Kamuoyunda “dindarlık anketi” olarak ifade edilen araştırmayı CHP Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova bir soru önergesiyle TBMM gündemine taşımıştı.
Anketin maliyetini soran Akova anket kapsamında yer alan, “Hangi dine amel edersiniz’, Aşağıdaki namazları ne sıklıkla kılarsınız?” gibi sorulara dikkat çekerek, “Dindarlığı ölçmek mümkün müdür?” sorusuna yanıt istedi.
Vatan’dan Deniz Güçer’in haberine göre, Diyanet İşleri Başkanlığı ise önergeye verilen yanıt için hazırladığı bilgi notunda “Başkanlığın hizmetlerinde etkinlik ve verimliliği sağlayabilmesi, kuruluş amacına uygun hizmet üretebilmesi, hizmet politikası ve önceliklerini rasyonel bir şekilde belirleyebilmesi için hizmet sunulan alanlar hakkında doğru ve objektif bilgilere ihtiyaç duyulmaktadır” dedi.
Homojen değil
Yanıtta, “Ülkemizde dini hayatın homojen bir yapıda olmadığı, bölgeden bölgeye bazen coğrafi olarak yakın olsalar da ilden ile bile farklılıklar gösterebildiği bu bağlamda ortaya çıkan farklılıkların, hizmet ulaştırırken göz önünde bulundurulması gerektiği bilinen bir husustur” ifadesi kullanıldı. Başkanlığın bu konularda eksikliklerin giderilmesiyle ilgili çalışmalar yapılması gerektiğini Diyanet İşleri Başkanlığı Stratejik Planı belgesinde ortaya koyduğu hatırlatıldı.
Dindarlık değil
Başkanlık, dindarlığın ölçülüp ölçülmeyeceğinin akademik alanda bir asırdan fazla zamandır tartışıldığını da belirterek, “Araştırma Başkanlığımızın hizmet alanının tanınmasına yardımcı olmak ve hizmet planlamasında temel alaınmak üzere yapılmakta olup, kişilerin dindarlık seviyelerinin ölçülmesi veya derecelendirilmesi söz konusu değildir” dedi.
Çalışmanın 18 yaş üzerine uygulandığı belirtilen yanıtta “Türkiye genelinde toplam 36 bin 624 örneklem üzerinde yapılan alan uygulaması hizmetinin toplam bedeli 550 bin TL’dir” bilgisine yer verildi.
Yoğun tepki alınmadı
Vatandaşların sorulara tepki gösterdiği iddialarına ise Başkanlık şu cevabı verdi:
“Araştırmanın pre -test aşamasında ve bugüne kadar ülke genelinde yürütülen alan uygulamasında önergede yer alan soruda vasıflandırıldığı şekilde bir algılama ile karşılaşılmamış, yoğun bir tepki alınmamıştır. Vatandaşlarımız istemedikleri soruları cevaplamayabilecekleri gibi araştırmaya katılmayı reddedebilmektedir.”