İkilinin ülkenin geleceği konusunda farklı görüşlere sahip olduğunu yazan Dombey’nin makalesi şöyle devam ediyor: “Recep Tayyip Erdoğan son 10 yıldır ülkedeki siyaset arenasında egemen. Yeniden başbakan olmamaya yemin ettiğinden başkanlığı gözüne kestirmiş durumunda.Geçen hafta yapılan bir röportajda cumhurbaşkanı Abdullah Gül’le görevlerinin takası ihtimali sorulduğunda Erdoğan, nihai kararın henüz verilmediğini söyledi. Daha sonra kendisi, İslami iktidar partisi AKP’de destekçileri olan Gül’le konuyu görüşeceğini kabul etti. Erdoğan “Parti hem kendime hem de Gül için önemli. Ayrılıkların olacağını sanmıyorum.” dedi.
Taraftarları Gül’ün başbakanlığa dönmeye can attığını ve bu konuda son kararın Mart ayında yapılacak yerel seçimlerin ardından verileceğini söylüyor.
Mevzubahsin altını çizercesine Gül, başbakanın iktidarında belirlenen gidişattan nelerin farklı olacağını ima eden bir konuşmayı meclisin açılışında yaptı.
İstanbul’daki protestocuları Erdoğan teröristler ve çapulcular olarak nitelerken Gül kutuplaşma siyasetinin demokrasiye oluşturduğu tehdide dikkat çekti.
Türkiye’nin yaşadığı ekonomik sorunlardan Erdoğan tam olarak tanımlamadığı bir “faiz lobisini” sorumlu tutup ülkenin en büyük şirketi Koç’u azarlarken Gül “hem yabancı yatırımcıları, hem de yerel girişimcileri güvende hissettirecek bir ortam yaratılması” çağrısında bulundu.
Türkiye’nin Mısır’ın devrik iktidarı Müslüman Kardeşler’i desteklediği bir dönemde Gül ayrıca, ülkedeki askeri hükümetle diyaloğa girilmesi çağrısında bulundu.
Muhalefet bile Gül’ün ülkeyi farklı bir yöne sürükleyeceği görüşünde. Cumhuriyet Halk Partisi milletvekili Aykan Erdemir “İki lider arasında kesinlikle bir fark var. Bu da, çoğunlukçu otoriter birisiyle muhafazakar bir demokrat arasındaki farka eşit.” diyor.
Ama asıl soru Erdoğan’ın yürütmeyi bu kadar bağımsız birine bırakıp bırakmayacağı. Erdemir, Gezi protestolarının Erdoğan’ı meşruluğuna darbe vurduğu görüşünde.
Gül’ün taraftarlarıysa egemenliğini yitiren bir Erdoğan’ın Gül’ü bir kenara itemeyeceğini söylüyor.
Amerika’daki Lehigh Üniversitesi’nde Türkiye uzmanı Henri Barkey “Erdoğan’ın rekabetçi ruhunun aksine Gül daha arkadaşça görünse de, insanların tahminlerinin aksine çekişmeleri göğüsleyebildiğini gösteriyor. [Gül] ortamı hazırlarken, bir grup insan onun başbakan olmasına hazırlanıyor.” diyor.”