ÖCALAN 2-3 HAFTAYA KADAR…

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, haftasonu İmralı’ya yapılan ziyaret ile ilgili açıklamalarda bulundu. Demirtaş açıklamasında, İmralı görüşmesi hakkında bilgilendirildiklerini ve görüşmenin olumlu geçtiğini belirterek, şunları kaydetti: 

“Her şeyden önce arkadaşlarımızın İmralı Adası’nda yaptıkları tartışmalarda son derece olumlu, son derece barış ve çözüm umutlarını artıran bir yaklaşım ortaya çıkmıştır diyebiliriz. Sayın Öcalan arkadaşlarımızla yaptığı tartışmada, Türkiye’de barış isteyen herkesin arkasında durabileceği, Türjkiye’nin birliği içerisinde bütün halkların eşit yaşayabileceği bir çözüm konusunda kararlı olduğunu bu yeni tartışma sürecinin kalıcı bir müzakereye, kalıcı bir barış sürecine dönüşmesi için kendisinin ciddi olduğunu, devletinde bu şeklide yaklaşmak dışında aslında bir seçimin olmadığını herkesin bu sorumluluk duygusuyla sürece yaklaşmasını beklediğini ifade etmiştir. Bizim de arkadaşlarımızın edindiği izlenim şudur; ‘Kan aksın, insanlar ölsün’ diye heyecanla bekleyenler dışında herkesin rahatlıkla arkasında duracağı bir süreç başlasın istiyoruz. İmralı Adası’nda yapılan çalışmalarda güçlü bir çözüm iradesinin var olduğu, bu çözüm iradesinin de hayata geçirilmesi konusunda kendisininde kararlı olduğu arkadaşlarımız tarafından ifade edilmiştir. Demokrasiyi derinleştirmek, Türkiye’de köklü kurumsal bir demokrasiyi inşaa etmek, cumhuriyetin demokratikleşmesi konusunda sorunlarımıza çözüm bulmak konusunda öenmli tartışmaları 5 aydan bu yana İmralı’ya giden heyetlerle, hükümet adına giden heyetlerle tartıştığını ifade etmiştir. Bütün halkların eşit ve özgürce yaşamı için çözüm formüllerinin tartışılması gerektiğini, bu konuda kendisinin taslak hazırlığı içerisinde olduğunu, bu taslak metni yakında bizlere ileteceğini, bu taslak metin üzerinden yapılacak tartışmalar sonrasında da son halini vereceğini, en geç 2-3 hafta içerisinde bütün bu sürecin hızlı bir şekilde netleşmesi gerektiğini de kendisi ifade etmiştir. 

“SADECE ONUN OMUZLARINA YÜKLENEREK GÖTÜRÜLEBİLECEK BİR SÜREÇ DEĞİL”

Demirtaş, parti olarak bu süreç başladığından beri hem umutlarını, hem kaygılarını aynı anda ifade ettiklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Burada da umutlarımızı, bir yandan çözüme dair beklentilerimizi artıran bir yaklaşımla birlikte, hükümetin yaklaşımlarınında bu saatten sonra artık ciddi bir şekilde pratik adım atarak, somut, güven, kalıcı verici adım atarak sürdürmesi konusunda doğrusu bir beklenti içerisine girdiğimizi ifade edebiliriz. Çünkü bu süreç Sayın Öcalan’ın üstlenebileceği, sadece onun omuzlarına yüklenerek götürülebilecek bir süreç değil. Kendisi de görüşmede bunu ifade etmiştir. Her şeyden önce hükümetin, barış, çözüm yanlısı olan bütün çeverlerin, toplumun, kamuoyunun bu sürece güçlü bir destek vermesi lazım. Sürecinin içinin dolu dolu olması, demokrasinin kurumsallaşması noktasında pratik adımların atılması hususunda kamuoyunun duyarlı olması lazım. Herkesin bu hedefler etrafında kenetlenmesi gerekiyor diye düşünüyoruz.”

“PARTİZAN ÇIKARLAR UĞRUNA HEBA EDİLMEZ”

Demirtaş “Umut ediyorum ki bu tarihi saatler, bu tarihi süreçler küçük hesaplar uğruna, partizan çıkarlar uğruna heba edilmez” diyerek şunları kaydetti: 

“Biz BDP olarak bu süreçte üzerimize düşen bütün sorumluluklarımızı yerine getirmeye hazır olduğumuzu, sorunlarımızın konuşarak, tartışarak, siyaset aracılığıyla çözülmesi hususunda hazırlığımızın güçlü olduğunu burada da ifade ediyoruz. İmralı’da Sayın Öcalan’a arkadaşlarımız yaklaşımımızı aktarmışlardı. Umut ediyorum ki bu tarihi saatler, bu tarihi süreçler küçük hesaplar uğruna, partizan çıkarla uğruna heba edilmez. Herkesin elini vicdanına koyarak, mantıklı bir yaklaşımla yaklaşması bütün Türkiye’nin çıkarına olacaktır. Şu anda tartıştığımız çözüm süreci Türkiye’li bir çözüm sürecidir. Ortadoğu’da kazanın kaynadığı, bir değişim-dönüşüm sürecinin yaşandığı Sayın Öcalan’ın Türkiyeli çözüm perspektifi ile halkların birlikteliğini esasas alan, bütün halkların kucaklayan yaklaşımıyla ortaya koyduğu çözüm büyük bir şanstır. Öfkeyle, kinle, kan davası anlayışıyla hareket edilmemesi gerekir. Bütün herkesin 30 yıllık bu savaştan büyük dersler çıkarıldığını, bu barış sürecine sunulacak kalıcı destekle ortaya koyması gerekir diye düşünüyoruz. 

Elbette ki somutlaşmış, takvimleşmiş bir çözüm sürecinden şu anda bahsedemeyebiliriz. Bu husus bize henüz aktarılmış değil. Ama ifade ettiğimiz şey bu konuda ki kararlı iradeye dairdir, kararlı duruşa dairdir. bu kararlı duruşu desteklemek, altını doldurmak çözüm ve barış isteyen herkesin tavrı olmalıdır diye düşünüyoruz. Biz tavrımızı bu şekilde açıklıyoruz. Bu sürecin altını dolduracağız. Özgürlükler ve demokrasi ile barışın at başı yürüyeceği bir dönem derken siyaseten üzerimize düşeni siyaseten üzerimize almaya hazır olduğumuzu bir kez daha ifade etmek istiyoruz. 

Kendisinin taslak metinler üzerinde çalıştığını ifade etmiştim. Bu taslak metinler bir iki gün içinde elimize ulaşır diye düşünüyoruz. Bu emtinler elimize ulaştıktan sonra, bütün açıklığıyla halkımızla, kamuoyuyla bunları paylaşacağız.”

NEVRUZ BEKLENTİSİ

Demirtaş, 21 Mart’ta Nevruz’da ateşkes ilan edileceği konusunda ki tarışmalar ile ilgili olara şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bir çağrı yapılacaksa, bu kendisinin yapacağı, kendisinin kararıyla olacak. Ama özellikle bu iki-üç haftalı sürecin çok kritik olduğunu ben anlatmaya çalışıyorum. Bu iki-üç hafta içerisinde kendisinin çözüme dair önerilerini herkesin sağduyu ile sunması gereken bir dönem geçireceğiz. Onun sonrasında yeni bir sürecin gelişip gelişmeyeceğini hep birlikte göreceğiz. Bizim umudumuz beklentimiz tabikide bu yönlüdür. Ama sadece BDP’ye, bize bağlı bir husus değildir, sadece Sayın Öcalan’a bağlı bir husus değildir. Özelliklede hükümet ve bunun dışında, parlamento dışında bulunan güçlerin bu sürece sunacağı pratik katkılar çok belirleyici olacaktır. Biz arzuluyoruz ki Nevroz’a kadar gelişmeler olumlu seyretsin. Bunun içinde çaba sarf edeceğiz. 

BULDAN’IN ÇAĞRISI

Demirtaş PKK’nın elindeki tutsakları bırakması konusunda da değerlendirmelerde bulunarak şunları kaydetti:

“Biz somut bilgi sahibi değiliz. Sayın Buldan’ın heyetinin yaptığı açıklama ilgli kesimlere çağrıydı. Bu konuda gelişme olabilmesi için bizde siyasi, halaki, vicadni sorumluluğumuzu yerine getiririz. Diliyorum ki mesajlar yerine ulaşır, bütün taraflarca doğru anlaşılır ve ereği yerine getirilir. Heyetlerin belki bir belki birkaç defa daha adaya gitmesi gerekecek.”

“ÖCALAN’IN ÇAĞRISI BAĞLAYICI OLACAKTIR”

Başbakan Erdoğan’ın “Silah bırakılıp 2. bir ülkeye gidilirse süreç resmen başlar” açıklaması ile ilgili olarak ise Demirtaş, “Sayın Başbakan’ın PKK’ye yönelik yaptığı çağrılar, belki bir kamuoyu yaratma açısından etkili oluyor ama PKK’yı ikna etme açısında Sayın Öcalan’ın çağrısı bağlayıcı olacaktır. Sayın Başbakan burada beklentilerini ifade ediyor. Önemli olan Sayın Öcalan ne diyor, herkesin onu beklemesi onu görmesi gerekiyor” dedi.