halkı layık mı? 

Taksim’deki gençlerimiz bu ülkede birinci sınıf demokrasi istiyorlar o yüzden o gençleri yürekten kutluyorum. Demokrasi devletin soğuk yüzünün en az göründüğü rejimdir. Bir kişi kalkar yasama ve yürütme bize ayak bağı diyen kişi bize demokrasi dersi vermeye çalışıyor. Sen önce bir kendine bak. Benim polisim, benim valim diyorsun. İyi de bunlar senin babanın malı mı?

Hatay milletvekilinin oğlu senin polisini sıraya dizdiğinde senin aklın o zaman neredeydi? Kalkmışsın polisi savunuyorsun. Polis kurşunuyla Ankara’da bir kişi hayatını kaybetti. Halkın polisini istiyoruz iktidarın polisine ihtiyacımız yok.