Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün “beyin takımı” içinde yer alan danışmanlarından Yusuf Müftüoğlu, sosyal paylaşım sitesi twitter’daki hesabında, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve iktidara muhalif bazı yazarlar için ağır nitelemelerde bulundu.
Cumhurbaşkanlığı danışmanı Müftüoğlu’nun Twitter üzerinden Kılıçdaroğlu hakkında yaptığı hakarete veren yorumları tepki topluyor
Cumhurbaşkanlığı’nın internet sitesindeki “teşkilat” şemasına göre “başdanışmanlar” ve “danışmanlar” doğrudan Cumhurbaşkanı’na bağlı olarak çalışıyor. O danışmanlar arasında yer alan Yusuf. S. Müftüoğlu’nun Twitter’da, Maze Cezaevi’ndeki açlık grevi direnişinde 25 yaşındayken hayatını kaybeden IRA üyesi “Kieran Doherty”nin adını taşıyan bir hesabı bulunuyor. Ancak Müftüoğlu kimliğini saklamıyor, T24.com.tr’nin haberine göre Twitter’daki hesabında kendi fotoğrafını ve zaman zaman gerçek ismini kullanıyor.
İşte www.T24.com.tr Genel Yayın Yönetmeni Doğan Akın’ın kaleminden Köşk’ün sayılı danışmanlarından birinin Twitter macerası:
Müftüoğlu liberal bir dünya görüşüne sahip. Kendisini anlatırken, “Kendimi bir ‘dünya vatandaşı’ olarak görüyorum, ulus-devleti ve mirasını ahlaken de, rasyonel-pragmatik zeminde de reddediyorum, milliyetçilikle uzaktan yakından alakam yok, üçüncü dünyalı olmanın erdemli olmak demek olmadığını gayet iyi biliyorum ve hayatım batı kültürünün unsurlarıyla dolu. Hiçbir zaman milliyetçi olmadım, olmayacağım. Ama yaşadığım ülkeyi ABD ve müttefiklerinin ‘özgürleştirmesine’ de asla izin vermezdim” diyor.
‘VİCDANSIZ CHP, AZ GELİŞMİŞ KILIÇDAROĞLU’
Müftüoğlu’nun, Twitter’da gözden geçirdiğimiz mesajlarından seçmeleri bu yazının sonundaki linkte okuyabilirsiniz, ancak birkaç örneği burada ele alalım.
Twitter’da CHP’nin ” çelişkili, dünyadan bîhaber, kaba saba, saygısız ve vicdansız” bir parti olduğunu öne süren Müftüoğlu, eski Diyarbakır Baro Başkanı Sezgin Tanrıkulu’nu şu sözlerle paylıyor:
“CHP’nin hakikatler ortaya çıkmasın diye milleti ‘sokak sokak direnişe’ çağıracak kadar izansız olduğunu düşünemedi. Be hey Sezgin Tanrıkulu, ne işin var senin Ergenekoncuların avukatlığını yapan Süheyl Batum’un partisinde? Onlar değil miydi senin halkını öldüren?”
Müftüoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu için şu ifadeleri kullanıyor:
“(Referandumda) Adam yenilmiş, tarumar olmuş, hâlâ aynı primitif söylemleri devam ettiriyor… CHP’nin bir an önce bu az gelişmiş başkandan kurtulması lazım. Arkadaşlar öğrendim ben meseleyi: AK Parti Kılıçdaroğlu’nun hoşafına müshil atmış, adam cırcır olmuş, o yüzden kullanamamış oyunu.”
“Kılıçdaroğlu’nu takip etmemekle gayet iyi yapıyorum bence 🙂 Gülmek istesem televizyonu açıp herhangi bir kanaldaki tartışma programında CHP’li vekilleri izliyorum, fazlasıyla yetiyor 🙂 Gözümün önüne Tosun Paşa filminden bir sahne geldi: Lütfü, Şaban’a Tellioğulları’nı temsil edecek aile büyüğünü anlatıyor hani :)”
“Kılıçdaroğlu’nun 23 Nisan TBMM konuşma metninin son kısmı ilkokuldaki sosyal bilgiler ders kitaplarından cut-copy-paste yapılmış sanırım. Bahçeli’nin konuşması daha feci: 1930’lu yılların kahramanlık şiirleri gibi. İzmir’de denizin dibini boylamış düşmanlar falan.”
‘AHMET ŞIK’IN KİTABI KARA PROPAGANDA’
Türkiye’deki basın özgürlüğünün dünyada sorgulanmasına neden olan Ahmet Şık’ın yayımlanmamış kitabının toplatılması girişimi konusunda da, tutuklanan meslektaşımızı hedef alan kuvvetli fikirleri var Müftüoğlu’nun:
“Tutuklamalar PR olmuştu, kitabın kendisi de anti-PR oldu diyebiliriz herhalde. Zira en azından gerçek demokratlar para vermez bu kitaba. Eyüp Can ‘kara propaganda’ demişti iki gün önceki yazısında. Tam da öyle çıktı Ahmet Şık’ın yazdığı iddia edilen kitap. Yaklaşık 20 dakika içinde giriş ve sonuç bölümlerine baktım; ön bilgi sahibi olduğunuz ve çok sayıda benzerini gördüğünüz bir kitap hakkında fikir sahibi olmanız o kadar da zor değil. Üstelik 2 gün önce Mavioğlu Radikal’de bir özet geçmişti. Dahası benzer argümanlarla sağlama yapıyorum; henüz kitaptan ‘nitelikli’ diyebileceğim 1 alıntı görmedim.”
GAZETECİLERİN ŞIK VE ŞENER YÜRÜYÜŞÜNE TEPKİ
Nedim Şener ve Ahmet Şık’ın tutuklanması üzerine gazetecilerin protesto yürüyüşüne değinen Müftüoğlu, şu yorumu yapıyor:
“‘Yozdil’li katılım, atılan sloganlar, taşınan pankartlar… Son tutuklamalara eşlik edecek ‘medya söylemi’ çok önceden detaylı planlanmış. Tutuklamalara eşlik edecek medya söyleminin önceden hazırlandığı, Ahmet Şık ‘darbe günlükleri yazarı’ olarak sunulduğunda belli olmuştu zaten…”
‘BARO DARBECİ VE İLKEL BİR GÜRUH, SIRRI SÜREYYA CAHİL VE KOMPLEKSİ’
Cumhurbaşkanı’nın danışmanına göre, İstanbul Barosu “darbeci, dayakçı, maço, ilkel, nefret dolu, bir güruh…”
Müftüoğlu, Doğan ve Doğuş grubu medyasında çalışan gazeteciler için de sözünü esirgemiyor. Hürriyet yazarı Yılmaz Özdil ve benzer görüştekileri “Yozdil’ler” olarak niteliyor, artık Özgür Gündem’de yazan Sırrı Süreyya Önder’in “yeni bir Ahmet Hakan olma yolunda emin adımlarla ilerleyen, temel kavramlardan bihaber, sınıf kompleksli, çelişkili ve cahil” olduğunu yazıyor.
‘ERTUĞRUL ÖZKÖK: CAHİL, ARSIZ, FAŞİST, YARATIK’
Müftüoğlu’nun mesajlarında Ertuğrul Özkök’ün yazıları ve Hürriyet’in haberleri özel bir yer tutuyor. Birkaç örnek verelim:
“E.Özkök’ün bugünkü cehalet şaheseri yazısı hem gazetesinin Mısır konusundaki ikircikli duruşunu, hem de kendi komplekslerini ortaya koyuyor. (…) Bu adamın demokrasi düşmanlığını, cehaletini ve bu cehalete rağmen sahip olduğu arsızca cesaretini sürekli göstermek gerekiyor.
Hürriyet gazetesi bir bütün olarak ruhunu bunaltıyor insanın. Hele sabah kalkıp apartmanın bütün kapılarında görünce. Özkök en temel insani hasletlerden mahrum bir yaratık. Ama esas trajedi, kendisini okuyan / takdir eden 1 kitlenin hala var olması.”
‘SÖZDE KURTULUŞ GÜNÜNDE FAŞİST İTTİFAK’
Müftüoğlu, Radikal dışındaki Doğan grubunun, “darbe belgelerini ortalığa tüm çıplaklığı ile saçan Gölcük belgeleri karşısında sus pus olduğunu ve tam bir suç ortaklığı” sergilediğini öne sürüyor. 4 Ocak’taki tweet’inde Hürriyet ve Özkök’ten yola çıkıp “normal yargılama-darbeci yargılaması” ayrımına ulaşıyor. Okuyalım:
“E. Özkök, çelikten, kılıçtan, kından bahsettiğinde bilinçaltına işlemiş militer ruhu açık ettiğinin farkında değil. Bkz. bugünkü Hürriyet. Bugünkü Hürriyet dün Mersin’de yapılan sözde ‘Kurtuluş Günü’ yürüyüşünü de fotoğraflarla bezeli bir coşku ile vermiş. Faşist ittifak. Basında çok yer bulmayan Mersin kurtuluş günü (!) yürüyüşünü not edelim. Antidemokrat cephe yeni bir ‘Cumhuriyet mitingleri’ hazırlığında. “
Bir başka mesajında “havalimanlarında ve uçaklarda sıklıkla karşılaştığı karakter kategorileri”ni sıralarken, bakın neler söylüyor:
“E.Özkök faşistliklerini, Yozdil bayağılıklarını ve A. Arman pornolarını birkaç gün okuyamadıkları için biner binmez Hürriyet isteyen, ama daha sonra yemekler gelince okumayı unutanlar; e. Hürriyet kalmayıp da servis arabasında Taraf, Zaman vs ile karşılaşınca yakasında Atatürk rozeti taşıyan hosteslere ‘Atatürk Türkiyesi düşmanları ile çalışıyorsunuz, yazık, kurtarın kendinizi buradan’ diyenler…”