DOLAR

35,1774$% -0.17

EURO

36,7248% 0.05

STERLİN

44,1968£% -0.2

GRAM ALTIN

2.971,99%0,31

ONS

2.627,87%0,44

BİST100

9.949,01%0,33

a

ÖCALAN’IN ÖNERİLERİNİ KABUL EDİN!

Demokratik Toplum Kongresi'nden tehdit gibi açıklamalar...

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Genel Başkanı Ahmet Türk, artık hükümetin ve devletin kafasında Kürt sorununu çözme gibi bir anlayışının olmadığını yaşadıkları süreçle öğrendiklerini iddia ederek, “Eğer biz demokratik direnişimizi yükseltemezsek birilerinin bize vereceği bir şeyler yok. Halklar geleceğini belirler, özgür geleceği kendileri oluşturur” dedi.
Diyarbakır’da toplanan DTK akşam saatlerinde sonuç bildirgesini açıkladı. DTK üyelerinin basına kapalı olarak görüştüğü toplantı sonrasında açıklamalarda bulunan DTK Genel Başkanı Ahmet Türk, devlet ve hükümete tehditvari açıklamalarda bulundu. Bu toplantının yapıldığı günün hükümetin atacağı adımları tartışmadan, siyasal tutumunu ortaya koyduğu bir gün olarak değerlendiren Türk, “Tarih, yaşadığımız süreçte bize bir şey öğretti.

 

Artık hükümetin ve devletin kafasında Kürt sorununu çözme gibi bir anlayışın olmadığını hem halkımız gördü hem yaşadığımız süreç bunu bize öğretti. Bunun için hiçbir arkadaşımız talepleri gündeme getirmedi. Siyasal tutumumuz ne olacak? Bu inkar, imha ve tasfiye politikalarına karşı neler yapmalıyız? Kürtler bugünü bu noktada, yeni bir dönem, yeni bir aşama, yeni bir mücadele olarak değerlendirilecektir” dedi.


Kuzey Afrika’dan Ortadoğu’ya kadar taşların yerinden oynamaya başladığını belirten Ahmet Türk, özgürlük mücadelesinin Ortadoğu ve komşu ülkelerin halklarının ortak bir sloganı olduğunu söyledi. Türk, “Elbetteki Ortadoğu’nun en kavim halklarından biri olan Kürtler bu mücadeleyi çok doğru yorumlayacak ve doğru okuyacaktır. Ancak şunu ifade etmek istiyorum. 30 yıllık mücadele gerçekten oluşturulan muazzam bir mücadele, muazzam bir güç. Eğer bir mukayese gereği duyarsak şunu söyleyebiliriz: Bizler Tunus halkından daha fazla özgürlük mücadelesinin militanı olduk, yanında yer aldık. Mısır, Tunus halkından daha fazla direniş gösterdik. Burada bir gerçeği de görmek lazım. Eğer Kürtlerin verdiği mücadeleyi Türk halkı vermiş olsaydı inanıyorum bugünkü sistem yerle bir olurdu. Bizim mücadelemiz sadece Kürt halkının özgürleşme mücadelesi değil, tüm halkların özgürleşme mücadelesiydi. İnanıyorum ki bir gün Türkiye halkı ve diğer halklar da bu mücadelemizi anlayacaktır. Tabii tarih bize bir şey daha öğretti.

 

Öz gücünüz, inancınız, mücadeleniz, toplumsal değişimi gerçekleştirir ve bu inkarcı zihniyetleri yok eder. Eğer biz demokratik direnişimizi yükseltemezsek birilerinin bize vereceği bir şeyler yok. Halklar geleceğini belirler, özgür geleceği kendileri oluşturur” şeklinde konuştu.


Ahmet Türk konuşmasını şöyle sürdürdü: “Eğer biz demokrasiyi içselleştiremezsek, demokrasiye inanamazsak, bizim ne kendimize ne de başkasına demokrasiyi öğretecek bir konumumuz olur. Bu nedenle haklı mücadelemizi taçlandırmak için gerçekten demokrasiyi, gerçekten evrensel hakları, hukuku gözardı etmeden ama Kürtlerin mağduriyetini, mazlumiyetini ve Kürtlerin bugün bütün haklarından yoksun olduğunu da unutmadan mücadelemizi güçlü hale getirmek gerekir. İki gün içinde yorucu çalışmalar yaptık. Bugün delegasyonun yüzde 90’ının bu toplantıya katılmış olması Kürtlerin gelecekle ilgili kararlığını çok açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Buna inanıyorum. Umudumuzu hiçbir zaman kaybetmedik. Çünkü bu umudu büyüten yükselten halkımız var. Bu umutla demokratik direnişimizi ve özgür geleceğimizi kuracağımıza inanıyorum”.


“SEÇİME GİRMEME DAHİL BİRÇOK SEÇENEK GÜNDEME GETİRİLDİ”


Toplantının sonuç bildirgesini açıklayan DTK yöneticisi Dr. Tülay Özdemir ise kongrelerinde bu sürecin devam etmesi halinde seçime girmeme dahil birçok konuyu tartıştıklarını söyledi. Özdemir, “Tarihi bir süreçten geçen Kürt halkı kendi çözüm yöntemlerini, mücadele gelenekleri içerisinde açığa çıkarmıştır. AK Parti kendi meşruiyetini bitirdiği gibi seçim güvenliğini de ortadan kaldırmıştır. Her gün yapılan operasyonlar, askeri ve siyasi operasyonlarla seçim koşulları fiilen ortadan kaldırılmıştır. Bu operasyonların derhal durdurulmaması durumunda seçim güvenliği tehlikede olacaktır. Bu da göstermektedir ki Türkiye denildiği gibi bir seçime gitmemektedir. Kürt halkının özgür iradesinin tasfiye edilerek ortadan kaldırıldığı görülmektedir. Bu temelde kongremiz bu süreç devam ettiği takdirde seçime girmeme dahil birçok seçeneği gündeme almıştır. Kongremiz Kürt sorununun çözümünün bir seçim süreciyle gerçekleşmeyeceğini, sorunu çözecek olanın halkımızın demokratik mücadelesi olduğunu değerlendirmiştir.


Kongremiz halkımızı 10 temel talep ekseni etrafında demokratik özerklik statüsünü inşa etmek için bir seferberlik ruhuyla başlatmış olduğu demokratik direniş eylemini yükseltmeye ve sonuç alıncaya kadar bunu devam ettirme çağrısı yapmaktadır. Sonuç olarak kongremiz sürecin geliştirilmesi, demokratik bir çözüm sürecinin inşası için Öcalan’ın devlete sunduğu barış, anayasa ve hakikatleri araştırma komisyonu önerisine cevap verme çağrısı yapmaktadır” ifadelerini kullandı.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

AİLECE MİLLETVEKİLİ ADAYI OLDULAR

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.