”Mehmetçik terörist omuştur da bizim ve aziz milletimizin mi haberi yoktur? İlker Başbuğ ise terörist ise İmralı’da yatan cani kimdir ve hangi suçtan dolayı oradadır?”
SATIR BAŞLARI…
Darbe iddialarının soruşturulması ve bu kapsamdaki gelişmeler herhangi bir sonuca gidemediği için milletimizi oyalamıştır.
Dünün mağdurları bugünün zalimleri haline dönüşmüştür.
Elbette demokrasi dışı arayışlara son derece hassas ve tepkiliyiz. Millet iradesinin silahların gölgesine sokulmasına tahammülümüz bulunmamaktadır.
Darbecilerin ve darbe için ellerini ovuşturanların ülkemize büyük kötülükler yaptıklarına inanıyor ve karşılıksız bırakılmaması gerektiğini düşünüyoruz.
AKP ne zaman bir darbe iddiası ve girişimiyle muhatap kalsa bundan yarar elde etmiştir.
28 Şubat karanlığının en büyük ürünü bellidir. 27 Nisan girişiminin AKP’yi nasıl güçlendirdiğini duymayan kalmamıştır.
AKP darbe iddialarının asla neticelenmesini istememiştir. Darbe iddiaları kendisine bulunmaz siyasi fırsat kapıları açmıştır. Bundan parti olarak son derece rahatsısız.
Bizim demokrasi konusunda kimseden öğrenecek bir şeyimiz yoktur.
Darbe hazırlığında kim varsa, darbeye kim heves ediyorsa muhakkak haklarında işlem yapılmalı ve TSK’dan bunlar mutlaka ayıklanmalıdır.
AKP hedef olarak tayin ettiklerini Silivri’ye göndermiştir.
Kim olduğu netlik kazanmayan darbeciler hakkındaki hüküm hangi sebeplerle verilememiştir.
Karar sürecini zaafa uğratan faktörler nelerdir.
Herhangi bir hukuk devletinde böylesi bir garabet ve skandal ne görülmüş ne de duyulmuştur.
BAŞBUĞ’UN TUTUKLANMASI…
En son olarak Genelkurmay Başkanı E. Org. İlker Başbuğ, internet andıcı darbe iddiaları çerçevesinde tutuklanmıştır. Görüldüğü kadarıyla bu ne ilk ne de sondur.
Bu gelişme her açıdan mühim ve vehamet düzeyi yüksek bir hadisedir.
Sayın İlker Başbuğ’u hedefine alan tutuklama kararının bize göre üç boyutu vardır.
Birinci olarak 2 yıl boyunca Genelkurmay Başkanlığı görevini yürütülen bir şahsiyete yöneltilen suçlamanın niteliği ve içeriğidir.
Malesef yöneltilen suçlama çok ağırdır ve hiçbir vicdan sahibi tarafından da kabul edilemeyecektir.
MGK’da yer almış, kahraman Türk askerine komuta etmiş bir kişi ne hazindir ki terör örgütü kurmaktan ve yönetmekten dolayı cezaevine konmuştur.
Bu küstah iddia aklın ve mantığın iflas ettiğinin göstergesidir. Sapla samanın karıştığının, doğruyla yanlışın yer değiştirdiğinin açık delilidir.
Buradan muhataplarına sormak istiyor ve biraz utanmaları varsa cevap bekliorum. Şayet Genelkurmay Başkanı terör örgütü kurup yönettiyse, bu örgüt ve militan kadrosu nerededir. Yoksa gizli gündemlerde kanlı terör örgütü PKK’nın yer değiştirmesi mi vardır?
Bu terör örgütünün yatağı neresidir? Mehmetçik terörist olmuştur da bizim ve aziz milletimizin mi haberi yoktur? İlker Başbuğ ise terörist ise İmralı’da yatan cani kimdir ve hangi suçtan dolayı oradadır?
30 Ağustos kutlamalarında Başkomutan sıfatıyla tebligat kabul eden Cumhurbaşkanı Sayın Gül, önünden geçen ve ellerini sıktığı teröristleri fark edememiş midir?